Keşke yapabilseydim translate English
365 parallel translation
- Keşke yapabilseydim.
I wish I could.
Keşke yapabilseydim.
I wish I could
Keşke yapabilseydim.
I wish I could do it.
Ben bir şey yapamam keşke yapabilseydim. Bırak deneyeyim.
I wouldn't do it, if...
Keşke yapabilseydim.
Boy, I sure wish I could.
Emekli olmak istemediğini söyleyebilirsin! Keşke yapabilseydim!
- Tell them you don't want to resign.
Keşke yapabilseydim.
I wish I could.
- Keşke yapabilseydim.
- I wish I could...
Seni ailenden koparamam. Keşke yapabilseydim.
I can't take you away from your parents... though I wish I could.
Keşke yapabilseydim ama o kadar çok kana şahit oldum ki ; pis kokuları benim üzerime de sindi.
God knows I wish it, but I have witnessed so much blood, my very being reeks of it.
Keşke yapabilseydim.
I only wish I could.
Keşke yapabilseydim.
I wish that I could.
Keşke yapabilseydim ama çalışıyorum.
I wish I could, but I'm working.
Keşke yapabilseydim, ama orası benim için çok uzak.
I wish I could, but that journey is too long for me.
Keşke yapabilseydim ama yapamam.
I wish I could, but I can't.
Keşke yapabilseydim ama kemik tekrar kırıldı.
Is wish I could, but the bone is broken again.
Keşke yapabilseydim
I wish I could.
Keşke yapabilseydim ama beş dakikamız kaldı ana yolu kapat yoksa Northeast Express le çarpışacaklar.
I wish I could, but we got five minutes to get the runaway... off the main line, or else it's going head-on with the Northeast Express.
- Keşke yapabilseydim, bu gece buradan kilometrelerce uzakta olsaydım.
I wish i may, I wish i might. Wish i was a thousand miles From here tonight.
Keşke yapabilseydim Bay Başkan ama maalesef dokuların implantı kabul etmesi için bu kimyasalların 24 saat boyunca beyne nüfuz etmesi gerekiyor.
I wish I could do it, Mr. President, but Unfortunately, those chemicals have to act in the brain For 24 hours before the tissue can accept the implant.
Bu kadar çocukla, keşke yapabilseydim.
If I only could, with so many kids.
- Keşke yapabilseydim.
- I wish I could.
Keşke yapabilseydim, ama...
I wish I could, bu...
Keşke yapabilseydim, ama dolaşmak için plan yaptım.
I wish I could, but I've made plans to walk around.
Keşke yapabilseydim.
I wish I did.
Keşke ben de senin için bir şey yapabilseydim.
I wish I could do something for you.
Yapabilseydim keşke!
I wish I could!
Keşke küçük olan için bir şey yapabilseydim.
I wish I had something for the younger one.
Keşke Strauss gibi besteler yapabilseydim.
I wish I could write tunes like Strauss.
Bir kez olsun tam bir sefer yapabilseydim keşke.
Gee, I wish I could make the complete round-trip just once.
- Keşke bunu yapabilseydim.
- I wish I could do that. - What?
Keşke bir şeyler yapabilseydim dedirtiyordur.
Makes you wish you could do something.
Keşke daha fazlasını yapabilseydim.
I wish I could've done more.
Keşke yardımcı olabilmek için bir şeyler yapabilseydim Sidney.
I wish I could help in some way, Sidney.
- Keşke bunu yapabilseydim.
- Oh, I wish we could help you there.
Keşke daha fazlasını yapabilseydim.
I only wish I could do more.
Keşke senin için daha iyisini yapabilseydim.
I wish I could make it better for you.
Keşke sizlere hâlâ ümit dolu bir konuşma yapabilseydim.
I wish I could tell you the struggle might still succeed.
Keşke bunu ben de yapabilseydim! Öyle güneşte uzanabilseydim.
How I wish I could do that, just lie in the sun.
Keşke bunu yapabilseydim.
I wish I could do that.
Keşke ben de öyle yapabilseydim.
Wish I could do that.
Keşke bir şey yapabilseydim.
. Oh, my, I wish I could do something
Keşke sadece bir kez hala tüm dişleri olan birisine teslimat yapabilseydim.
You know, just once, I wish I could make a delivery to someone who still had all their teeth.
Keşke ben de öyle yapabilseydim.
I wish I'd done that.
Keşke bunu yapabilseydim.
I wish I could.
Keşke bir şeyler yapabilseydim.
- l wish I could do something more.
- Keşke ben yapabilseydim.
- l wish I could do that.
Keşke fazlasını yapabilseydim ama revire gitmeden hasarı onaramam.
I wish I could have done more but I won't be able to repair the damaged tissue until we can get you to the Infirmary.
Harikaydı. Keşke ben de yapabilseydim.
That was so cool the way you did that.
- Keşke senin için de aynısını yapabilseydim.
- I wish I could do the same for you.
Keşke fazlasını yapabilseydim.
I wish I could do more, but we're moving out.