Lexa translate English
109 parallel translation
Lexa, böyle yapmana gerek yok.
Lexa... you don't have to do this this way.
Erkeğe Axel, kıza Lexa. Canım tüy yumağım.
Axel for the boy and Lexa for the girl.
Evet sana bir teklifim var
Lexa, Gina...
- Lexa.
Lexa.
Rica ederim, Lexa.
You're welcome, Lexa.
Lexa, lütfen...
Lexa, please...
DÜn benden Lexa'ı öldürmemi istedin.
You wanted me to kill Lexa yesterday.
Nasıl hissettiğini anlıyorum,... acı hiç gitmeyecek gibi olur,... ama Lexa yanılıyor.
I know how you feel, like the pain will never go away, but Lexa is wrong.
Lexa'nın da bu ittifaka bizim kadar ihtiyacı var.
Lexa needs this alliance just as much as we do.
Kendi halkından biri seni öldürmeye çalıştı Lexa,... benimkinden değil.
One of your people tried to kill you, Lexa, not one of mine.
Kalpsiz olabilirsin Lexa ama zekisin.
You may be heartless, Lexa, but at least you're smart.
Lexa, işe yarayacak bu. Hadi. Kırmızıyı alacağız sonra yiyeceğiz.
Lexa, this is gonna work.
Lexa dinlemelerini söyledi.
Lexa told them to.
Clarke, asıl hedef sen ve Lexa'ymışsınız.
Clarke, you and Lexa were the targets.
Lexa'nın emirleri.
Lexa's orders.
Raven, Tondc'a gitmek üzereyim, Lexa ve 12 yerli kılan lideri harekete geçmek için beni bekliyor. Ellerinde asit sis var diye harekete geçemiyoruz, ve elimizde yalnızca iki jeneratör var.
Raven, I am about to leave for TonDC, where Lexa and the heads of all 12 Grounder clans are waiting, for me to tell them we're ago, only we're not ago, because they still have acid fog,
Lexa sana saygı duyuyor.
Lexa respects you.
Beni Lexa'ya götürmelisin.
I need you to take me to Lexa.
Lexa, bekle.
You don't understand.
Lütfen Lexa olduğunu söyle..
Tell me this was Lexa.
Lexa da öyle.
Lexa, too.
Lexa başarmış.
Lexa did it.
İnsan bunun uğruna canlarını verdi Lexa.
People died for this, Lexa.
Ve Lexa'yla ortadan kaybolup birden çıkageldiniz.
And then you and Lexa disappear and just happen to survive.
Ben ikiyüzlü olabilirim Lexa ama sen de yalancısın.
I might be a hypocrite, Lexa, but you're a liar.
Lexa iyi bir önder çünkü acımasız biri.
Lexa's a great commander because she's ruthless.
Lexa niye geri çekilme borusunu çaldırttı?
Why did Lexa sound the retreat?
- Lexa'ya güvendin.
You trusted Lexa.
Bunu ihlal edersen Lexa seni buraya kabul etmez.
If you violate this, Lexa will never take you back.
Buz Ulusu, Lexa'nın yapacak iradesi olmadığı şeyi yaptı.
The Ice Nation did what Lexa was too weak to do.
- Lexa, lütfen bu hainleri idam edip...
- Lexa, please execute these traitors...
Buz Ulusu'nun bu saldırısı Lexa'yaydı, bize değildi.
This attack by the Ice Nation was against Lexa, not us.
Lexa'yı öldürdüğünde üzerindeki sürgün emri kalkacak.
When you kill Lexa, your banishment will be over.
Indra'nın ordusu surların dışında ve Lexa zirvede, üzerindeki ölüm fermanını kaldırdı.
Indra's army's outside the wall, and Lexa lifted the kill order on you at the summit.
- Benim derdim Lexa'yla ; seninle değil.
My quarrel is with Lexa, not you.
Lexa'ya mesaj yollamak için seni şimdilik öldürmüyorum.
I'm letting you live for now to send a message to Lexa.
Lexa'nın askerleri birazdan gelecektir.
Lexa's guards will be here soon.
- Duyduğum kadarıyla Lexa'dan da kötüymüş.
From what I hear, she's worse than Lexa.
- Lexa'yla konuştuğun için öyle.
That's because you've been talking to Lexa.
Lexa nerede?
Where's Lexa?
Lexa'nın ölmesini istiyorlar.
They want Lexa dead.
- Bu Lexa'nın sorunu, bizim değil.
That's Lexa's concern, not ours.
Lexa ölürse koalisyon bozulur ve o durumda savaştan kaçmamız imkansız.
If Lexa falls, the coalition shatters, and there's no way we avoid that war.
Kabile mi? Ne demek bu? Lexa'yı mı takip edeceğiz?
What does that mean, that we follow Lexa?
Yakında özgür kalacak ve Lexa ölecek.
Soon, he'll be free,
- Evet. Lexa, izin ver Arkadia'ya gideyim.
Lexa, let me go to arkadia.
Pike ile Lexa'nın ordusuna ne yaptığınızı gördüm.
I saw what you and pike did to lexa's army.
Lexa ve ben.
Lexa and i.
Lütfen kızları göndersene yeni başladım
Can you please put lexa and Gina back on? I mean I've already gotten started. I gotta finish up.
Ne demek hayır, Lexa?
What do you mean no, Lexa?
Lexa'ya, bıçağı verenin sen olduğunu o yüzden söylemedim.
That's why I didn't tell Lexa you gave me the knife.