Kitties translate English
115 parallel translation
Şu anda boşuna uğraşmayın, kızlar.
Save it, kitties. Don't waste it on me.
Aristokrat kediler asla ara sokaklarda ya da sokak kedilerinin mekanı olan çöp kutularının etrafında dolaşmazlar.
Aristocats are never found in alleyways Or hanging'round the garbage cans Where common kitties play Oh, no
DR. RESTWELL Uyku Hapları. Güle güle pisicikler.
Rock-a-bye, kitties
Zavallı kedicikler.
The poor little kitties.
Güneşe bayılıyorlar.
You know kitties adore sun.
- Hiç fena gözükmüyor.
- It's not awfully good. Kitties?
Biraz kedicik pompalamak ister misiniz?
Y'all want to pump some kitties?
Mitra'da ki en iyi kedicikler.
Finest kitties on Mithra.
Ya kediler?
And the kitties?
Hadi, ufaklıklar.
Come on, kitties.
Başka kedi yavrusu kaldı mı?
Do you have any kitties left?
Hiç yavru kedimiz yok.
I haven't got any kitties here.
Ne güzel bir kravat!
And it's got kitties on it.
- Görüşürüz, yavru kedicikler.
Bye, baby kitties.
- Yavru kediler ile oynamak istiyorum.
- I wanna play with the kitties.
Selam, kedicikler.
Hi, kitties.
Ben yavru kedilerle oynamak istiyorum.
I wanna play with the kitties. - Come on.
Kedilerin hiç yaşlanmadığı
Where the kitties never grow old
Bu tür teklifleri geri çeviririm ama küçük dostlarımız olmadan hayat çekilmez.
Turn down. Doggies, kitties, they all make the world go round, don't they?
Selam kedicikler!
Hello. kitties.
Hepiniz kötü kediciklersiniz!
You are all very bad kitties!
Sen kötü, kötü bir kediciksin!
That is a bad, bad kitties!
Gelin, kedicikler.
Come on, kitties!
- Ya kedicikler?
- What about the kitties?
- Kedicikler, ben geldim.
- Kitties, I'm home.
Barınakta başka bir sürü yavru kedi varmış. Köpek yavruları ve yaban gelincikleri de.
At the pound there were lots of other kitties and there were puppies and some ferrets...
Dinleyin, küçük, sevimli kedicik değilsiniz.
Listen, you're not a couple of cute little kitties.
Kıymetli kediciklerim Dört Temmuz'a bayılır.
My precious kitties love the Fourth of July.
Çocuklar, beni ürkütüyorsunuz.
- Mornin, kitties! - Jack, back me up on this.
- Günaydın çocuklar!
- Mornin, kitties!
Kedilerimi almadan çıkmam.
I can't leave without my kitties.
- Sakin olun. Her şey düzelecek.
- Kitties, come to Mommy.
Tamam, ama kedilerim olmadan gitmem.
Okay, but I'm not leaving without my kitties.
Diğer pisilerle güzel güzel oyna.
You play nice with the other little kitties.
Onlar çocuklar için iyi değil.
They're not good for kitties, okay?
Orada, benim kitties gidin.
There you go, my kitties.
İşte, küçük yavrular.
Here, kitties.
O, köpecikleri, kedicikleri, ördekcikleri seviyor, bilirsin, tatlı yemeği, dans etmeyi seviyor.
She like puppies and kitties and ducklings and, you know, Jell-O shots, and, you know, dancing on bars.
Bu gecenin ana yemeği tabaklara kondu ve neredeyse yenmeye hazır, pisicikler.
Well, tonight's main course is on the plate and almost ready to eat, kitties. - Are we hungry?
Haydi pisicikler, benimle birlikte :
Come on, kitties. Say it with me.
Dolabımda. Ayakkabılarıma içi doldurulmuş kedileri koyuyor.
She's in my closet, putting stuffed kitties in all my shoes.
" Kedi yavruları oyunlar oynuyor ve çok eğleniyorlar...
All the kitties are playing And they're having such fun
Sen bir hayvan barınağına baksan, ölmek üzere oraya konmuş olan, kedi köpek yavrularını görürsün.
You look at an animal shelter and see homeless dogs and kitties about to be put to death.
Ve kedi yavrularını kurtar.
And get the kitties.
O kedicikleri oraya siz mi koydunuz?
You guys put those kitties in there?
Mafya babası bu Kedi'yi istiyor, Ya da yavruları, Bay Wong'un onları çıkartığından eimn olabiliriz.
The Godfather's gonna want this Cat, or kitties, if you will, to take out Mr. Wong for sure.
74 diğer "Büyük Pisiler" senden önce mi geliyor?
74 other "Big Kitties" came before you?
Aferin, böyle!
The kitties. You see!
Kötü kediler.
Bad kitties.
Senin derdin ne?
But, Cheryl, kitties! What is wrong with you?
Bu küçük kediler nerede olabilirler acaba?
Where could those little kitties be?