Lerı translate English
7,446 parallel translation
Valkyrie'ler ne zamandan beri keyfe göre ruh alıyorlar?
Since when do Valkyries just arbitrary take a soul?
Yarı çıplak Snapchat'ler hakkında ne demiştik?
What did we say about half-naked Snapchats?
Şükran Günü'nden sonra Amerika'daki bütün radyolar ve AVM'ler harıl harıl "Kaçak Kızak" ı çalmaya başlıyor.
Okay, the day after Thanksgiving, every radio station, mall, and restaurant in America begins playing Runaway Sleigh incessantly.
Selfie'ler bu ara çok moda.
They're all the rage these days. I know.
Değiştirilen selfie'ler rastgele beliriyor.
So the altered selfies appear random.
Mutlu Noel'ler çocuklar.
Feliz Navidad, hombres.
Bana muttu Noel'ler.
Well, Merry Christmas to me.
Pepper'ın "80'ler kadınları partisi" için Cagney'yle Lacey gibi giyinmiştik ve Lily sinir olmuştu.
We were dressed as Cagney and Lacey for Pepper's'80s ladies party, and she flipped out.
Borstein'in kod yazarken dinlemek için bilgisayarına aktardığı CD'ler.
Discs which Borstein then loaded onto his computer so he could listen while he wrote code.
Kree'ler neden geri çekiliyor ki?
Why would the Kree retreat?
Aradığımız Droid'ler bunlar değil.
"These aren't the droids we're looking for."
Jonno, Matt'ler gibi değil.
Jonno's not like the Matts.
Tessaro'lar ve Carlucci'ler rakip aileler değil miydi?
Aren't the Tessaros and the Carluccis rivals?
Kree'ler Ego'yu bombaya dönüştürdü, bu seni yok edecek.
The kree turned ego into a bomb. It'll destroy you.
Kree'ler ihanetlerinin bedelini ödeyecek.
Come, my herald. The kree will pay For this betrayal.
Marvel 1970'ler boyunca hızla büyümeye devam etti ve Stan Lee 1978'de ileri görüşlü hikâye editörü Jim Shooter'ı Marvel'ı sonraki 10 yıla taşıması için baş editör olarak görevlendirdi.
Marvel continued to grow rapidly throughout the 1970s, and Stan Lee appointed the forward-thinking story editor Jim Shooter as editor-in-chief in 1978 to shepherd Marvel into the next decade.
Saçları oldukça 70'ler havasında olan bir adam.
A guy... his hair was very'70s.
1970'ler yaklaştıkça topluluklar hayat kazandı ve perakende mağazalar ülkenin her yerinde türemeye başladı.
Vancamp : As the 1970s came to a close, conventions came to life and retail stores began popping up across the country, selling not only new issues of comic books but also back issues and collectibles.
1980'ler oldukça ilginç zamanlardı çünkü çığır açıcı pek çok ünlü çizgi roman yaratıcılarının öncülüğünde anti kahramanların ortaya çıktığını görüyordunuz.
The 1980s were a very interesting time, because what you saw was the emergence of the anti-hero, pioneered by a number of very famous seminal comic-book creators...
İflas hakkındaki gerçek dedikodular 80'ler ve 90'larda başladı.
Man : The real rumors of a bankruptcy started in the'80s and'90s.
Şey, uh... şu sosisler Twinkie'ler gibi çürümeye başladı.
Well, uh... those hot dogs began life as Twinkies.
Sadece bilimi ve ezik 80'ler müziğini sevenleri.
Only those that share a love of science and lame'80s music.
Güney Kaliforniya'daki Neo-Nazi'ler genel olarak gevşek bir biçimde düzenlenmiş olan dazlak gruplarının saldırıların, nefret suçlarının, kanun yaptırımını hedef almanın organize suçlardan tut politikal organizasyonlara kadar hiçbirinin şiddet yanlısı bir şey olmadığını söylüyorlar.
Neo-Nazis in Southern California run the gamut from loosely organized skinhead groups... assaults, hate crimes, targeting law enforcement... to organized crime to political organizations that claim to be nonviolent.
Ve o ilk Homo sapien'ler bizden çok da farklı değillerdi - birçok yönden bizimle aynıydılar.
