Klaus translate English
2,747 parallel translation
Sakin ol, Klaus.
Stay calm, Klaus. The maid will be here soon.
Ama o çarşafınız... Klaus, duydum ki Atlantic City'ye gitmişsin.
But as for those sheets... babadababadababadababada - babadababada - babadababada - babadababadababadababada...
Klaus, sakin ol.
Klaus, chill out.
Klaus, çok komikti.
Klaus, that's pretty funny.
Klaus, sana Tiffany balık kavanozu aldık.
Klaus, we got you a Tiffany fishbowl.
Roger, Klaus ve Hayley hala 160 kilometrelik karayolu gezisindeler.
Roger, Klaus and Hayley are still on that 100,000-mile road trip.
Bir kez daha 160 bine dayandık, Klaus un kemikleri.
Well, we're almost to 100,000 again, Klaus...'s bones.
Bugün Şükran Günü, Klaus.
It's Thanksgiving, Klaus.
Stan, çabuk gel buraya!
KLAUS : Stan, quick!
Pekâlâ, Klaus, biz Pilgrimleriz Francine'nin ailesi de Kızılderililer.
All right, Klaus, we're the Pilgrims and Francine's parents are the Indians.
Klaus, olayın özünü kaçırıyorsun.
Klaus, you're missing the point.
Klaus Shonbeck. Emekli bir tank kumandanı.
Klaus Shonbeck he is a retired tank commander.
Klaus Diesterweg burada.
Klaus Diesterweg wants to see you.
Klaus...
Klaus...
Klaus.
Klaus.
Klaus Diesterweg'le birlikteydiniz. Teklifini kabul edecek misiniz?
You were with Klaus Diesterweg, are you going to accept his offer?
Klaus seni ikna etti galiba?
So, Klaus has persuaded you?
Klaus'a evet dememeliydim.
I shouldn't've said yes to Klaus.
- Klaus ne?
- Klaus, who?
- Klaus... - Klaus.
- Klaus, Klaus, you know?
- Klaus Klaus?
- THE Klaus. - Klaus-Klaus?
- Klaus Klaus.
- Klaus-Klaus.
Evet siktiğimin Klaus'u. Siktiğimin işini yap ta araştır, gazeteci olacaksın.
You should do your job and look him up, you're a fucking reporter for God's sake.
- Görünüşe bakılırsa onu tanımıyorsun. - Santa Klaus ( Noel Baba )?
- Well, you apparently don't know anything.
- Klaus Kinski?
- Klaus Kinski.
- Klaus Barbie?
- Klaus Barbie.
Klaus Helena'yı başkasının oynamasını istemiyor.
Klaus doesn't want anyone else for Helena.
Klaus'a ulaşabildin mi?
So, did you reach Klaus?
Klaus göze aldığın riski anlıyor.
You know Klaus understands the risks you're taking.
Klaus gelmiş.
It's Klaus.
Klaus basının seni hastaneden buraya kadar takip ettiklerini söyledi.
Klaus thinks that the paparazzi are following you from the hospital.
Bir de Klaus'un sana gönderdiği sahneler vardı.
There are the new scenes Klaus sent you.
Klaus!
Klaus!
Yüce Klaus tarafından zorla koruma altında tutuluyorum.
I've been deemed under protection by the almightily Klaus.
Üzgünüm Cami ama Klaus'un etkisini kaldırabilmenin tek yolu bu.
I'm sorry, Cami. It's the only way to break all of Klaus'compulsion.
Klaus ile aranız hiç de iyi değil.
You and Klaus are barely on speaking terms.
Klaus ile yeniden kanka oldunuz.
You and Klaus are best friends again.
1919 yılından Klaus ve Marcel'in fotoğrafını bulmuştum.
I found a picture of Klaus and Marcel from 1919.
Klaus, Marcel ile çıkıp onun üzerinde casusluk yapayım diye etki altına aldı.
Klaus compelled me to go out with Marcel, to spy on him.
O bizim tarafımızda Klaus.
- She is a friend, Klaus.
Cadılar tarafından kullanıldı. Marcel yalan söyledi. Elijah tarafından kullanıldı.
Used by the witches, lied to by Marcel, manipulated by Elijah, threatened by Klaus...
Cadılar, Marcel, Klaus.
- The witches, Marcel, Klaus.
Klaus'un size beni takip etmenizi söylediğini biliyorum ama bu durum beni tuvalete kadar takip etmenizi gerektiriyor mu?
I know Klaus told you to follow me, but does it really mean you have to follow me to the bathroom?
Klaus, nasılsın?
Klaus, hey, what up?
Sana söylemek istemedim ama Klaus'u tanırım.
I didn't want to tell you, but I know Klaus.
Davina'ya, eğer Klaus'u öldürürse senin de öleceğini söylememen ne kadar da tatlı ve onurluydu öyle.
That was very sweet, not telling Davina that if she kills Klaus, you die, too, very noble.
Ben ne dedim Klaus?
What did I say, Klaus?
Klaus'a kaybettikten sonra bana bir ödül vermiş gibi oldun.
When you lost to Klaus, you handed me over like some trophy.
Eğer Klaus olsaydım şu an Josh'ın kafasını boynundan ayırıp Gececilere yedirirdim bu da arkadaşının sonu olurdu.
Now, if I were Klaus, I would rip Josh's head from his neck, feed it to a nightwalker, and that would be the end of your friend...
Klaus'un onu tarif ettiği gibi değil.
But, like, violently threw her out. Not exactly the way Klaus described her.
- Evet.
- Yes, fucking Klaus!