Leis translate English

Boynuma takılan çiçeklerden yorulmaktan korktum.

I got scared I'd get tired from those leis around my neck.

Üstsüz kadınlar.

We'll have topless leis, man.

Umarım takdığınız çiçek kolyeniz buruşur ve ölür.

I hope your leis shrivel up and die.

Bay Leis, buyrun.

Mr. Leis, if you will.

Önce etrafa bakalım ve bu arada duman da çekilir.

Leis have a look around first, so the kitchen can air out.

- Evet, birde orkide kolyesi takarlar.

- Oh, yes, with orchid leis.

Boyunlarında çelenk olan çift kim?

Who's the couple with the leis?

Şu çılgın Hawaiililer, bilirsin, çelenkleri ve zımbırtılarıyla yakınlaşmaya çalışıyorlar, ne demek istediğimi anladın mı?

These crazy Hawaiians, you know, with their leis and whatnot... they tend to get a little familiar, you know what I mean?

- Mai tais, leis.

- Mai tais, leis.

Çiçek çelengi lazım oluyor.

They need so many leis there.

Evet, efendim. Çiçek kolyelerini nemlendiriyorum.

Yes, sir. I'm soaking the leis with it.

Havai çiçek kolyelerine alerjiniz olabilir.

Maybe you're allergic to the leis.

Özellikle lanet olası çiçek kolyelerine de bayılırlar.

They're especially fond of those fucking leis.

Giriş için Hawaii gömlekleri ve çiçek kolyesi tavsiye edilir.

Hawaiian shirts and leis are recommended for entrance.

Çünkü liz L lili lilmek.

Because le Ian iaik lin leis.

Liz L lili lilmek.

Le Ian iaik lin leis.

Len L'ce liliyorum.

I Ian iaik in leis!

Çiçekleri alayım mı?

May I take your leis?

Başka bir şey değil.

We're making flower leis.

Hawaii'ye özgüdür ve geleneksel olarak tören çelenklerinde, pelerinlerde ve bazen de yemeklerde kullanılır.

They are indigenous to Hawaii and are traditionally utilized to make ceremonial leis, capes, and sometimes even cooking utensils.

Çelenk gibi mi?

Like leis?

Tamam, leis ne?

Okay, visceral what?

Sadece ikimiz, plajda, boyunlarımızda kolyeler birbiriyle uyumlu keten tişörtlerimiz, ve kum ayak parmaklarımızı gıdıklıyor.

Just the two of us, the beach, wearing leis around our necks, matching linen shirts, sand tickling our toes.

Boyun süsleri de aldım.

I got leis.

Fotoğraf çekin, Hawaii kolyenizi bırakın ve...

So, take a picture, leave your leis, and rub...

Gidelim.

Leis go.

Sense burada oturmuş, süs dağıtması ve videokaset kaydedicisi satması için işe almamaya cüret ediyorsun.

And you have the nerve to sit here and not hire this man to hand out leis and sell VCRs? !

Hindistan cevizleri!

Leis! Coconuts?

Çiçek kolyesi mi?

Leis?

Boynumuza asılan süs nerede?

Where are the leis?