Lasagna translate English
824 parallel translation
Kahve ve lazanya yaptım ve...
I've got some coffee and lasagna and...
Hayır. Senin yerin ocak olacak makarna hazırlayacaksın, çorba, lazanya, zabaglione.
Your place, woman, will be at the stove whipping up pasta, minestrone, lasagna and zabaglione.
Lazanya.
Lasagna.
Portofino'da pestolu lazanya!
lasagna wit pesto in Portofino!
Nefis lazanya ve sardalye!
Lasagna and sardines!
O lazanyanın içine ne koymuşlar?
What did they put in that lasagna?
Ben lazanyayı ısıtacağım.
- I'm gonna heat up the lasagna.
- Hayır. Lazanya, musakka, ıstakoz termidor escalopes de veau à l'estragon avec endives gratinéed peynirli.
Lasagna, moussaka, lobster thermidor, escalopes de veau à l'estragon avec endives gratinées with cheese.
Lazanya sever misiniz?
- Do you like lasagna?
Lazanyayı sekiz çeşit peynirle yapıyorlar ve gizli bir sosları var.
They make a lasagna with eight different cheeses and the sauce is a state secret.
Lazanya hoşuna gitti mi?
You like your lasagna?
Annemi, köyümdeki kuleyi ve bir tabak lazanya gördüm!
I saw my mother, the tower in my village, and a plate of lasagna!
Lazanya hala sıcak kokuyor.
Lasagna, still smoking hot.
Fistful of Lasagna'da yaptığın yeniden yazımı anlatsana... veya her ne haltsa.
Tell us about the rewrite you did on Fistful of Lasagna... or whatever the hell it was.
Lazanya yedim.
I had Lasagna.
Makarna sever misin?
Listen, do you like lasagna?
- Bu vejetaryen lazanyası.
- It's vegetarian lasagna.
Bayan Mallow yatağında lazanya yemeye bayılırdı.
- Yes. Miss Mallow was fond of eating lasagna in bed, and she frequently spilled it.
Yemekte lazanya ve ekmek meyvesi vardır eminim.
I bet they have breadfruit and lasagna.
Şey, belki lazanya ve meze olabilir.
Well, perhaps the lasagna and antipasto.
Lazanya kilo aldırmaz mı?
Don't you think the lasagna might be fattening?
Marco, lazanya tavanı al.
Marco, here's your lasagna pan.
Kate, bu lazanya harika görünüyor.
Kate, this lasagna looks really great.
Spagetti.
Lasagna.
- Emmett'a lazanya yaptırırım.
I'll get Emmett to make lasagna.
Lazanya sevmez misin?
Don't you like lasagna?
Lazanya sever miydi?
Did he like lasagna?
Lazanyam!
My lasagna!
Lazanya sever misin?
You like lasagna?
- Bayılırım. - Öyle mi?
- I love lasagna.
Senin için lazanya pişireceğim.
- Oh, yeah? I'll make lasagna for you.
- Bana lazanya mı pişireceksin?
- You're gonna make lasagna for me?
Evet, evde yapıp getireceğim.
Yeah, I'll make lasagna. I'll make it at home and bring it in for you.
- Lazanya.
Lasagna.
Bende lazanya yaptım.
I made lasagna too.
Hem lazanyadan başka bir bu var.
Besides, it's the only alternative to all that lasagna out there.
Lazanya nasıl olmuş?
How's the lasagna?
Lazanya alırsınız sanırım.
I suppose you'd like to have lasagna.
Bu zamanda bir kadın yılda 50 bin dolar kazanmazsa, oral seks ve lazanya yapamazsa kendine güvenini kaybediyor.
A woman can feel like a failure if she doesn't bring in 50 grand a year and still make time for blowjobs and homemade lasagna.
Şu anda ısıtıyorum.
Lasagna's heating up now.
Lazanya kulağa nasıl geliyor?
How does lasagna sound?
Lazanya hakkında bir şey mi demiştin?
You say something about lasagna?
- Bu lazanya. - Gerçekten mi?
- It's lasagna.
- Sen de lazanya için sağ ol.
- Thank you for the lasagna.
Bilirsin, dünyada milyonlarca güzel kadın var, ahbap,... ama hiçbiri iş yerine Lazanya getirmiyor.
There's a million fine-lookin'women in the world, dude, but they don't all bring you lasagna at work.
Yine mi lazanya?
Not lasagna again?
Lazanya?
Lasagna?
- Lazanya?
- Lasagna?
- Evet, lazanya.
- Yeah, lasagna.
Lazanya yiyeceğiz.
We'll have lasagna.
Lazanyanın tadını çıkar.
Enjoy the lasagna.