Liana translate English
100 parallel translation
Bunlardan biri Liana, Rinaldo ve Nandino Orfei sirki.
The one run by Liana, Rinaldo and Nandino Orfei.
Liana, Rinaldo ve Nandino Orfei sirkine hoş geldiniz!
Welcome to the circus of Liana, Nando and Rinaldo Orfei!
Benway, tanıştığı herkesi işaretler. Tıpkı kendi bölgesini işaretlemek için sarmaşıklara işeyen maymunlar gibi.
Benway marks out all those whom he has met like a lemur... pissing on a liana vine to mark his territory.
Liana Telfer, Toledo'dakini ele geçirince benimkini geri aldım.
I took mine back when Liana Telfer acquired the one in Toledo.
Liana denen yaratık onunla parası için evlendi.
That creature, Liana, married him for his money.
Liana eski ve arsitokratik bir Fransız ailesinden geliyor. Saint-Martinler. Ama meteliksizdiler.
She comes from an old, aristocratic French family, the Saint-Martins, but they were penniless so Liana used his dollars to restore her chateau and buy the Nine Gates.
- Liana Telfer.
- Liana Telfer.
Liana Telfer.
Liana Telfer.
- O kitap benim!
( Liana ) That book is mine!
Sen, Liana de Saint-Martin Sen şu acınası saçma kalabalıktan çok daha suçlusun.
You, Liana de Saint-Martin, you're even guiltier than the rest of this rabble.
Rahatsız etme, Liana.
Don't bother him, Liana.
Liana ve babası, gücü ihtiyaçları olan yerlere yönlendirmişler.
Liana and her father rerouted power where they needed it.
Liana'dan sana yardım etmesini isteyeceğim.
I'll ask Liana to give you a hand.
Liana'yla çok vakit geçirdiğinizi duydum.
I hear you've been spending a lot of time with Liana.
Liana niçin bana söylemedi?
Why wouldn't Liana have told me?
Liana, ne zamandır bu gezegendesiniz?
Liana, how long have you been on this planet?
Liana...
Liana...
Liana.
Liana.
Ama Liana'yı düşünmek zorundasınız.
But you got to think about Liana.
Liana, lütfen.
Liana, please.
Belki de Liana'ya ne hissettiğini sormalısınız.
Maybe you have. Ask Liana how she feels.
O ayrılmanın, Liana için daha iyi... olacağını söylüyor.
He says now that I have the opportunity to leave, I should- - that Liana deserves more.
Liana Telfer, Toledo'dakini ele geçirince benimkini geri aldım.
- And they read from this book? - Not this one.
Victor Fargas inançsız biri. Buna katılmayı hiçbir zaman kabul etmedi.
I took mine back when Liana Telfer acquired the one in Toledo.
Liana denen yaratık onunla parası için evlendi.
Did Andrew Telfer take part? Telfer?
Liana eski ve arsitokratik bir Fransız ailesinden geliyor.
No, no. That creature.
Saint-Martinler.
Liana married him for his money.
Ama meteliksizdiler. Bu yüzden Liana Şatosu'nu restore etmek ve "9. Kapı" yı almak için adamın parasını kullandı.
She comes of an old and aristocratic French family, the Saint-Martins, but they were penniless.
Eğer karısının neyin peşinde olduğunu öğrense kendini öldürürdü herhalde.
Liana used his dollars to restore her chateau and buy "The Nine Gates".
- Elbette Bay Corso. - Liana Telfer. Kızlık soyadı "de Saint-Martin".
Liana Telfer, maiden name Saint-Martin.
Adı neydi? Telfer.
- Telfer, Liana Telfer.
Liana Telfer. Hayır, kızlık soyadı.
No, her maiden name.
Sen, Liana de Saint-Martin Sen şu acınası saçma kalabalıktan çok daha suçlusun.
As for you, Liana de Saint-Martin, you're even guiltier than the rest of this pathetic rabble.
Platin, kusursuz bir ihtişam.
Platinum Liana. Fully paired with the flawless brilliance.
- Güzel sarmaşık.
- Hey, nice Liana!
Lyana, masaya!
Liana, to the table!
Biliyorsun, Liana, Ben cadılara da inanırım.
You know, Liana, I also believe in witches.
Bunu sevmedim, Liana.
I don't like this, Liana.
Liana, bu çok güzel.
Liana, it's beautiful.
Oh, Liana...
Oh, Liana...
Değil mi, Liana?
Right, Liana?
Liana?
Liana?
Ben Liana ve bu da Alexa
I'm Liana and this is Alexa.
Liana, daha önce hiç köyden uzakta bulunmadık.
Liana, we've never been farther away than the village.
Daha fazla yapamam, Liana.
I can't do it anymore, Liana.
Oh, Liana, bu bizim için mükemmel bir ev.
Oh, Liana, it's a perfect home for us.
Liana, onu özlediğini biliyorum.
Liana, I know you miss her.
Benim, Liana.
It's me, Liana.
Liana nerede?
Where's Liana?
Liana, Neredeyiz biz?
Liana, where are we?
Çok üzgünüm, Liana, söylediğim her şey için.
I'm so sorry, Liana, about everything I said.