English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kocacığım

Kocacığım translate English

349 parallel translation
" Mutlu Noeller kocacığım, Yılbaşın kutlu olsun,
" A merry Christmas, husband, happy New Year's nigh
Kafayı mı yedin, benim akıllı kocacığım?
Have you gone mad, my sane husband?
"Guillermo, sevgili kocacığım, bekle ben de geliyorum" dediğini duydum.
I heard her screaming, "Guillermo, husband, wait. I'll go with you!"
Aklını mı kaçırdın kocacığım?
Have you gone mad, my husband?
Kocacığım!
Husband!
Merhaba kocacığım.
Hello, husband.
Kocacığım!
My husband!
Benim zavallı kocacığım.
Oh, my poor husband.
Aşırı tepki verme kocacığım, aşırı tepki verme.
Don't overreact, old man.
Bunları dün almalıydın kocacığım.
You should have done this yesterday, my husband.
Bunu söylemek zor. Ama sanırım istedikleri sensin, kocacığım.
It is difficult to say... but I think it is you, my husband.
Senin gibi bir İrlandalı daha yok kocacığım.
There is no other Irishman like you, my husband. Ah!
Kendini hasta ediyorsun kocacığım.
You are making yourself ill, my husband. Please.
Bu seni öldürür, kocacığım.
It will kill you, my husband.
- Hayır, zavallı kocacığım.
- No, my poor husband.
Kocacığım, takip edilmesi çok kolay izler bırakıyorsun.
Husband, you leave an awful easy trail to follow.
İyi geceler, kocacığım.
Goodnight, my husband.
Kocacığım, duyduklarımdan çok etkilendim.
My husband... I'm amazed.
Ne kadar komik değil mi, kocacığım?
Is it not ironical, my husband?
O zaman ben Jewel Mayhew'üm dersin kocacığımın kellesini aramaya geldim dersin.
Then you tell her you're Jewel Mayhew and you're comin'lookin for your poor little ol'husband's head.
Evet, hayran kocacığım.
Yes, the devoted husband.
"Kocacığım, Tanrı bizi rızıklandırsın, bir yastıkta kocayalım" de.
"My husband, may we be blessed and share a long life together."
Kocacığım, Tanrı bizi...
My husband, may we...
- Günaydın kocacığım.
- Good morning, husband.
Ne olur kocacığım, Bu kadar sinirli olma.
I pray you, husband, be not so disquiet.
Kocacığım, haydi babamın evine girelim.
Husband, let's into my father's house.
Kocacığım...
My husband...
Yapabileceğin hiçbir şey yok kocacığım.
There is nothing you cannot do, my husband.
- Hiçbir şey kocacığım.
What art thou reading, fair one? Oh, it is nothing, husband.
Yalnızca kocacığımın verebileceğinden...
The kind I can only get from my old man.
Benim mutsuz zavallı kocacığım.
Poor baby, you're so miserable...
İsa hatırına ruhlarımız birlikte korunduğu için Tanrı sizinle olsun, Sophie küçük solgun Edvard, Andreas ve Inger ve sen, benim nazik, sevgili, unutulmaz, fedakâr kocacığım.
Since our souls were saved together for Jesus'sake, God be with you, Sophie, little pale Edvard, Andreas and Inger and you, my kind, dear, unforgettable self-sacrificing husband.
Sen benim kocacığım Zeus'çuk değilsin.
You're not my husband, Zeus.
Hoşça kal sevgili kocacığım ve geri dönmemi bekleme.
Goodbye, my dear husband. Don't expect me back.
N'aber kocacığım?
What's up, hubby?
Elbette yapamazsın canım kocacığım.
Why, my darling husband, of course.
Kocacığım, onu incitme!
My dear husband, don't hurt him!
'Sevgili kocacığım, bunu okuduğunda ben ölmüş olacağım.
" My darling husband, by the time you read this, I will be dead.
Kocacığım, bana da bir hikâye gönderebilir misin?
Boy, can you tell a story.
Sadece orada otur ve biranı iç, kocacığım.
JUST SIT THERE AND DRINK YOUR BEER, HUBBY.
" Sevgili kocacığım, burada her şey yolunda.
" Dear husband : All is well here.
Seni bu kadar erken bıraktığım için beni affet, kocacığım.
Forgive me, my husband, for leaving you so soon.
Kocacığım dünyadaki en güzel ufak şirin evi tasarladı.
My hubby designed the most beautiful little house.
Selam kocacığım!
Hi, husband!
Kocacığım!
Oh! Husband!
Kocacığım, Ustan çok sert mizaçlı,
Hubby, your master is so hot tempered
Kocacığım duvağımı açar mısın?
Hubby, you can lift my veil now
Kocacığım mı?
Hubby?
Şimdi bakma sevgili kocacığım ama oğlumuz yine kayboldu.
Oh, my dear. Don't look now, dear husband but our son is missing again.
Lütfen kocacığım daha fazla kavga etme.
Please, my husband, no more quarreling.
- Jackie tatlım, çiçeği burnunda kocacığın.
- Jackie honey, your newly-wed hubby.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]