Lean translate English
2,914 parallel translation
Ben de başkalarına bel bağlayabilmek istiyorum.
I want to lean on someone too!
O yüzden bana bel bağlama.
So don't lean on me.
Şu an, artık No Eun Seol'a bel bağlamamaya ve daha bağımsız olmaya çalışıyorum.
I am trying very hard right now. I'm trying not to lean on No Eun Seol and am working my hardest.
Böylece güvenebileceğin bir adam olabilirim.
So I can become a man that No Eun Seol could lean on.
O zamana kadar biraz şikayet etsem ya da bir süreliğine sana bel bağlasam da lütfen dayan ve beni bekle.
I can whine and lean on you and all that, but please wait patiently for me.
Çok sertti.
He was lean, tough.
Geriye!
Lean back.
Sola yaslan!
Lean left!
Sağa yaslan.
Lean right.
Geriye yaslan!
Lean back!
Tüm ulus Wang Mu'dan umudu kesti ve şu an onun mezarını kazıyor.
Your Majesty is digging the grave of the Crown Prince who has no place to lean on all over Goryeo
Bugün hazır ve nazır görünüyorsunuz.
You are looking lean and mean today.
Biraz geriye eğilebilirsen folyodan kurtulabiliriz galiba.
I think I can fuckin tear through this paper... if you can just fuckin lean back a little bit.
Azcık geriye yaslan, ben de öne doğru eğileceğim.
Lean back a little bit so I can lean forward.
Bana doğru yaslan, oğlum.
Fuckin'lean into me, man.
Azıcık geriye yaslan.
Just lean back a little bit.
Sakinleş ve biraz geriye yaslan ki ben de öne eğilebileyim.
Just relax and lean back just a little bit so I can lean forward.
Biraz öne kay bakalım.
All set? Now lean forward for me a little bit.
Ağırlığını bana ver.
Lean your weight on me.
Sana dayanmam gerekebilir.
I may have to lean on you.
Hangi tarafa yaslandığına dikkat et.
Be careful which way you lean.
Ah, iyi, uykusuzluk hastalığına yakalandığında pijamalar içinde ki Macbeth'in uyuyuşunu hayal et.
Ah, good, now imagine if you will your faithful insomniac in his lonely pajamas, slipping into the lean, mean, infamous skin of Macbeth.
# Arkana yaslan ve koyver gitsin, koyver gitsin #
"Just lean back and let it go, let it go."
Bizim sıska Galaxy kaptanı Landon Donovan resmen gol makinesiydi.
Landon Donovan, the Galaxy captain and lean, mean scoring machine.
Neye sığınırım?
Which pillar do I lean on then?
Yaslan.
Lean up.
- Yanlış kol kızlar.
- ♪ Lean on me... ♪ - OK. Wrong arms, girls.
Onun içine yaslan.
Lean into it.
Sadece "onun içine yaslan", adamım.
Just lean into it, man.
Bana döndür. - Hı-hı.
Lean in to me.
- Tamam, Joe. Şimdi bastır.
Now lean.
Üzerinde çalışmaya devam.
Lean on it, go on.
Don, ayaklarını duvara koy ve vücudunu geriye yasla.
Don, feet on the wall, and lean back.
Kış sert geçmeyebilir.
It may be a lean winter.
Ona güvenmeni istiyorum ve saygılı ol.
I want you to lean on him and be felt.
Çok fazla öne eğilirsem öleceğimi mi söylüyorsun?
You're saying don't lean too far forward'cause you'll die?
Biraz geriye yaslan.
Lean back a little bit.
.. arkana yaslan
Lean back.
Öne eğil.
Lean forward.
Yaslanayım deme sakın.
Don't lean.
Dolores'in dediği gibi başını geri at ve sık.
Well, like Dolores said, lean back and pinch, okay?
Devam eden göz teması, dokunmak ile ilgili bir şeyler okudum. Ya da bilirsin, bana doğru yaslanırlarsa benim de -
I've read about maintaining eye contact, initiating touches, or, you know, if they lean in, I'm supposed to like...
Evet, bazı insanlar yardım için gruba ihtiyaç duymaz.
Yeah, some people don't need a group to lean on.
Öne doğru git ve koş.
Just lean forward and run.
Eğil ve koş. Anladım.
Lean and run, got it.
Şimdi arkana yaslan ve rahatla.
And now lean yourself back and relax.
Ekstra yağsız sığır eti aldın mı?
you get the extra lean corned beef?
Sağa!
Lean right!
Gene hazır makarna mı?
Lean cuisine again?
Reg'e dayan.
Lean on Reg.
Arkana yaslan.
Lean back.