Lesbos translate English
98 parallel translation
"Lezbiyen Dalgalanma"
"The Surge of Lesbos."
Deli fok balığı! Lezbiyen dalgalanmalarını yalnız bırak!
Leave the surge of Lesbos alone!
Lezbiyen dalgalar midemde hissediliyor!
It feels as if the breakers of Lesbos are in my stomach.
Devam edin, beni alın Lezbiyen bahçelerine götürün.
Go ahead, take me away from Lesbos'beaches...
O, hiç Lesbos'tan öteye gidememiştir.
He never got any further than Lesbos.
Lesbos'a uğramadan geçip gidebilir miydim?
Would I pass Lesbos without calling in?
Ben sizi o Allah'ın cezası "lezzo" lardan korurum.
I'll cover your retreat from those "lesbos"
Yeni yasalar, yeni patronların yeni yasaları, dünyayı kendileri gibi çürütmek isteyen... o korkunç lezbiyenlerin yasaları.
Laws decreed by our new rulers Those hoodlum "lesbos" They want a sick world
"Lesbos ihtişamının sonu."
So passes the glory of lesbos.
Mykonos, Midilli adası, likör, zeytinyağı.
Mykonos, Lesbos, ouzo, olive oil.
İnce, erkeksi görünümlü bir kadın Muhtemelen bir yerlerde beraber çıplak güneşlenmişlerdir. Mesela Lezboş Adası'nda.
A slender, boyish, female friend, with whom she probably, uh, sunbathed nude somewhere, perhaps on the Isle of Lesbos.
Lezbolar!
Lesbos!
Nasıl gidiyor lezzolar?
Hey, lesbos, how's it hangin'?
- Hey lesbos!
- Hey, lesbos!
Shakespeares'de senaryolarında bunu yapardı.
That's what Shakespeare did when he had lesbos in his scripts.
Yoksa sen şu lezbiyen tiplerden misin?
Or are you one of those lipstick lesbos?
Lezbiyenlere bayılırım.
I love lesbos.
Lezbiyenlerden nefret ederim.
I hate lesbos.
En iyi uzo, Midilli adındaki Yunan adasında üretilir.
The best ouzo comes from this greek island, lesbos.
Şu karşıdaki Yunanlı da Midilli'ye keçilerini otlatmaya gitsin.
The Greek across the road can go to Lesbos to feed the gay goats...
- Lesbos Adaların'da. - Temiz atış.
- from the island of Lesbos.
O adanın adı Lesbos şekilde söyleniyor...
Two, the name of the Island is pronounced les-Boss.
Ama sonunda Lesbos'tan döndüm.
At last, I'm back from lesbos.
Lesbos'ta olan birini tanımıyorum.
I don't know anyone from lesbos.
- Bir akşam Lesbos'ta yalnızken bir kadını çıplak halde görmenin bir yolunun olup olmadığını merak ettim.
What happened? One night, alone on lesbos, i started to wonder if there was any way i could see a woman naked again.
Ah çok önemli değildi, senin meşgul olduğunu ve bir kaç sıska lezbiyenle beraber jakuzide olduğunu söyledim.
Oh, it was no biggie. I told her you were busy Hot-tubbing with a couple of emaciated lesbos.
Evet, arkadaşlarım Roxanne ve Katie... çalıştıkları lokantada lezboluk yaparken basıldılar. ortalıkta sevişirken mi herneyse, müdür görüp, ailelerine yetiştirmiş.
Yeah, my friends Roxanne and Katie, they got totally busted being lesbos... in the restaurant where they worked... they were, like, going down on each other or something and the manager saw, and totally - he ratted them out to their parents.
Gaylerden mi?
- Dykes? Lesbos?
Lezbiyenseniz söyleyin.
You know, if you're lesbos, just say so.
Ama hadi... senin yaşında sporla uğraşan kızlar lezbiyen olarak görülür.
But come on... girls who play sports at our age are considered lesbos.
Mesela yumurtalığı gitmiş bir kadına veya lezbiyen bir çifte.
You know, like a woman with a bum ovary or a couple of nice lesbos.
Lezboşlar bile evlenmemeleri gerektiğini biliyor.
Look, even the lesbos know that they shouldn't be getting married.
Başka bir kadınla tanıştım ve Lezboz adındaki... muazzam bara gittim ve en sonunda kendimi evde hissettim.
I met another woman and we went to this fabulous bar called Lesbos where I finally felt at home.
Persler geldiğinde, Lezboz'u terk etmeyeceğimizi söyleyeceğiz!
When the Persians come, we tell them we aren't leaving Lesbos!
Lezboz.
It's Lesbos.
Biz lezboyuz.
We are Lesbos.
Ve lezbo olarak, kız barlarının ardı ardına... kapanmasına göz yumamayız!
And as Lesbos, we cannot just stand and watch as one girl bar after another gets shut down!
Bu lezboz!
This is Lesbos!
Pers ulağının hayalarına tekme atarak, lezbolar bir mesaj gönderdi.
By kicking the Persian messenger in the balls, the Lesbos had sent a message.
Ve iş arkadaşlarına, 30 lezbiyenin onları nasıl içeri almadığını anlattılar.
And told their co-workers how the 30 Lesbos were refusing to let them in.
Lezbolar....
Lesbos- -
Lezbiyenler, Persler'i saatlerce püskürttüler.
For hours, the Lesbos kept the Persians back.
Lezbiyenler tutundular.
The Lesbos had held.
Lezboz!
Lesbos!
Bay Xerxis, lezbiyenler çekilmiyorlar.
Mr. Xerxis, the Lesbos wouldn't move.
Bu lezbiyenlerin icabına bizzat kendim bakmalıyım!
I shall have to deal with these lesbos myself!
Koca bir gün geçti ve lezbolar... yeni bir Pers saldırısının gelmesinin an meselesi olduğunu biliyorlardı.
A full day passed, and the Lesbos knew a second Persian attack was imminent.
Yoldaşı lezbolara baktı.
She looked around at her fellow Lesbos.
Lezbolarını uyanık tutabilmek için, başka çaresi yoktu.
In order to keep her lesbos awake, she had no choice.
Çünkü kahramanlarım gibi gay olmak istemem Billie Jean King, Susan Sontag Sappho of Lesbos, ve bundan şüpheliyim Nane Şekeri Patty.
Uh-huh. No surprises here. - Homer?
Lezbiyenler.
Lesbos!