Korean translate English

Bu Koreli erkeklere karşı ne yapacağız?

WHAT CAN WE DO ABOUT THIS KOREAN MAN,

Koreli eriştesi yemeye giderken bana anlatın.

Come now. Let's go try that Korean noodle place you were telling me about.

Çünkü onlar Koreli.

Cause they're Korean.

Korece biliyor musun?

What, do you speak Korean?

Evet, ama sen Korece biliyor musun?

Yes, but do you speak Korean?

- Ne kadar da iyi bir Korelisin.

You're such a good Korean. Christian.

Senin gibi bir Koreli'ye hiç yakışmıyor.

That's not very Korean of you.

Ben korkunç bir insan ve çok kötü bir Koreli'yim.

I am a terrible person and a very bad Korean.

Annen dev bir çubuk ile bilardo oynayan Koreli çocuk kimliğimi tanımıyor.

Your mom's is my Korean kid who shoots pool with a giant chopstick.

Koreli.

GARY : He's Korean.

Hiç Kore'den bir çorbanız yok mu?

Don't you have any Korean soup?

Yakında reşit olacağı için ona Kore içkilerini öğretmek isterim.

As he'll be an adult soon, I'd like to teach him Korean drinking.

Korece mi konuşuyorsun?

Does he speak Korean?

Korece konuşmuyorum.

I don't speak Korean.

Korece'yi nereden öğrendin?

Where'd you learn Korean?

Kore'de doktorum.

I'm a Korean doctor.

Korece konuşamıyorum.

I can't speak Korean.

- Koreli misin?

- You Korean?

Birkaç yıl önce kuzenim Joey, Nancy adında Koreli bir kıza dönüştü.

A couple years back, my cousin Joey turned into a Korean girl named Nancy.

Koreli komşularımın ikimizin çıkmasından hoşlanacaklarını zannetmiyorum.

I got Korean neighbors and I don't think they'd like the idea of me dating you.

Kuzey Kore gizli polisi tarafında kaçırıldığını biliyorsun.

You know that she was kidnapped by the north Korean secret police.

Benim çocuğum Koreli-Çinli gibi bir bayan olarak büyüdü.

My children are raised by Chinese-Korean lady.

Korece lanet olası herif ne demek?

What's'fucked-up loser in Korean?

Kore'de ucuz evlerin kirasını ödeyebilmeleri için onlara fabrikada iş verebilirdik.

We could've let them work at our factory, so they could pay monthly mortgage for their Korean cheap apartments.

Kore'den.

It's Korean.

Jinsung Do adında Koreli bir çocuk adına kayıtlı.

Well, it's registered to a Korean kid named Jinsung do.

iPod'umda bir Kore filmi var. İsterseni- - Kablo varsa.

I got a Korean film on my iPod if you want to just- - If you have the cables.

Koreliler, Japonlar, Kuzeydoğu kodamanı Haha, ben ve Chang ile el ele verip oldukça sağlam olacağız.

With the Korean, the Japanese... the Northeastern Boss, Haha and me joining hands... Chang, we'll be very safe.

Koreli, Japon ve Kuzey doğulu.

The Korean, the Japanese, and the Northeastern.

İlle Korece bir soyadı alıp kimliğimi değiştirmem mi gerekiyor?

I have to have a Korean last name, a whole new identity?

- Bak, bizim karşı sokaktaki büyüyünce ulusal liyakat bursu kazanan Koreli bebeği evlat edinen Lewis'leri hatırlıyor musun?

- Look, do you remember the Lewises across the street and they adopted this korean baby who grew up to be a national mer * *.

Yeongasi.

Korean title : Yeongasi English title :

- Buraya geldiğimden beri koreceyi unuttum.

- I'm not speaking Korean while I'm here.

Koreli misin?

Are you Korean?

Korece bilmiyor musun?

You don't speak Korean well?

Japon musun, Koreli mi?

Are you Japanese-Korean?

- Korece anlatsam anlayacak mısın?

- Don't you understand Korean?

- "Korece" kolay bir dil değil, tamam mı?

- The "Korean dream" isn't that easy, okay?

Hayatımda hiç Kore yemeği yemediğime inanabiliyor musun?

Do you realize I've never had Korean barbeque in my life?

Korece, Çince.

Korean, Chinese.

Ve Kore å üzerinde tomurcukları?

And the buds on the Korean å?

Kore zor mimar.

Korean is difficult architect.

Kore gemi aksine.

Unlike Korean ship.

Kore panik.

Korean panic.

Başkan, Korece kaldıracaktır saldırıları durdurmak vermedi.

The President will remove Korean, if the attacks did not stop.

Kore, benim eşek!

Korean, my ass!

Petty, Kore'de savaş mühendisiymiş.

Petty was a combat engineer in the Korean War.

Kore Savaşı'nda gümüş yıldız alanların nereye gömüldüklerini bilir, değil mi?

He'd know where they were buried, right? Silver stars, Korean war?

Yarı Koreli olduğumu biliyorsun, değil mi?

Eeny, meeny, miney, mo, catch a chink by the toe... You know i'm half korean,

- Önce Korece öğren.

- You should learn proper Korean first.

Korece bir ninni.

It's a Korean lullaby.