English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kicking

Kicking translate English

4,593 parallel translation
Lanet kızın ve Miles Matheson kasabaya gelir gelmez arı yuvalarına çomak sokmasaydı bunlarla uğraşmak zorunda kalmazdık.
And we wouldn't have had to deal with any of it if your damn daughter and Miles Matheson hadn't started kicking hornets'nests the minute they walked into town.
Seni evden attığım için kendimi kötü hissediyorum ama başka insanlarla ilgilenmeyi bırakmam gerek.
Look, I feel bad about kicking you out, but I need to stop taking care of other people.
Resmen şov yapıyorum.
I'm kicking ass.
Üniversitenin canı cehenneme!
I am kicking college's ass!
Sizi fena benzetmek istiyorum.
I'd like to start kicking your asses!
İşine son veriyorum!
Kicking it to the curb!
Sadece arkana yaslanacaksın, oluruna bırakıp, her gün uçacaksın.
Just kicking back, taking it easy, getting high every day.
Ekstra % 10'u da ekliyor musun eklemiyor musun?
You kicking in the extra ten percent or what?
Danışmanlık canıma okuyor.
The counselings kicking my ass.
İki gün tekme için süspansiyon hayalarına bir tecavüzcü.
Two days suspension for kicking a rapist in the nuts.
Hayır, birilerine günlerini göstermekle meşgulduk.
Oh, no, we're too busy kicking ass.
Sarışının hayalarına tekme attım diye mi?
Just for kicking blondie in the gonads?
Vurmaya devam et, Kimmy.
Keep kicking him, Kimmy!
Beni bu vakadan kovmuyorsun.
You're not kicking me off this case.
Sadece içgüdü etkisini göstermeye başladı.
Just instinct kicking in.
Hadi şu büyük böceği kasabanın dışına doğru tekmelemeğe başlayalım.
So let's start by kicking the big bug out of town.
Tahmin edeyim birileri canına okunmasını istiyor?
Let me guess- - somebody wants an ass-kicking?
Ev sahibi takım maça 44 numaralı Jason Miller'la başlıyor. Aynı zamanda lacrosse, futbol ve arkadaşlarıyla birlikte Lise Müzikali'ndeki tüm kız bölümlerini oynuyor.
Kicking off for the home team is number 44, Jason Miller, who also plays lacrosse, soccer, and all the girl parts when he and his friends act out "High School Musical."
O küçük aracı sürerek mi yoksa topu tekrar oyuna sokarak mı?
How, Jay? By riding the little cart or by kicking the ball back into play?
Yeni avukatlar eskileri şutluyorlarmış.
The new lawyers are kicking out the old.
Ve sen burnunu Ejderhalar Kitabına gömdün gömeli ben isimleri tekmeleyip kıçlarını alıyorum.
And while you've got your nose buried in the book of dragons, I'm out there kicking names and taking butts!
Öyle ya da böyle savunma bakanına tekme atmasını hayal bile edemiyorum.
Somehow I can't imagine him kicking out the defense secretary.
- Ben mükemmelim.
- Well, I'm kicking butt.
Bazen birinin kıçını tekmelemek gerektiğinde bir adam o kıçı tekmeler.
Sometimes a man needs to kick a little ass when somebody's ass needs kicking.
Neyse ki şu çalışmayı bırakınca ölen tiplerden değilsindir.
Retirement, kicking back. Hopefully you're not one of those guys who dies suddenly when he stops working.
Beni kapı dışarı mı ediyorsun?
So you're kicking me out?
Tekme canlarını daha çok acıtır!
kicking them will hurt more!
Yani suratına tekmeyi geçirmek söz konusu değil mi?
So kicking him in the face is out?
Onu kovuyor musun gerçekten?
Are you kicking him out?
Gerçekten onu kovuyor musun?
Are you really kicking him out?
Seni kovduktan sonra geceleri ısınacağımı mı düşündün?
Would I stay warm at night after kicking you out?
Baban, amcanı yerinden ederek başkan oldu.
Your brother became the chairman by kicking his brother out.
Evet ama hafta sonunu yeni sevgilisiyle geçirmek için beni evden kovuyor.
Yeah, but he's kicking me out for the weekend so he can spend time with his new boyfriend.
Yoksa o tatlı, minik kıçını rahata erdiremeyeceksin, hem de hayatın boyunca!
Otherwise you'll be kicking yourself in that sweet little ass of yours for the rest of your life.
Kes artık tekmelemeyi Paul.
Stop kicking it now, Paul.
Az önce dışarıda, otel kapısının önünde üstü çıplak halde bir saksıyı tekmelerken buldum.
I just found him outside the front of the hotel, topless, kicking a plant.
Şu kör çocuk orospu çocuğuna gününü gösteriyordu.
That... that blind kid was kicking the crap out of that demonic motherfucker and...
Peki ben ne yaptım? Yeteneğimle tutundum.
But I'm still kicking because I'm just that good.
Önce acımasızca bir tekme atarız.
First, we give him a savage kicking.
Onu Japonya'ya mı göndermek istiyorsun?
You're kicking us out to Japan now?
Etkisini satış toplantımdan sonra göstermeye başladı.
Which started kicking in by the time I finished my sales meeting.
Yaşıyorsun, ha?
Alive and kicking, huh?
Tekmelemiyor.
He's not kicking.
Eğer onu geciktirirsem, o da kıçımı tekmeler.
If I'm holding him up, he's kicking me up the butt.
Polis olmak kıç tekmelemek, araba takibi ve silahlardan çok daha fazlası demektir.
Now, being a police officer is about more than kicking ass, car chases and guns.
Ama oğlumu okuldan atmayacaksınız değil mi?
Um, but you won't be kicking my boy out, will you?
gecen yildan bu zamana baya kci tekmeledik eskisine gore daha iyi isler yaptik.
One year from now, and we kicking it at the club, doing better than ever, wearing rollies.
Gel de biraz yardım et. Beni mahvediyor.
She's kicking my ass.
[Tekmeleme sesleri]
[Kicking]
Jamie'nin annesi muhtemelen Idaho'da iyi ve hayat doludur.
Jamie's mom is probably alive and kicking in Idaho.
- Avluda ne oldu? Sandıkları tekmeleyip küfrediyordu.
Well, him, kicking at crates and cursing.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]