Lamas translate English
834 parallel translation
Siyah bıyıklı balinanın algılaması zayıfmış.
Black whiskered whales are so clueless.
Her şeyi karşılaması için sana 5 bin dolar vereceğim.
We wouldn't take ³ ³ 50. Why, we've brought up 3 children here, and i've buried 2.
Londra'ya telgraf gönderdim ve beni burada karşılamasını söyledim.
I sent her a cable to London and told her to meet me here.
Baş Lamayı, son Lamayı boşverin, kılavuzlardan haber verin asıl.
High lamas or low lamas, do we get the porters?
Bütün bu Lamaların yüzlerce yıl yaşadığı palavrası.
All this talk about lamas being hundreds of years old.
Saat neredeyse on iki... ve herkesin yeni yılı birlikte karşılamasını istiyoruz.
It's nearly 12 : 00 and we want the entire party together to see the New Year in.
Ne yapacağınıza karışmam, yeter ki gösteri yapılamasın.
I don't care what you do, as long as the show don't go on.
Ne karşılaması?
Meet us?
Bir Avrupalının diğerini içtenlikle karşılaması yersiz olmaz değil mi?
Would it be impertinent for one European to make welcome another?
Yok daha sıcak bir ev sahibi güneşin karşılaması gibi bizi
No genial host at sinking of the sun welcomes us in.
Artık insanların seni aşağılamasını istemiyorum.
But I don't want people to insult you anymore.
Ne zamandan beri bir yerlinin seni aşağılamasına izin verir oldun?
When would I ever let a dirty Indian insult me?
Vincent'e masrafları karşılamasını söyle.
Tell Vince to lay it out.
Hayatımda gördüğüm en kötü hoşgeldin karşılaması bu.
As a homecoming, this is the worst flop I ever saw in my life.
Bay Minify'nin senin harçlığını, elbiselerini ve ikametini karşılamasını ebeveynlerin nasıl kabul etti?
How'd your parents take it about Mr. Minify giving you an allowance and pretty clothes and all the rest?
O atı hoş bir otlağa kapattım ki bir daha hiçbir yarışa katılamasın.
I put that horse in a nice green pasture... so he'd never get his foot caught in a mutuel machine.
Ondan beni sıcak karşılamasını istiyorum.
I ask her to welcome me
Bu aldatmacayı yutmuş gibi davrandım... Ve karşılaması için bir atlı gönderdim.
I pretended to be deceived by the feint and sent our horse to meet it.
Tutukluyu tanıdığınız kadarıyla bu haberi nasıl karşılamasını bekliyordunuz?
From your knowledge of the prisoner how would you expect him to receive that news?
Birlikte daima herşeyi yapabileceğimize gerçekten inanabilsem, kimsenin Viyana'dan ayrılamasına gerek kalmaz.
There's nobody left in Vienna I can really trust, and we've always done everything together.
Spotty'e nasıl oturacağını öğretmeyi deniyordum 3 aydır bunu hergece deniyorsun algılaması biraz yavas gibi görünüyor
I've been trying to teach Spotty how to sit up. You've been trying that every night for three months. He does seem a little slow to catch on.
Ancak şimdi herkese, davranışlarımı kendi adına yargılamasına izin verebilirdim.
But now, I could let everyone judge my actions for himself.
Ona bir Deadwood karşılaması yapalım.
Let's give her a real Deadwood welcome.
Seni karşılaması için saray muhafızlarını gönderirdim.
I would have sent the palace guard to meet you.
Kral onun seni aşağılamasına neden izin veriyor?
Why does the king allow him to humiliate you?
Aşksız bir evliliğe, bir delinin aşağılamasına, hatta taşlanmaya göğüs gererim.
I will endure a loveless marriage, humiliation by a madman, even stoning.
Bu adamların beni aşağılamasından yoruldum.
Tired of being insulted by them fellas.
Ama bunu üniversitenin nasıl karşılamasını bekliyorsunuz?
But how do you expect the college to pay its way?
Arabam mahvoldu ve birilerinin bu hasarı karşılaması gerekiyor.
My car's a wreck and somebody has to pay for the damages.
Enstitüde bulunduğu konumun en iyi yönü, sizin kıymetli bulgularınızın giderlerini karşılaması.
A good part of his present position at the institute is due to your valuable research.
Karısının karşılaması hoşuna gidiyordur.
He likes the way his wife welcomes him home.
- Beyaz adamların Geronimoyu burdan uzakta yargılamasını istiyorum. - Onun gitmesi ile burası tekrar huzura kavuşacak.
I would like the White Eyes take him to another reservation.
Birliğin bu sıcak karşılamasından sonra çocukları erkeklere çevirme işi gelir.
After the cordial welcome to the Corps comes the job of turning boys into men.
Bir çeşit evine hoş geldin karşılaması.
It's sorta like for a welcome home.
Eğer onlara küçük bir hoş geldin karşılaması yapmaları için şans vermezsen üzüleceklerdir.
Well, the family will be disappointed... if you don't give them a chance to stage a little welcome.
Kızkardeşinin onu aşağılamasından korkuyordu.
She's afraid of her sister's disdain.
Adil bir yargılaması var.
He got a fair trial.
Birkaç sarhoş zorbanın sizi bu şekilde karşılamasından dolayı gerçekten çok üzgünüm Bay Bonell.
Now, I'm sorry a bunch of drunken rowdies... had to be your welcoming party, Mr. Bonell.
Sanırım bir şeyin doğru yapılamasını isterseniz, kendiniz yapmak zorundasınız.
I guess if you want something done right, you have to do it yourself.
Onun profesyonellik iddialarını reddediyorum, ve bu davanın büyük jürinin yargılaması için Halk Mahkemesi önüne getirilmesini talep ediyorum.
I disacknowledge his claims of professionalism, and I ask that this case be brought before People's Court for grand jury trial.
Kodamanın biri özel vagonunun onu New York'ta karşılamasını istiyor.
Some big bug wants his private railway car to meet him in New York.
- Lamas.
- Lamas.
Bu on iki kişinin bir başka insanı yargılaması bekleniyor. En az onlar kadar farklı birini.
These twelve people are asked to judge another human being as different from them as they are from each other.
Navajo olduğum için Zengin Çavuş'un beni aşağılamasına gönüllü olmadım ben.
I didn't volunteer to take puke from Sergeant Rich Boy here because I'm Navajo.
Olaydan önce bir arkadaşını arayıp karısını karşılamasını istemiş.
Apparently, before the killings he called a close friend, begging her to go and meet his wife.
Aslında, katlanamadığım şey bazı..... insanların diğerlerini aşağılamasıdır. kim herhangi birine zarar vermek ister.
Well, what I can't stand is when people look down on others who aren't doing'em any harm.
Karşılaması zor bir servisti, değil mi Kaptan?
Kind of tricky serve to handle, Captain?
Kurulumuzun yargılamasında yer alacağına söz verdin.
You would strain the Board appear.
Ama benim ve kardeşlerimin burada onu karşılaması ve babamın yokluğunda misafir etmesi doğru olmaz mı?
But wouldn't it be proper for me and my brother and sister to welcome her here in the absence of my father?
Francesco Paolo'nun gidip istasyondan bir misafiri karşılaması gerekiyordu.
Francesco Paolo had to go and meet a guest at the post station.
- İyi karşılamasına sevindim.
That's great.