English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kâbus

Kâbus translate English

1,406 parallel translation
Kâbus gibi başlayan bir rüya.
A dream that started out like a nightmare.
Bu aileye yemek yapmak gerçekten kâbus.
Dear, it's a nightmare cooking forthis family.
Çok fazla kâbus gördüğünü söyleyen olmuş muydu?
Has anyone ever told you you have a lot of bad dreams?
Kâbus sona erdi.
Your nightmare's over.
Beni dinle, bu bir kâbus.
Listen To Me, This Is A Nightmare.
Molly, kâbus sona erdi.
Molly, The Nightmare's Over.
Bu bir kâbus. Bu lanet bir kâbus!
It's this night, this fucking nightmare!
Manhattan'da çocuk yetiştirmek kâbus gibi bir şeydir. Biz de Ossing'e taşındık.
It's always a nightmare raising children in manhattan, so we moved to ossing.
Olaydan sonra aylarca kâbus gördüm.
I had nightmares about it for months afterward.
O tam bir kâbus Ted ama bunu daha sonra konuşsak?
oh, she's a total nightmare, ted, but can we talk about this later?
Ben kâbus görüyorum.
I... have this nightmare.
Nasıl bir kâbus?
What's your nightmare about?
Ne tür bir kâbus?
What's your nightmare about?
Gece boyunca kâbus gördüğümü biliyorum ve bu...
I know that I had nightmares all night and that...
Sen iyi misin? Evet. Bir kâbus görüyormuşsun gibiydi, hem de kötüsünden.
She told me once that we were friends when we were little, and i didn't believe her, but now i'm not so sure.
Kâbus muydu?
Had a nightmare?
Bir kâbus gördün sadece.
It's just a nightmare. It's just a nightmare.
İnsan böyle olacağına inanamıyor. En kötü kâbus.
You don't think it's gonna be like this... your worst nightmare.
- Kâbus gibi bir senaryo.
Nightmare scenario.
- Onunla ilgili hiç kâbus görmedim.
I don't have nightmares about her.
Bir kâbus daha mı?
Another nightmare?
- Ben de kâbus gördüm.
- I had a nightmare too.
Kâbus mu?
Nightmare?
Bu bir kâbus.
It's a bad dream.
Ve tüm bu kâbus yeniden mi başlasın?
And let the nightmare start all over again?
Bir kâbus gördüm.
I had a nightmare.
Dün gece kâbus görüyordun.
You had a nightmare last night.
Bir kâbus gördü.
She had a nightmare.
- Kâbus görüyordun.
- You were having a nightmare.
Kâbus muydu bu?
Was that a nightmare? Oh, God.
Bu bir kâbus mu?
Is this a nightmare?
Belki sadece kâbus görüyorum. İnanılmaz derecede gerçekçi berrak bir kâbus.
Maybe I'm just having a nightmare... an incredibly vivid lucid nightmare.
Kötü bir kâbus gibiydi, değil mi?
Like a worst nightmare kind of thing, right?
Kâbus sanmıştım.
I thought it a nightmare.
Bu sadece bir hayal, bir tanem. Sadece bir kâbus.
This is a fantasy, my darling, like a nightmare.
Tam bir kâbus.
This is a total nightmare.
Tam çıkıyorken, kâbus gibi bir telefon görüşmesine yakalandım.
I had a nightmare of a phone call just as I was leaving.
Bir kâbus gördün.
You had a nightmare.
Asla! Düşmanlarımız asıl gücümüzle, yani onuru kırılmış bir halkın gücüyle karşı karşıya kaldıklarında uykularından kâbus görmüşçesine uyanacaklar.
Our enemy will be rudely awakened by the wrath of a humiliated people.
Kâbus!
Incubus.
Aman Tanrım, Şekilsiz Kâbus'a dönmüşüm.
Oh, my God, I'm The Blob.
Kâbus gibi bir gün geçiriyoruz.
What a nightmare today's been.
Aslında lanet bir kâbus gibi.
Actually it's a fucking nightmare.
Tam bir kâbus.
It's a nightmare.
Tam bir kâbus.
Total nightmare.
Kâbus gibi.
It's such a nightmare.
Her gün bir kâbus gibiydi.
Everyday was a nightmare.
Gecelerinin kâbus gibi geçtiğini söylediler.
They said their night had been one of horror.
Dün gece bir kâbus gördüm.
I had a nightmare last night.
Her şey de kâbus gibi değildi.
It wasn't all bad.
Kâbus muydu bu sadece?
Was that only a nightmare?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]