Kaçïrmak translate English
34 parallel translation
Biri çok zahmete girmis davetli misafirleri kaçïrmak için.
Someone gone great trouble to make welcome guests not so welcome.
Hiçbir seyi kaçïrmak istemiyorum.
I don't wanna miss nothing.
Birisini kaçirmak Arbal'in tarzi degildir.
Arbal isn't the type to try to kidnap anyone.
zaten butun bu zehiri kacirmak istemezdi, domuz pisligi
Wouldn't want to miss all the poison pigshit.
o genci kacirmak istemem.
I'd hate to lose this young man.
Vergiden kacmak ile vergi kacirmak arasindaki fark nedir :
The difference between tax avoidance and tax evasion is :
Kan çikartmak üzereydi, ama maçi kaçirmak istemiyordu.
He knows claret is imminent, but he doesn't want to miss the game.
herkesi kaçirmak?
Missed everyone?
Ama bu zavalli kiz aklini kacirmak uzereydi.
But this poor girl was on the verge of going mad.
Adamim, ben de bu insanlar benden nefret ediyor saniyordum, ama galiba o unvan artik senin. Bebek kacirmak, onu bogmaya calismak?
Man, I thought these people hated me, but I gotta hand it to you- - stealing'a baby, tryin'to drown it?
Kim Sun'i kacirmak ister ki?
Who the hell would wantto go after Sun?
Aslinda, Claire'in bebegini kacirmak icin bir hedef saptirmaydi. Sana guvenmedigim icin beni affediver.
In fact, it was a diversion to kidnap Claire's baby, so pardon me for not trusting you.
Butun bu belaya birisini kacirmak icin mi girdiler yani, -
They go all the trouble to kidnap somebody, -
Ama Maria'yi neden kaçirmak istesinler?
But why would they want to kidnap Maria?
Aklimi kaçirmak üzereyim.
I'm losing my mind here.
Burada bir mevzuun ortasindayiz ve ben konuyu kaçirmak istemiyorum.
We're onto something here, and I don't want to lose track.
O kadinla olan seansini kaçirmak istemedigin için...
Because you didn't want to miss your session with this girl?
Kiz kacirmak onlarin kaninda var
His family specializes in eloping with girls
Ben de o yüzden bir dahaki geçisini kaçirmak istemiyorum.
I wanna make sure I never, ever miss out on a Halley's Comet.
Agzindan bir sey kaçirmak üzereydin, degil mi?
You ain't thinking about tipping them off, are you?
Paramount pratikte ilk oskarini gostermeyi kabul ettigine emin olmak icin onu kacirmak zorunda kaldi.
Paramount practically had to kidnap him to make sure he showed up to accept his first oscar.
Treni kaçirmak istemiyordum!
I wanted to catch the train!
Herifler uyusturucu kacirmak icin cok fena yontem bulmuslar, adamim.
Yeah, it's a damn good way to smuggle and distribute product, man.
Oncelikle bizi bu cehennem cukuruna indirdiginizde sadece bir adamin olumunu seyrettik ve simdi de multecileri mi kacirmak istiyorsunuz?
First you land us in this hellhole just to watch a man die, and now you want to smuggle refugees?
Hemen hemen bütün hayatım KAÇİRMAK, HİLE, garibanlar.
LYING, CHEATING, STEALING PRETTY MUCH MY WHOLE LIFE.
Başka bir şey daha kaçirmak istemiyorum.
I don't want to miss anything else.
Ah... boyle degerli bir baba-ogul vaktini kacirmak cok yazik olur.
Ah, it'd be a shame to waste this precious father-son time.
Bugünkü ihaleyi kaçirmak istemiyorum.
I will not miss my tenders because of this melodrama.
Los Angeles'a. KAcirmak istemiyorum.
To L.A. I don't want to miss it.
Kacirmak istemezsin.
Don't wanna miss it.
bunu kacirmak istemezsiniz.
You do not want to pass on this.
En önemli süphelini elinden kaçirmak.. Kim bilir ne tür bir suç pesinde..
To lose a prime suspect, just what are Serious Crime up to?
Korkarim bu dogumu kacirmak zorunda kalacaksin.
I'm afraid that's one delivery you're gonna have to miss.
Bir ani bile kacirmak istemezsiniz.
You don't want to miss a single moment.