English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ L ] / Labradoodle

Labradoodle translate English

45 parallel translation
Onun insan ilişkilerini yok edecek kadar gülünç derecedeki teorik bilgisi, senin de tuvalet eğitimi almış sevimli bir labrador olman ve tıbbi durumlarda ancak tuvalet eğitimi almış bir labrador kadar etkili olman, ikinizin beraber, güçbela geçerli tek bir doktor ve labrador etmenizi sağlıyor.
With her being ridiculously book smart to the point where she has no interpersonal skills and you being cuddly as an un-potty-trained labradoodle and as useful in medical situations as an un-potty-trained labradoodle, together, the two of you make one barely passable doctor slash labradoodle.
Labradoodle.
Labradoodle.
Bir adam bir labradorun velayeti için nasıl dava açar ki?
What kind of man sues for custody of a labradoodle, anyway?
- Bir Labradoodle'dan daha manyak.
- He's crazier than a Labradoodle.
Hayret verici, zeki bir köpek.
Amazing, an intelligent labradoodle.
Labradoruk'tu.
It was a Labradoodle.
Labradoruk mu?
Labradoodle?
"Sanırım dün gece bir karışıklık oldu, Labradoodle budur..."
" I think there was some confusion last night.
- Labradoodle.
- Labradoodle.
- Bahse varım labradordur.
- I bet it was a labradoodle.
Bu labra-kanişin nesi var?
So, what's with that Labradoodle?
Labrador.
Labradoodle!
Ben Labrador falan görmedim, Shawn.
I didn't see any labradoodle, Shawn.
Az önce psikologu tarafından Labradoodle cinsi köpeğinin şekerleme yaptığını sanan bir transseksüelden bir ifade aldık.
Come on. We just took a statement from a six-four transsexual escort who thinks her Labradoodle was dognapped by her shrink.
Daha yeni labrador aldım.
I just adopted a labradoodle.
Mesela labraniş gibi.
like a labradoodle.
Labraniş mi?
Labradoodle?
Evet, Labrodoodle'a ne zaman sadece lab demeye başladılar?
Yeah, when are they gonna do a labradoodle that's just lab?
Labradora çift tıkla ve işte burada.
Double-click on the Labradoodle. And we're there.
Labradoodle.
Ooh, labradoodle.
Evet, ben Judith ile evlendiğimde vasektomi yaptırıp yeni bir mutfak yapma ve ishal bir Labradoodle almak da tamamen kendi seçimimdi zaten.
Yeah, and when I was married to Judith, it was my choice to get a vasectomy, a new kitchen and a Labradoodle with diarrhea.
Belki labrador ve poodle kırması bir köpek alırım.
Maybe I'll get a dog, a Labradoodle.
Patronumun labradoruna Noel kıyafeti yaparak ekstra para kazanıyorum.
I'm earning extra money by making a Santa outfit for my boss's labradoodle.
İşe bir de iyi tarafından bak dünyanın herhangi bir yerinde bir labrador ve üç kedi haysiyetlerini korumuş olacaklar.
Look at the bright side. Somewhere in the world there's a labradoodle and three cats that get to keep their dignity.
Bir labrador-fino'm var.
I have a labradoodle.
Labradoodle cinsi bir köpek bir Japon balığına beşlik çakıyor.
It's a labradoodle high-fiving a koi fish.
Bakın, sırada altı bozuk para yutmuş bir kedi ve çiğnemediği tek topunu sıktığım için intihar eğiliminde bir labrador var.
Look, I've got a cat with six pennies in it's gut and a labradoodle on suicide watch after I snip-snipped the only balls he didn't chew.
Harvey, tatlım, buraya geri döndüğünde o labradorla konuşmayacağına lütfen söz ver çünkü şu anda hayatında böyle bir negatifliğe ihtiyacın yok.
And, Harvey, honey, when you're back there, please promise me you will not speak to that labradoodle, because you do not need that kind of negativity in your life right now.
Labradoodle cinsinden değil.
It's not from a labradoodle.
Merton labradoodle cinsi. Alerjik bir cins değil.
Merton was labradoodle.
Labradora benziyorsun.
You look like a Labradoodle.
Zitch Köpek! Ford Fusion'da Labradoodle cinsi.
Zitch dog, Labradoodle in a Ford Fusion!
Bella Teyzem'in Labrodor'u yavruladı.
Aunt Bella's Labradoodle just had puppies!
Moru seviyor, Bieber'dan nefret ediyor ve belki de labradoodle alabilirlermiş.
Maya : She likes purple, she hates Bieber, and they might get a labradoodle.
Onun Labradoodle'ı benim Şitsu'mu kokladı.
His labradoodle sniffed my shih tzu.
Labrador delirmiş gibi peşime takılınca merdiven boşluğuna düştüm.
I fell down two flights of stairs doing my route, being chased by this crazy labradoodle.
Rosewood artık, terk edilmiş bir bisiklet ve tasmasız bir köpeğin tehditi altında değil.
So Rosewood is now safe from an abandoned bicycle and an off-leash labradoodle.
Şu anı ona dua etmek için ayıralım sonrasında kendi hastalarımıza dönmek ve onlara tıpkı Jesse gibi özen ve dikkat göstermek zorundayız.
No. Mm-hmm. [Both chuckle] And one very tolerant labradoodle became our very own Mufasa.
Bir kısmınız öyle, labradoodle gibi.
Well, less of you. Like Labradoodles.
Sence siktiri boktan bir Labradoodle istiyor gibi mi görünüyorum?
Do I look like I wanted a fucking Labradoodle? !
Adi herif gerçek bir emlakçıysa ben de bir petrol kralının labradoodleıyım.
If that asshat's a real estate broker, then I'm an oil baron's labradoodle.
Labradoodle'ı hatırladınız mı?
Remember the Labradoodle?
Bir Labradoodle ve fotoğraflarımızı çekecek güzel bir fotoğraf makinesi istiyorum. Steven, kontrolden çıktın.
- He'll see you in two weeks just like before.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]