Levels translate English
4,421 parallel translation
Bu senin sistemine yeterli derecede girdiğinin bir işareti.
Well, that's a sign that it's in your system at sufficient levels.
Ne kadar ilerleme kaydedersen, yatışma seviyeni idare etmek o kadar zorlaşır.
The longer you're progressed, the harder it's gonna be to manage your sedation levels.
Vücudunda yüksek oranda çinko tespit edilmiş..
Showed high levels of zinc in his system.
Ama buradaki düzey alışılmışın dışında.
But these levels were off the charts.
Cindy'nin oksijen seviyesi çok düşmüş.
Cindy's oxygen levels are way too low.
Kandaki oksijen seviyesi düşüyor.
His blood oxygen levels are dropping.
Misafirler yalnızca çarşambaları gelebilir ve yetki seviyesi diye bir şey yok.
Guests are only allowed on Wednesdays. And we don't have clearance levels.
Stresten dolayı kortizol seviyen artmış.
High cortisol levels from stress.
A seviyesine yükselmiş olan bütün öğrencileri buradan selamlamak istiyorum.
I want to shout out all my students celebrating their A levels and their degrees right about now.
Bodrum katlardaki destek kolonlarını uzaktan patlatırsak tüm bina çökecektir.
Remotely blow the support columns in the subbasement levels, and the whole structure will collapse.
Borsa da panik oluşur, muhabirler doluşur, güvenlik seviyemiz değişir.
Markets panic, reporters swarm, defcon levels change.
Billy, mikrofonun sesini aç Konuşmalarını duymak istiyorum.
- Wow. Billy, boost the levels up. I want to hear what they're saying.
Hapishane 8 kattan oluşuyor, fakat ; yukarı doğru değil aşağı doğru.
The prison is built down, not up, and there are eight levels.
Sonraki 3 katta genel suçlularla dolu
Then there are three levels of general population.
Ahlakın seviyeleri vardır, Fabian.
There are levels of morality, Fabian.
Çevre koruma denetçisi Martin Bishop'sın yakıt yüklerindeki sülfür seviyesini kontrole geldin.
You're Martin Bishop, EPA inspector, checking on sulfur levels in the fuel load.
Hayatımın geri kalanını Booth ile geçireceğimi düşündüğüm zaman, feniletilamin ve ghrelin seviyelerim açıkça yükseliyor fakat...
When I thought about living with Booth for the rest of my life, my phenylethylamine and ghrelin levels were clearly elevated, but...
Sesi bir kontrol edeyim.
Oh, let's check these levels.
Testler düşük seviyede maruz kalındığını gösteriyor ama nörotoksik semptomların hiçbirini görmedim.
All these Tox screens confirm low levels of exposure, but I'm not seeing any neurotoxic symptoms, no...
Düşük seviyede.
Low levels.
Şu ayarları yapmam lazım.
I got to adjust these levels.
Gama seviyeleri yeterince yüksek Drakula'nın hücrelerini yakacaktır.
Gamma levels up high enough, they'll burn out the Dracu-cells. I think.
Javadi, üst seviyedeki İran politikasını etkilemede gayet başarılı olduğunu kanıtladı.
Javadi's proven immensely successful at influencing Iranian policy at the highest levels.
Ve bütün bu abur cuburlar
When I did my "a" levels,
Susan'ın DBS seviyesinin de Sario'nunki gibi arttığını düşünüyorum.
Right, right. So, I'm guessing that Susan's DBS levels surged just like Sario's.
Birisinin DBS seviyelerini yükselttiğini sonra da tekrar düşürdüğünü mü söylüyorsun?
You're saying that somebody jacked up her DBS levels and then turned it back off?
Ayarlarını sadece birkaç seviye yükseltmiştim.
I only raised their settings a few levels.
Yaklaşınca da, DBS'sini tekrar açtım ve seviyelerini yükselttim.
Once I did, I turned her DBS back on, and I started to raise the levels.
Eğer şansızlık eseri, yangın üst katlardaysa kurtarmayı gerçekleştirmek zorlaşıyor.
If unluckily that Upper levels are on fire It's difficult to carry out rescue
ve bu bir çok insanla birlikte oynayabileceğiniz bir alan yaratır.
And that really levels the playing field with a lot of people.
Geçen gün testosteron seviyelerimin kontrolü vardı ve birkaç hafta öncesine göre çok düşük çıktılar.
So I had my testosterone levels checked the other day, a couple weeks ago and they were very low.
Seviyelerini ayarlayacağım.
I'll just have adjust the levels.
Alerji oranı çok yüksek, bu da akciğer dokusunda bulduğum...
High levels of dander, which explains the mucosal edema
Belki de stres yüzünden? Foton seviyeni ölçtürmek ister misin?
Do you want to check your photon levels?
- Vücudunda, zehirleyici miktarda Ritalin vardı.
- She had toxic levels of ritalin in her system.
Tabii ya! Hipokretin seviyesi düşükmüş.
Her hypocretin levels were low.
Kanında yüksek CO2 var.
He had elevated blood CO2 levels.
Sana % 15 indirim yapabilirim ama sırrımızı tutmaya devam etmen koşuluyla tabii ki.
I could maintain your current levels at 85 % of the cost, assuming we keep my little secret about who I am, of course.
Adetlerimiz ve besin hijyen durumları yüzünden.
On cultural and food hygiene levels.
Bu yüzden çok daha yüksek basınçlara dayanabiliriz.
And, consequently, we can withstand much greater levels of stress.
Ama bu alanın uzun dönem etkisi Dünya yüzeyini kızartacak. Öyle ki bütün organik yaşamı üç ay içinde yok edecek.
But long-term effects of the grid will irradiate the surface of the Earth to such levels that it will destroy all organic life-forms within three months.
Başta epey hızlı yükseldiğini görüyoruz fakat sonra düzleşiyor.
We see it goes up quite quickly at first, but then it levels off.
Dolan, metan gazı seviyesinin onu korkuttuğunu.. .. pencereyi açmadan duş bile alamadığını söyledi.
Dolan told me the methane levels made him afraid to take a shower without opening the windows first.
Arada seviyelere bakarsın.
Just check your levels once in a while.
Evet, seviyelerim çoktan kırmızıya döndü.
Yeah, my levels are already in the red.
Seni en yüksek dereceden önerdim.
I recommended you at the highest levels.
Kalsit oranı ve çakıl dokusu uygun görünüyor.
Calcite levels and pebble texture appear appropriate.
Eğer gama enerjisi yayılmazsa, kritik seviyeye gelecek.
If the gamma energy isn't dispersed, it will build to critical levels.
Egzersiz seviyelerini yükselttim.
I increased the training levels.
Değerleri tavan yapmış.
His levels surge.
- Bilmiyorum...
But there were significant levels