Lanet olası translate English
18,377 parallel translation
Onu Phoenix'in bir havaalanında gördü. Ya da lanet olasıca Hare Krishna toplantısı?
Some nut who saw her at an airport in Phoenix or at a fucking hare krishna meeting?
Seni lanet olası kaltak!
You bloody Bitch...
Lanet olası yasal haklar.
Damn Miranda Rights.
Hem şimdi birdenbire böyle sorunların varsa keşke lanet olası imza kısmına o imzayı atmadan önce söylemiş olsaydın.
And now all of a sudden if you had these problems, I wish you would've said them earlier... Before I signed on the goddamn dotted line!
Bütün bu lanet olası şeyler kararlarla ilgili.
The whole damn thing is about decisions...
Lanet olası ağacı kesmiyorum!
I'm not cutting down that damn tree!
Lanet olası dondurma nerede?
Where's the damn ice cream?
Lanet olası köpeğim de biliyordu.
Hell, my damn dog knew it.
Lanet olası mankafanın teki olduğunu için de söylemezdim.
You know, I wouldn't tell you'cause you're a fucking moron.
İşinin lanet olası kolumu kırınca bittiğini sanıyordum.
I would have thought your job ended with breaking my fucking arm.
Lanet olası soygun bu.
That's fucking robbery.
Seni doğrudan doğruya gönderiyorum Lanet olası inci kapıları Birinci sınıf bir biletle.
I'm sending you straight to the fucking pearly gates with a first-class ticket.
Evet, lanet olası bir gorilim var O pantolonumda, ona kral dongu çağırıyorum.
Yeah I got a fucking gorilla, he's in my pants, i call him king dong.
Sadece bir şey çıkarmam lazım - almalıyım- - Ah, lanet olası adam Göremiyormusun Burada meşgul mü?
I just gotta get something out of the--i gotta get- - oh, god damn man, can't you see I'm busy back here?
Lanet olası.
God damn.
Yerlilerle lanet olasılığını kes.
Stop fucking with the locals.
- Bu lanet olasıca herif Şey effing bir tuzaktır.
- This whole god damn thing is an effing trap.
Sen lanet olası bir chihuahua'sın.
You're a fucking chihuahua.
- Lanet olası kaltak!
- God damn bitch!
Ve ben bir lanet görmüyorum Top, görüyor musun lanet olası Top?
And I don't see a fucking Cannon, do you see a fucking Cannon?
Ve biz lanet olasıız göz deliğin de!
And we're gonna fuck your eye hole too!
Lanet olasıcıyız ağız delik.
We're gonna fuck your mouth hole.
Lanet olasıcıyız kedi delik.
We're gonna fuck your pussy hole.
Ve biz lanet olasıız göz delikleriniz de.
And we're gonna fuck your eye hole too.
Hadi buradan çıkalım Lanet olası şey kapanıyor tekrar.
Let's get out of here before that damn thing slams shut again.
İnan ya da inanma, Baydı Hiçbiri-lanet olası işin.
That, believe it or not, was Mr. none-of-your-fucking-business.
Lanet olası bir çıkmaz
A goddamn dead end.
Bu lanet olasıca.
This is fucking it.
Lanet olası kırmızı gözyaşları, sevgili Mary Kelly.
Bloody red tears, my dear Mary Kelly.
Seni şanslı lanet olası pislik.
You lucky fucking dirty little cunt.
Cevap ver, lanet olası.
Answer me, damn it!
Ağabeyimi öldüren o lanet olası psikopat
That fucking psycho that killed my baby brother.
- Bu lanet olasıca adamım?
- What the fuck, man?
- Hey, lanet olası dostum.
- Hey, fuck you, man.
RPG'ler vardı ve kara mayınları vardı. Ve lanet olası gece görüş ve lanet makine...
There was RPGs and there was land mines and fuckin'night vision and fuckin'machine...
O lanet olası goril çok dikkat çekiyor.
That fucking gorilla draws so much attention.
( Ermeniler, hepsi o bok, Lanet olası hiçbir işimiz değil.
( he Armenians, all that shit, ain't none of our fuckin'business.
Bak, şu lanet olası Ermeni parasını aldığımı söyle, şimdi gönderiyorum.
Look, tell that fuckin'Armenian I got his money, and I'm sending it now.
Bu lanet olası belgesel için olmasaydı...
If it wasn't for that goddamn documentary...
"Seni lanet olası Raven, bir daha asla."
"You fucking Raven, nevermore."
Bu lanet olası şeyi nasıl yapıyorsun?
How the fuck do you do that?
Ve evimde, lanet olası bahçemde bile..
And in my house, even in my fucking garden,
Acımasız, agresif, Sevinçle, Lanet olası derecede iyi... oldu!
unrepentantly, aggressively, joyously, bloody well... be!
Lanet olası sıcak ve bulanık hislere ihtiyacımız yok, Frank.
We don't need warm, fuzzy fucking feelings, Frank.
Lanet olası trajedi.
Fucking tragedy.
Lanet olası savcı mısın?
You're a fucking prosecutor?
O lanet olası fundalıkta adamlarıyla birlikte kalıp öleceğini sana söylemiş.
He told you he would stand and die with his men on that bloody moor.
O zaman savaş olmazdı ve tüm bu lanet olası isyan da onunla birlikte ölürdü.
Then the battle wouldn't happen, and this whole bloody rebellion would die with him.
- Bu lanet olası savaşın ortasında kayıt mı tutuyorsun?
In the middle of this bloody war, - you kept track? - Aye.
Lanet olası akşam yemeği ister misin?
You want some fucking dinner?
Evet, lanet olası milliyetçiler.
Aye, bloody Nationalists.
lanet olasıca 108
lanet olası pislik 23
lanet olası herif 23
lanet olasıcalar 25
lanet olsun 6713
lânet olsun 45
lanet 1101
lanetleneceğim 38
lanet olsun sana 140
lanetlendim 21
lanet olası pislik 23
lanet olası herif 23
lanet olasıcalar 25
lanet olsun 6713
lânet olsun 45
lanet 1101
lanetleneceğim 38
lanet olsun sana 140
lanetlendim 21