English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ L ] / Literature

Literature translate English

1,888 parallel translation
Büyük bir edebiyat uzmanı değil ya!
Idaniel He's not exactly the arbiter of great literature, is he?
Lü-lütfen, A-amerikan Edebiyatı Ant-antolojisi kitabınızın...
P-P-Please open your American Literature Anthol-ol-ogy to page...
Söylesene bana Dexter Paul öldüğüne göre, Rita Adsız Narkotikler ile ilgili bilgileri niye çıktı olarak alsın ki?
tell me, dexter, why would rita print out narcotics anonymous literature if paul's dead?
Rita neden isimsiz uyuşturucu edebiyatı bassın ki?
Why would rita print out narcotics anonymous literature
Beowulf'dan Canterbury Tales'e kadar olan İngiliz tarihi için 1'e basın.
English literature from Beowulf to The Canterbury Tales, press one.
Evet. Literatürde sadece otuz kadar vaka var.
Yeah, only 30-something cases in the literature.
Erkek bedeni üzerinde Oksitosin'in etkileri üzerine makaleniz var mı?
Do you have any literature on the affect of oxytocin on the male gender?
Hiç broşürün var mı?
- Do you have any literature?
Sana broşürlerden getiririm.
I'll bring you back some literature,
Utanacak bir şey yok. Edebiyat bu.
Well you Don't have to be so shy about it, it's literature.
Dökümanlarını okudun mu?
Have you read their literature? I have.
Kızılhaç kayıtlarında bundan hiç söz etmiyor.
The Red Cross does not mention that... in their literature.
Matematik ve edebiyat konusunda eğitimli ve uzman kişiler tarafından lise diplomalarını alıp üniversiteye gidebilmeleri için eğitilecekler.
All-round education, specialising in Mathematics and Literature. They will be prepared to take their school certificate and matriculation.
Yani, işte, bütün Rus edebiyatını... kaybetsek mesela, ya da bunun gibi bir şeyi, veya Rusçayı?
Russian literature, or something like that, or Russian, you know? If you took all of the Slavic languages and just they went away, you know, and no more Tolstoy
Literatürü taradım biraz.
I've been scanning literature.
Ayrıca ben İrlanda Edebiyatı üzerine öğrenim görecektim.
Besides, I was gonna major in irish literature.
Edebiyat lisans mezunu.
And a degree in literature.
Bir edebiyat eseri değil.
It's not a work of literature.
Evet, ama... Nobel Edebiyat ödülünü alacağımı da söylüyordu.
Yeah, but she also said I was gonna win the Nobel Prize for literature.
Ben bir konu açacağım siz de dünya edebiyatından o konuyla ilgili örnekler vereceksiniz.
I will name a subject. You speak a few words- - a pertinent quote from world literature.
Jose Eduardo Agualusa, yerli edebiyat mı, yabancı mı?
Jose Eduardo Agualusa, is that national or foreign literature?
Tarih mi edebiyat mı?
Is that history or literature?
Edebiyat.
Literature.
Afedersiniz, yasaklı edebiyatla ilgili bir bölümünüz var sanırım.
Excuse me, I understand there's a section here containing banned literature.
Edebiyat ve filozofi okudum.
Literature and Philosophy.
Matematik, edebiyat, felsefe... Tarih...
Mathematics, literature, philosophy history.
Edebiyatın nadide parçalarındandır. Çok iyi bir seçim.
An excellent piece of literature and a fine choice indeed.
Dram edebiyatının en etkili eserlerinin en tepesindeki o iki kelime ; "O öldü."
The culmination of the most influential work of dramatic literature is :
Başka bir öğretmene neden zenci edebiyatı işlemediğimizi sorunca "Çok fazla seks, uyuşturucu küfür ve zina olduğu için!" dedi.
And when I asked another honors teacher Why we don't read more black literature, she said, We don't read black literature because of all the sex,
23 muammasıyla ilgili pek az yazılı kaynak var.
There's a fair bit of literature on the 23 enigma. There is?
İngiliz edebiyatında doktora yapıyordum. Ama sonra tez danışmanım ile aramız bozuldu erkek arkadaşımdı.
Um, I was going for my PhD in English literature, but I had this big breakup, falling out with my thesis advisor - boyfriend.
Ben de çocuk kitapları işine girdim çünkü bulabildiğim, edebiyattan uzak en iyi bölümdü.
So I picked children's books because it was the furthest thing from literature I could think of.
Bu benim bebeğim. Bu edebiyat.
This is, you know, literature.
- Bunun yerine Callahan'ın daha önce denemediği ciddi edebiyata tanık oldular. Başarısız olduğu.
"attempting something he hasn't tried before - serious literature - and failing."
Callahan'ın eski haline dönmesi ve edebiyatını rafa kaldırması şart.
"It's time for Mr. Callahan to go back to writing pulp... and put his dreams of literature to rest."
Edebiyat isteyenler nerede?
See, where is - Where are the people that want literature?
Güzel.
That is good. Why don't you send me some of your literature and we'll see what we can do. I tell you what.
Yazı okumanıza gerek yok.
You don't need to read no literature.
Hope, 10 aylık kitapçıktan sonra edebiyattı 10 aylık damadan sonra satrançtı.
Hope was literature after ten months of pop-up books, chess after ten months of checkers.
Ben hayatımı yazarak ve, yakın bir zamana kadar, edebiyat öğreterek kazanıyorum.
I make my living writing and, until recently, teaching literature.
Literatürde, bunu tanımlayabilecek hiçbir şey yok.
Now, there's nothing in the literature that addresses this.
Sovyet edebiyatı okumaz mısınız, Bay Hobbs?
No Soviet literature in your collection, Mr. Hobbs?
Mick çimlerin üzerindeki sandalyede oturmuş, kendini harika edebi bir esere kaptırmıştı.
Charlie's voice : Sitting there on the lawn, watching Mick immerse himself in great literature,
Sizin için çalışmak edebiyata hizmet etmenin en güzel yolu olacak.
To work for you would be the most beautiful... beautiful way to serve literature.
Edebiyat gibi incelikleri hiçe sayan gelişmemiş bir yazar bozuntusu!
- He's a fat-headed hack who knows nothing about manners, and even less about literature!
Sizi masanızdan uzaklaştırınca, edebiyat bir şeyler kaybediyor... ama savaş çabamıza katkıda bulunursanız, siz de bir şekilde Esmé ile birlikte mücadele ettiğinizi hissedeceksiniz.
- There's a great loss to literature every time we drag you from your desk, Miss Deverell. But I do believe that by helping us in the war effort, you might feel that in your own small way you were fighting at Esme's side.
Bir edebiyat sever olarak...
As a lover of literature I feel the- - "
Edebiyat hayranları.
Lovers of literature.
İngiliz edebiyatı doktoru.
A doctor of English literature.
Edebiyatın sonu.
The end of literature.
Bana tanıtıcı yazılarından gönder neler yapabileceğimize bir bakalım. Yazı, yazı.
Literature, literature.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]