Lids translate English
168 parallel translation
Gözlerin hep böyle çevrilip yere, toprakta aramasın değerli babanı.
Do not forever with thy lowered lids seek for thy noble father in the dust.
Siz aklınızı kaçırmışsınız.
You've flipped your lids.
Bu fikri duyunca aklınızı kaçıracaksınız.
You're gonna blow your lids when you hear this idea!
On bir kapak daha toplarsak, büroya bir hava tabancası alabiliriz.
Eleven more lids and we can get an air gun.
Söyle bakalım genç adam, bu güzel gözleri kiden aldın?
Whoever is this young man with these hypocritical lids?
Göz kapakların ağırlaşıyor.
Your lids are getting weighted.
Ve ölümün gölgesi, gözkapaklarımı kaplıyor.
And the shade of the death covered on my lids.
Kapaklar.
The lids.
Havalandırma kapaklarını çıkarın.
Get the lids off those other ventilators.
Önce kapakları açmalısın.
First you must remove the lids.
Kapakları mı açacağım?
Remove the lids?
Bu evrede göz kapaklarında karakteristik bir hareket görülebilir.
In this phase on can observe the characteristic movements of the eye sockets below the lids.
Mavi gözkapaklarına dokunmak için.
Touched by the blue, your lids
Bulurlarsa, bana biraz marijuana ayırır mısın?
If they find it, can you set aside some lids for me?
Beni izliyordu, gözkapakları yarı kapalı ve gülümsedi.
She watched me, her lids half-closed, and smiled.
Olmayan gözünü talaşla doldurdum, göz kapaklarını da zamkladım.
I've replaced missing eyeballs with sawdust and glued the lids together.
"gözleri kapalı göz kapakları titrek"
"Her eyes cased in closed lids Dart and pulsate"
Konserve kutularında, televizyon setlerinde ve çöp tenekelerinin kapaklarında.
Tin cans, TV dinners, garbage can lids.
Kapaklara sıkıca tutunman için Seni kaç defa uyarmıştım.
How many times have I told you to fasten these lids on tight? !
- Bu gözkapakları kapanıyor mu?
- Do those lids work? - Not any more.
Yere dönük gözlerinle sonsuza dek... Toprakta arama soylu babanı.
Do not for ever with thy veiled lids... seek for thy noble father in the dust.
Alev saçan göz bebeklerinde şeytani bir cesaret parıldıyor, yarı kapalı göz kapakları, şehvet ve umut uyandırıyordu.
Her eyes blazed with a hellish recklessness... and the lids narrowed with sensual encouragement.
Ne budalalıkmış. Hatırlıyorum da pembe kaplı, çok cafcaflı bir hikâye kitabı vardı.
I agree, look how silly, a story that had pink lids, and very corny.
Çöp kutularının kapakları açıktır... Terk edilmişler caddede yiyecek avlarken.
Garbage can lids are lifted as derelicts in the street... hunt for food.
B.Bu teneke kapaklar -
I-It's the tin lids -
Sonra şişmiş gözler
Then swollen lids
Gözünü kapalı tut.
Keep your lids closed.
Şimdi göz kapağını açacağım...
I'm going to open your lids.
Çünkü vücudunun geri kalanı gibi gözkapakların benimkilerden daha çok çökmüş.
Because much like the rest of your body your lids are drooping more than mine.
O zaman pişirme kaplarımı sertleştirebileceğim, üzerlerine renkli kapaklar koyabileceğim.
Then I can temper my baking pots, put some colourful lids on them.
Göz kapakların bile.
Even the lids of your eyes.
Bu palyaçolarla vakit geçirmektense, göz kapağımın içine senin resmini bile dövme yaptırabilirim.
I'd even rather have your picture tattooed on the inside of my eye lids than spend anymore time with these clowns.
Gözlerin hep böyle çevrilip yere toprakta aramasın değerli babanı.
Do not for ever with thy vailed lids seek for thy noble father in the dust.
Çöp kovası kapağına benzeyen, bulanık UFO fotolarını hatırladınız mı?
Remember those blurry photos of UFOs that looked like garbage pail lids?
- Hayır, kapaklar kapatılmış.
No, the lids were down.
Kirpiklerini ait oldukları yerde tut.
Keep your lashes on your lids where they belong.
Kahvemin sallanması ve kapağından taşması beni hasta ediyor.
And I'm sick and tired of those little flaps on coffee lids!
- Kapakları kaldırın.
- Let's get those lids off.
Bu, göz kapağın olmaması gibi bişi
It's like these eyes had no lids.
Takma kirpikler.
Eye lids doubled.
Üçüncü katta.
Where are your hamper lids?
Göz kapaklarını sık.
Squeeze the lids.
Tinerin kapağı iyi kapalı mı?
Are the lids tight on the paint remover?
Üç parmaklık haşhaş saracağız ve onları sahilde satacağız.
We're gonna make up three-finger lids and sell'em on the beach.
Ya karımın kuponunu kullandırtırsınız ya da açılmadık kutu kapağı bırakmam.
Either you honor my wife's coupon, or a lot more lids will be unscrewed!
Peki, blender kapakları ne, biliyor.
Well, you know what, blenders have lids.
Gözleri kalın göz kapaklarıyla korunur. Burun ve kulak deliklerindeki özel kapakçıklar ısıran böceklerin girmesini önler.
Its eyes are protected by thick lids and its nostrils and ears have special valves to keep the biting insects out.
Artık çok daha fazla kask kazanacağız.
We gonna win more lids than any crew on the set.
Derelerde kerevit yakalamalarını sağlayan el becerileri şimdi çöp kovalarının kapaklarını açmalarını kavanozlar veya kutulardan lokmalar çıkarmalarını sağlıyor.
The manual dexterity that enabled them to capture crayfish in streams now leads them to take off the lids of dustbins... and winkle morsels from jars, boxes and tins.
Tamam.Göz kapaklarına iyice yaklaş.
Go in close on the lids.
Yardım et!
[Normal Voice] Hamper lids?