Lento translate English
30 parallel translation
Más lento!
Mas lento.
Más lento muydu lan?
Mas lento.
Merhaba Lento'nun yeri.
Hello, Lento's.
Lento'nun yeri.
Hello, Lento's.
Lokantadaki garson daha iyi tavsiyede bulunur.
I get better advice from my waiter at Lento's.
- Büyükannem keçi pişirirdi.
- My nonna Lento cooked goat. - What's it doing here?
Lento'da karede.
Lento's on the square.
Cumartesi gecesi, meydanda Lento'nun yeri?
So saturday night, lento's on the square?
Meydan'daki Lento'nun mutfağının menfezi olmadığına emin misin?
Sure it's not the kitchen vent at Lento's on the square?
Meydandaki Lento'nun yerinden başka bir şey yok
Lento's on the square, we're over.
Lento'ya gidip bişeyler yiyelim mi?
YOU WANT TO GO TO LENTO'S AND GRAB A BITE?
Bu arada, Tim Lento'dayken sizi gördü.
Tim did see you guys at Lento's, by the way.
Yo soy muy lento.
Yo soy muy lento.
- Yo soy muy lento.
- Yo soy muy lento.
Bu Lento.
This is Lento.
Lento, üzgünüm.
Lento, I'm sorry.
Malımı, arabamı ve kuzenim Lento'yu aldın mı?
Hey, you got my pot? My truck? And my cousin Lento?
Sen neden bana arabamda aslında uyuşturucu olmadığını söylemedin? Ya da ağır suçlulardan, ya da Tijuana Polisi'nden bahsetmedin?
Why didn't you tell me about not putting drugs in my car or Lento the criminal or the Tijuana police?
Her gece Lento'ya gidebiliriz.
We could go to lento's every night.
Lento'da olanların beni artık rahatsız etmediğini söyleyemem ve ikinci bir şans verme konusunda da pek iyi değilim ama sonuçta bu kadar ısrarlı olan biri ikinci bir şansı hak ediyor.
I can't say what happened at lento's still doesn't bother me a little bit, and I'm not really big on second chances, but at the end of the day, anyone this persistent deserves a second chance.
Üç Lento ve Huzur.
Tres Lent et Calme.
Lena, solistliğe geçmemle en iyisini yaptığımı, söyledi.
Lento told me I had absolutely done the right thing in taking over lead.
Lento.
That's a lintel.
Lento.
Lento.
Lento Nine'nin lazanyası için savaşa girmeden önce birkaç yere telefon edip durumu soruşturayım.
- My real estate agent fuck not. He says the boss of Jan's cottage here.
- Evet. Süt cilde iyi gelir. Anlamıyor musun?
They and my uncle, Sal Lento, grew up in the same neighborhood.
Bakın ne diyeceğim, gerçek kahramanlara içelim. Bizi pataklayıp beladan uzak tutmaya çalışan Lento Nine'ye, İtalyan annelerine ve büyükannelerine.
Grandma Lento and Italian mothers and grandmothers who gave us beans and tried to make us conformed.
Daha yavaş lütfen.
Lento, por favor.
Sanırım artık Lento'ya giderken yağmurluk giymeliyim.
I guess I should just wear a rain slicker when I go to lento's.
Lento'da bir randevum var.
I got a date at the wine bar at lento's.