Kaçıyor translate English
8,203 parallel translation
Kilitli olması gerekiyor ama bazen gözden kaçıyor.
They should be locked, but sometimes we slip up. Do you have alarms?
Rezil oluyoruz, geç kalınca müsabakanın çoğu kaçıyor.
It's a damned disgrace, the amount of good game going lost of late.
Üç seferdir parasını ödemeden kendini tatmin edip kaçıyor.
Third time. He pleasure himself and run without paying.
İşçiler kesip kaçıyor mu yoksa kulak fetişi olan seri katil mi?
Workers chopping and running or serial killer with an ear fetish?
Bu kadar zamandır bizden kaçıyor, tertemiz kaçtı herif!
All this time he eludes us, he got away clean!
Psikolojik noksanlıklarını düşününce bu söylediklerin iddialı kaçıyor.
That's ambitious, considering your psychological deficiencies.
Yani kaçıyor musun?
So you're walking away, huh?
O anı yaşadığımızdan beri benden kaçıyor gibisin.
It just seems like you've been avoiding me ever since we had that moment.
Yine de onları izleyip yoldayken durdurabiliriz ama fırsat kaçıyor.
We can take him out en route, but the window's closing.
Onu öldürdün, şimdi de kaçıyor musun?
You killed him. And now you're running?
Şüpheli şuan kaçıyor, ilk yardım ekibine ve bir ambulansa ihtiyacımız var, çok acil!
Suspect on the move, I need ESU and an ambulance, now!
Bazıları Tolson'u korumada aşırıya kaçıyor.
Somebody high up is protecting Tolson.
- Kaçıyor muyuz?
Are we running away?
Halk, kasabanın güvenliği için kaçıyor.
Folk are fleeing for the safety of the town.
İki şüpheli yaya olarak kaçıyor!
Two suspects on foot!
Yani ne diyorsun, kaçıyor muydu?
So what are you saying, she's just gonna run away?
D'avin Jaqobis tekrar kaçıyor.
D'avin Jaqobi is running away again.
- Galiba birisi düğmeye basıp kaçıyor.
It's probably just someone pushing all the buttons.
Fazla kaçıyor ıslaklığı.
It overdoes it, in wetness.
Kadınlar genelde gözden kaçıyor, hafife alınıyor.
Women are often overlooked, taken for granted.
Kazadan sağ çıkıyorsun ve gözlerine bir kimyasal kaçıyor.
So you survive the truck and get this chemical shit in your eyes.
Kaçıyor! - Deniyorum!
- I'm trying!
Şüpheli Hartford yönünde kaçıyor, yaya.
Pursuit on foot going west on Hartford.
Köpek kaçıyor, millet!
Dog on the loose, people!
FBI fidye notunu gönderenin peşine düşecek, ve bir fırsatçı bulacaklar, Biri Talia Lennox'un kaçırılmasını fırsat olarak kullanıyor.
The FBI is gonna go after whoever left that ransom note, and they're gonna find an opportunist, someone hitching a ride on Talia Lennox's abduction.
İlaç ve silah kaçırıyor.
Smuggles in weapons - and drugs.
Planı oğlumun kaçırılmasını da kapsıyor mu acaba?
Did his plan include someone stealing my son?
Biri cesetleri kaçırıyor.
Stiles, someone's taking the bodies.
IDA'e atadığı adamlar layık olmayan kodaman imarcılara vergi kaçırıyor.
His IDA appointees giving tax breaks to fat-cat developers who don't deserve them.
İşte Glee'de kaçırdıklarınız : Rachel ve Kurt glee kulübüne koçluk yapmak için geri döndüler ve Will, Vocal Adrenaline'in koçu oldu ve Blaine de Warblers'ın.. ... hatta Sam de futbol takımına koçluk yapıyor.
So here's what you missed on Rachel and Kurt are back coaching the Glee Club, and Will's coaching Vocal Adrenaline, and Blaine's coaching the Warblers, and even Sam's back, coaching football.
Bunu söyleyeceğim aklıma gelmezdi, ama hologramlar bazen bazı noktaları kaçırıyor.
I never thought I'd say this, but sometimes holograms miss the point.
Kocam tuvalette ve tüm yeminleri kaçırıyor.
My husband's in the bathroom and he's missing all the vows.
Müsait birimlerimizin her biri sokaklarda Yanan Adam'ın sıradaki yangın veya kaçırma yerini arıyor.
We have every available unit on the streets, searching for the site of Burning Man's next fire or kidnapping.
Babanı kaçıran uyuşturucu baronu beni arıyor.
The drug lord who took your dad is out there looking for me.
Dahlia tarafından kaçırılıp yıllarca onun kontrolünde tutuldum. Buna rağmen hâlâ düşman benmişim gibi davranıyor.
I was abducted by Dahlia, spent years under her control, and yet he acts as if I am the enemy
Parka kaç çalışan giriş yapıyor?
How many employee entrances to the park?
Kongre üyesiyle çekilmiş bir kaç fotoğraf... seni Bono yapmıyor.
A couple of photo ops with a congressman does not make you Bono.
Senin yüzünden Dong, Cleveland çekimini kaçırıyor.
Shh, you make-a Dong miss a shot of Cleveland.
Korkutarak tarlalarından kaçırıyor.
Scaring people off their farms.
Eyalet bize şu an taktik tim yollayamıyor ama bu adamı kaçırmak istemiyoruz.
Now, state can't get us a tactical squad till later, but we don't want to lose him.
Bu davranışı biliyorum, Sol ve bu benim ödümü bokuma kaçırıyor.
I recognize this behavior, Sol, and it scares the shit out of me.
- Saatin kaç olduğunu hatırlıyor musun? - Selam.
- Do you remember what time it was?
Aklını kaçırıyor.
He's losing it.
- Ne var, kaçıyor musun?
- Are you leaving?
Asher Millstone bir kaç aydı Annalise Keating için çalışıyor müvekkilimi kocasını öldürmekle suçlayan kadın için.
Asher Millstone has been in the employ of Annalise Keating for the past several months, a woman who blames my client for the murder of her husband.
Bazen aklını kaçırıyor.
He's out of his fucking mind sometimes.
Bir şeyi gözden kaçırıyor olmalıyız.
We must be missing something.
Doktorlar kaç para kazanıyor?
Hey, what do doctors pull down?
Adam kaçırıyor!
People are kidnapping!
Hastayı kaçırıyor.
He's got a patient.
İmdat! Bu kötü kadınlar beni kaçırıyor!
These bad ladies have kidnapped me!