200,000 years ago. And those first Homo sapiens weren't that different to us - in many ways they were the same.
McGill'ler.
The McGills.
Kree'ler ile Chi'a lar arasındaki barış anlaşmasını bozar mısınız?
Would you sabotage the peace treaty between the Kree and Chi'a?
Ben olsam Kree'ler için daha fazla endişelenirdim.
I'd be more worried about the Kree.
- Bankaya yeni ATM'ler mi gelmiş?
So our bank got some new ATM's, huh?
Anladın mı? Bebek Deeks'ler yapmak. Muhteşem saçlı minik Ninja katiller.
To make little baby Deeks, little ninja assassins with fantastic hair.
Eğer'20'ler ve'30'lardaki fotoğraflara bakarsak...
So, if we look at photographs from the'20s and'30s...
- Mutlu Noel'ler, Peder.
- Merry Christmas, Father.
Savaşın ganimetleri fethettiği topraklardaki tüm Cheez-Its'ler.
The spoils of war, All the cheez-its in the land.
Geleneksel V8'ler ise sizi havuza iterdi osururdu ve bunun komik olduğunu düşünürdü.
Traditional V8s would push you in the swimming pool and then fart and think it was funny.
Geleneksel V8'ler mesela bunun gibi küstahlar, gürültülüler ve çocuksular.
Traditional V8s - well, like this, for example - they're brash and they're loud and they're childish.
Bu yüzden geleneksel V8'ler seninki de biraz böyle. Onlar mırıldanır ama benimki homurdanıyor.
That's why traditional V8s - i.e., the American style V8, which is sort of what yours is, they burble, but mine snarls.
Bu B'ler ve BB'ler, bir yerlerde biraz riskliden pisliğe dönüştü.
Somewhere along the line, these B's and BB's went from a little risky to dog shit.
İpotekli tahviller pislik ve TBY'ler de pisliğin içindeki pislikler.
So mortgage bonds are dog shit, CDOs are dog shit wrapped in cat shit.
B'ler sıfır.
B's, zero.
BB'ler sıfır.
BB's, zero.
BBB'ler sıfır.
BBB's, zero.
- Sadece V.I.P.'ler.
Only in V.I.P.
İpoteklerin ödenmemesi arttı ve TBY'ler daha değerli oldu.
Mortgage delinquencies went up and the CDOs got more valuable. Unbelievable.
Ya bankalar habersiz ve bu TBY'lerin değerini bilmiyorlar ya da o kadar hırsızlar ki TBY'ler beş para etmiyor ve bunu gizliyorlar.
Either the banks are clueless and they don't know how to value these CDOs, or they're such crooks that the CDOs are worth shit and they're hiding it.
- Bu yüzden oluşturduğun TBY'ler en iyi kalite ve yüksek değerde.
And so the CDOs that you create are of the highest quality and the highest value.
Sonra takaslarınla yaptığın bahsin zıt tarafından oluşan TBY'ler var.
And then there's CDOs made up of the opposite side of the bet you made with your swaps.
Onlara sentetik TBY'ler diyoruz.
We call them synthetic CDOs.
Sentetik TBY'ler.
Synthetic CDOs.
İpotekli tahviller kibrit, TBY'ler de gaz yağına batırılmış gazete kâğıdıysa sentetik TBY'ler, düğmesinde sarhoş başkanın durduğu atom bombası olurdu.
If the mortgage bonds were the match and the CDOs were the kerosene-soaked rags, then the synthetic CDO was the atomic bomb with the drunk President holding his finger over the button.
TBY'ler hâlâ değişmedi dediler.
They tell me the CDOs still haven't moved.
Varlığa dayalı tahvillerden yirmi AA tranşı. TBY'ler.
Twenty AA tranches of A.B.S. CDOs.
Nazi'ler sabah 8'de bombayı alacaklarsa bu durumda 14 saat içinde adayı ele geçirip savaş başlığını emniyete almalı ve zavallı Profesör Teller'ı çıkarmalıyız.
Well, now if the Nazis are due to take delivery of this bomb at 0800, that gives us a luxurious 14 hours in which to seize the island, secure the warhead and winkle out poor Professor Teller.