Kenzi translate English
671 parallel translation
Ben de Kenzi.
Kenzi.
Kenzi, neyin var?
Ohh. kenzi, what's wrong?
Acelem yok. Kabul et, Kenzi.
Let's face it, kenzi.
- Bo, açıklamama izin verirsen...
Bo, if you'd just let me explain- - kenzi's waiting for me.
Kenzi, tam bir şairsin gerçekten.
Oh, kenzi. You have the soul of a poet.
Kenzi.
Kenzi.
Kim olduklarını sanıyorlar da seni öyle çağırıyorlar?
Kenzi. Yeah, like, who do they think they are, Calling you out of nowhere?
Trick, Kenzi'ni elinden almaya çalışıyor ve -
Trick is, like, totally horning in on your kenzi time, and- -
Biraz da Kenzi'nin maceralarını dinlemek istiyorum.
I wanna hear about kenzi's latest adventures.
O kadar sinir bozucuydu ki, Trick için kendimi kötü hissettim. Çünkü gerçekten çok stresliydi. Ama neyse ki Kenzi var...
And he was so annoyingly mean, and I felt so bad for trick,'cause he was stressing out big-time... but thank god for kenzi, because...
Harika zamanlama, Kenzi.
Nice timing, Kenzi.
- Kenzi, dedektif gibi bir şey olduğunu söyledi.
Kenzi says you're a p.I. Or some shit?
Kendine dikkat et, Kenzi yoksa, sen daha farkına varmadan kovulmuş olacaksın.
you watch yourself, Kenzi, Or you'll be out before you know it.
- Kenzi, kimse seni öldürmeyecek.
Kenzi, nobody's going to kill you.
Verdiğin DNA Kenzi'nin, Blake'in dolabından aldığı saç teli ile uyuyor.
The D.N.A. In your sample Matches the hair strands Kenzi got from Blake's locker
Sorun bahçede!
It's the garden, okay? Kenzi!
Kenzi, bizim aramız her zaman iyi.
Kenzi, we are always good.
Bu biraz acımasızcaydı.
- Kenzi, wait.
- Kenzi, bekle.
- I don't wanna talk to you.
Kenzi, onun için en iyisini istediğimi biliyorsun.
I only want what's best for her. Well, not any more, I don't, okay?
Yakaladın beni, Kenzi. Sıkı dur, aşkım.
Now hold still, lover.
Kitabın nerede, kan kralı?
Kenzi, don't.
- Kenzi, yapma. - Kadere yön verebileceğini ikimiz de biliyoruz.
We both know you can shape destiny.
Benimkini kullan o zaman.
- Kenzi.
Kenzi, o farklı biri.
Kenzi, she's different.
Özür dilerim, Kenzi, çok özür dilerim.
Ohh. I'm sorry, Kenz. I'm sorry.
Kenzi'nin geçmişini araştırır mısın?
Can you run a background check on Kenzi?
Dedim ki, "Ne zamandan beri Kenzi'ye güvenmiyorsun?"
I said, "since when don't you trust Kenzi?"
Kenzi, hiç Kalamin kaldı mı?
Kenzi, do we have any calamine lotion?
Kenzi, benim yanımdayken Rusça konuşma, tamam mı?
Kenzi, do not go full Russian on me, okay?
- Kenzi!
- Kenzi!
Kenzi, ben hastayım.
Kenzi, I'm sick.
Kenzi!
Kenzi!
Kenzi, sorun değil!
Kenzi, it's okay!
Kenzi'yi kullanmadın, değil mi?
You didn't use Kenzi, did you?
Kenzi?
Kenzi?
Kenzi, benim.
Kenzi, it's me.
Kenzi, seni incitmek istemiyorum.
Kenzi, I don't want to hurt you anymore.
- Kenzi, bunu yapmak zorunda değilsin.
- Kenzi, you don't have to do that.
- Kenzi...
- Kenzi...
- Kenzi, dinle beni. - Hayır, sen dinle.
Kenzi, listen to me.
Evet, ucubeliğimi metalaştırmak için Kenzi'nin kurduğu büyük planının bir parçası.
Yeah, it's part of kenzi's grand plan To commodify my freakhood.
Bir de, Kenzi bir şeyler çalmayı kes.
Mm-hmm? Stop stealing shit.
- Kenzi beni bekliyor, gitmeliyim.
I gotta go.
Hayır, Kenzi.
No, kenzi.
Bu kadar şeyi yalnız benle öpüşebilmek için mi ayarladın?
Yeah. You caught me, Kenzi.
Kenzi, seni seviyorum.
Kenzi, I love you.
Kenzi!
Come.
- Git buradan, Kenzi.
Bo, shut up, okay?
Kenzi, bilmiyorum. Aife, Trick'in hâlâ bir şeyler bildiğini söyledi.
Oh, Kenz, I don't know.
Bana şans dile.
So wish me luck, and, kenzi...