English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ L ] / Liddy

Liddy translate English

199 parallel translation
- Liddy.
- Liddy.
Liddy, buraya gel.
Liddy, come here.
- İyi akşamlar, Liddy.
- Good evening, Liddy.
Tamam, Liddy.
It's all right, Liddy.
- Liddy?
- Liddy?
- Liddy.
- Oh, Liddy.
Nikâhı Hâkim Liddy kıydı.
Judge was Judge Liddy.
Son zamanlarda BYSK'dan Gordon Liddy adında bir avukatın adını çok duyar olduk.
We're beginning to hear a lot about a lawyer at CREEP named Gordon Liddy.
Gordon Liddy... FBI'a konuşmayacağı için Mitchell tarafından kovuldu.
Gordon Liddy was fired by Mitchell because he wouldn't talk to the fbi.
Bir keresinde bir partideydim ve Liddy elini bir mumun üzerine koydu ve öylece tuttu ta ki eli yanana kadar elini öylece alevin üzerinde tuttu.
I was at a party once, and Liddy put his hand over a candle, and he kept it there he kept it right in the flame until his flesh was burned.
Birisi "Bu işin inceliği nedir?" diye sordu. Liddy de "Bu işin inceliği umursamamaktır." dedi.
Somebody said, "What's the trick?" Liddy said, "The trick is not minding."
Soruşturma Kurulu'nun iddianamesi yakında açıklanacak ve tüm göstergeler bunun beş hırsızda sonlanacağını işaret ediyor Hunt ve Liddy.
The Grand Jury indictment will be out soon and every indication says it will stop at the five burglars, Hunt and Liddy.
Bay Liddy mi?
This is Mr. Liddy?
"L", La Rue olabilir. Liddy olabilir.
"L" could be La Rue. lt could be Liddy.
"L" Liddy.
"L" is Liddy.
Ben de "Yani Gordon Liddy mi?" dedim. O da "Evet." dedi.
So I said, "You mean Gordon Liddy?" She said, "Yes."
O zaman "L" Liddy.
So, "L" is Liddy.
"P" Porter, "L" Liddy.
"P" is Porter, "L" is Liddy.
Soruşturma Kurulu'nun tüm suçlamaları beş hırsızda son buldu, Hunt ve Liddy.
The indictments that came from the Grand Jury today stopped with the five burglars, Hunt and Liddy.
Paranın neden Liddy ve Mitchell'ın yardımcılarına verildiğinin bir açıklaması vardır belki.
Maybe there's an explanation why the money was handed to Liddy and Mitchell's aides.
Başsavcıyken paranın Liddy'e ödenmesini onayladığını biliyoruz.
We know he approved payments to Liddy while he was Attorney General.
Adım Liddy.
Name's Liddy.
Gordon Liddy.
Gordon Liddy.
Gordon Liddy olsaydı ne yapardı?
Get ahold of yourself. What would Gordon Liddy do?
Büronda Gordon Liddy resminin arkasında 600 dolar buldum.
I found $ 600 in your office hidden behind your photo of Gordon Liddy.
Liddy'yi mükemmel bir boşanma avukatı ile irtibata geçirdim.
I put Liddy in touch with an excellent divorce attorney.
Benim yaptığım tek şey Liddy ile ben size fazlaca bağımlı olmayalım diye ayrı bir iş oluşturmağa çalışmak.
All I've done is try to develop outside interests, so Liddy and I aren't so dependent upon you.
Orada tüm o, Helm ve Hunt ve Liddy'lerle beraber.
He's in there with Helms and Hunt and Liddy, that whole crowd.
Eğer Mitchell bu salak yerine tüm herşeyi düşünüyorsa Martha MacGruder'ı üçüncü derece suçlu olarak gösteremeyiz daha büyük bir sorunumuz var, Gordon Liddy.
If Mitchell had been minding the store instead of Martha, we wouldn't have Magruder running some third-rate burglary.
Liddy ne aldı?
- What's Liddy got?
eğer öyleyse- - Eveet, Eğer Liddy Watergate e bulaşmışsa Ona dikkat edelim ve bizi kancadan kurtarsın.
- Liddy takes the rap for Watergate, we can take care of him and that lets us off the hook.
Saklanıyor. Liddy yi Dean ile görüşmesi için gönderdi. Ve?
- He sent Liddy in to talk to Dean.
O Martin Bormann olduğunu düşünür
- A guy named Gordon Liddy. He thinks he's Martin Bormann.
Gordon Liddy, Frank Sturgis.
- Gordon Liddy, Frank Sturgis.
Bak sana ne diyeceğim Liddy.
Let me tell you something, Lydia.
Liddy bunları zihninden çıkarmak zorundasın. Korku filmi görüp de kanalı değiştirir gibi, bu hiç olmamış gibi yaparsın.
You just have to block that out of your memory, like some scary TV movie where you change the channel and you pretend like it never happened.
Haydi Liddy.
Come on, Liddy.
- Liddy?
Liddy?
Ben isteyemem, ondan sen istemek zorundasın, anlamıyor musun?
I can't ask Liddy. You have to ask Liddy. Don't you understand?
- Ne istiyorsun Liddy?
What do you want, Liddy?
Tanrım Liddy, gerçekçi ol.
Oh. Jesus, Liddy.
G. Gordon Liddy, Amerika Başkanını düş kırıklığına uğratmaz.
G. Gordon Liddy isn't going to let down the President of the United States.
ABUK, ödeme yapılacakların listesini yaptı. Liddy, o işi hallediyor.
CREEP has made up a list of who to pay off and Liddy's taking care of it now.
Bugün jüri, G. Gordon Liddy ve James McCord'u Watergate soygunu dahil, sekiz suçtan mahkum etti.
A jury today convicted G. Gordon Liddy and James McCord of eight counts, including burglary, in the Watergate break-in.
Bir soru daha, Bay Liddy.
One more question, Mr. Liddy.
Ben Watergate'te oturuyorum ve bir keresinde Liddy denen adamı orada gördüm. Onu sonra Beyaz Saray'da gördük ve şimdi hapse giriyor.
Because I live in the Watergate and one time we saw that Liddy guy there then we saw him at the White House, and now he's gonna go to jail.
Liddy diyor ki o hapishaneler...
Liddy says that these prisons are....
- Liddy, onlara dosyayı ver.
We've taken a step into the future.
- Ve Liddy...
Oh, and, Liddy?
- Peki ya sen Liddy?
What about you, Liddy?
Selam Liddy.
Hi, Liddy.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]