Kaynak translate English
3,697 parallel translation
Belfast'ta yıllarca silah kaçaklığı yaparken de şimdi Budapeşte'de kaynak sağlamaya devam ederken de öyleydin.
All those years running guns into Belfast, and now you supply from Budapest.
- Ama organizasyon eksikliğimiz mali kaynak sorunumuz ve 35 aday eksiğimiz var.
All we're missing is good organization, money and 35 candidates
Ya yeni öz kaynak yatıracak birini bulursam?
What if I found someone to invest new equity capital?
Sosyal güvenlik, adil kaynak dağılımı ve birlik üzerine kurulu bir Danimarka için vizyonumuz.
Our vision for a Denmark that is based on social security... a fair distribution and solidarity.
Sınırsız bir kaynak, kaliteli ürün.
It's a stable source, quality stuff.
- "Güvenilir kaynak" lardan tahminimce.
"Reliable sources", I expect.
İsimsiz bir kaynak bu sabah ofisime gönderdi.
An anonymous source sent them to my office this morning.
FBI'dan gizli kaynak demek?
Confidential from the FBI?
Onun kadar uyum sağlayabilen ve kaynak dolu bir varlık var oluştan tam olarak silinmiş olamaz.
No being as adaptable and resourceful as she could truly be deleted from existence.
En azından yaklaştığını bildiğim alkol bağımlılığıma kaynak olacak haftalık maaşımı alırım oradan.
At least there I can make a weekly paycheck to fuel the alcoholism I know is coming.
Amerikan koruyucu aile sisteminde 500,000'den fazla çocuğun olduğunu bilmek rahatsız edici ne yazık ki parasal kaynak yönünden eksik bir sistem bu.
It's distressing to know that there are over 500,000 children in the American foster care system, a system woefully lacking in funding.
Çünkü harika bir kaynak olabilirdi.
What a great potential source he could be?
Görünüşe göre zengin bir kaynak bulduk.
Looks like we hit the mother lode.
Bunun için, bir ana kaynak yerine kanıt için bağımsız aşamalara ihtiyacımız var.
For that, we need independent strands of evidence, rather than a single foundational source.
Hey, kaynak yapmayın.
Hey, don't jump the queue.
Kaynak yapıyorlar.
They are jumping the queue.
Kimse kaynak yapmıyor.
No one is jumping the queue.
Kaynak yok.
No jumping the queue.
Kimse sıraya kaynak atmasın.
Make sure no one jumps the queue.
Herkes kaynak yapıyordu, ben de yanıldıklarını düşündüm.
Everyone was shorting, and I thought they were wrong.
İsimsiz bir kaynak bu sabah ofisime gönderdi.
An anonymous source sent them to my office this morning. That meeting isn't on my schedule.
- Kaynak makinesi gibi.
- Korsak : Looks like a welding setup.
- Hiç kaynak izi bulabildin mi?
Do you see any signs of welding? - No.
Susturucu orijinal üreticiye ait. Ama fabrikaya ait olmayan kaynak var.
It has an O.E.M. muffler, but there's a non-factory weld on it.
Otel çalıştırmak için yeterli kaynak bulduğuna göre normal biri izlenimi veriyor.
And he's resourceful enough to run a hotel, which means he can appear to function normally.
- O fallop tüpünden kaynak...
Isn't that her fallopian- -
Senin kaynak olduğunu açıklamayacak kişilere.
For someone to protect his source.
Kaynak bilinmeyen bir erkek.
The source was an unknown male.
Neden bu sektörü seçtiğini, ilk elden anlatan bir kaynak.
It is a window into what drew him to the field in the first place.
Kaynak genellikle fosforik asit.
Source is usually phosphoric acid.
Bu tabiat içerisinde on milyarlarca dolar değerinde bir kaynak gizlidir.
Hidden in this landscape is a resource worth tens of billions of dollars.
- Binlerce kaynak. Casus uydular, sosyal ağlar, kablo yayın, ne ararsan.
- Hundreds of feeds... spy satellites, social networks, cable news, you name it.
Ohio'daki Serpent Mound ve buna benzer diğer bölgelere bakarsanız ; bu konumları besleyen yada İridyum ve diğer ekzotik elementlerinin bulunduğu, kaynak alanların olduğunu görüyoruz.
Looking at locations like the Serpent Mound in Ohio and various other sites, we see some type of energy source that either was powering these locations or is still offering some type of energy source today, like iridium and other
Her işlemin iki kez kaydedildiği, geniş bir mali kaynak ve harcama hesabı gerekiyor.
We need a comprehensive account of all funds and outlays, with each transaction recorded twice.
Ve bunun için tek bir kaynak var.
And there is only one source.
Kaynak yakın zamanda kurumayacak.
That well ain't running out any time soon.
Sen ve gizli malzememe sağladığın kaynak olmasa asla onu üretemezdim.
Which I never could have gotten off the ground without you and your supply of my secret ingredient.
Çocuklar... Yumurtanın kaynak olduğunu düşünüyor.
The kids- - they, they think the egg is the source.
Afgan eroini haricinde kanlı elmaslar teröristleri finanse etmek için en çok kullanılan kaynak.
Other than Afghani heroin, blood diamonds have been the most consistent form of terrorist funding.
Corwin, Kuzey Işıkları kaynak kodunun bir kısmının bir dizüstü bilgisayar ile sızdırıldığını düşünüyor.
Corwin believes someone leaked them a portion of the Northern Lights source code... on a laptop.
kaynak yapma!
don't cut in line!
Kaynak mı o?
- Is that a spring?
İyi su her zaman bir yansımasıdır kaynak tarihinin.
A well's water is always a reflection of the history of its source.
Siz tam olarak "1862'den beri kaynak" mısınız?
So, are you guys actually "the source since 1862"?
Çeviri : fundaisy Kaynak Alt Yazı : elderman
= = sync, corrected by elderman = =
Üniversitenin onay pulu, çalışmayı meşru kılacak. Gizli saklı, mesaiden sonra yürütülen bir iş olmaktan çıkıp açıkça çalışılabilen bir iş olacak. Yani çalışma için daha fazla kaynak daha çeşitli örnekler ve daha net kararlar olacak.
A university's stamp of approval makes the work legitimate- - you know, not some clandestine, after-hours enterprise but something that can operate in the open, which means more resources for the study, a more diverse sampling, further-reaching conclusions.
Bak, kaynak atan insanları sevmem.
Well, I don't like people who cut the line.
"Soruşturmaya yakın bir kaynak."
"Sources familiar with the investigation"
Görünen o ki biri kanalizasyon ızgarasını kaldırtmış. Sonra da çıkış noktasındakini kaynak yaptırmış.
Turns out someone did pry open the drain grate, then welded it on the way out.
Ama o kaynak kurudu elimde böbürleneceğim bir koz olmadığına göre.
But that well has dried up, and since there's no upside to me barking about it,
Bu yüzden yenilenebilir kaynak diyorlar. Bilemiyorum, dostum.
I don't know, man.