Lobe translate English

Lydia'da buna dahil olmak üzere sanırım... beyninizin ön lobu tam doğru kararları henüz veremiyor.

I think it's the frontal lobe of your brain that can't quite get with it to make the right decision, and there's no exception with Lydia.

Bayanlar ve baylar, normal beyinle karşılaştırarak, frontal lob kıvrımlarındaki hasarları ve orta frontal lobdaki belirgin bozulmayı inceleyin.

Observe, ladies and gentlemen, the scarcity of convolutions on the frontal lobe as compared to that of the normal brain, and the distinct degeneration of the middle frontal lobe.

Yalnızca sağ kulağını deldirmişti bu yüzden.

She had the lobe of her right ear only pierced for that.

Onca ay bana Vanderbilt 1944 ve sivri zekalı derken suratının ortasına yumruğu geçirmeliydim.

All those months he was calling me Vanderbilt'44 and Frontal Lobe when I should've been punching him in the nose.

Devleşme bildiğin gibi hipofiz çukurunun ön lobundaki aşırı tepkiden dolayı oluşabilir.

Giantism can result from an overactive forward lobe of the pituitary fossa, as you know.

Standart altı kulak memesi.

Substandard lobe.

Kızınızın durumunda bozukluk yan lopta.

In your daughter's case, in the temporal lobe.

Beynin yan lobundaki lezyon.

Lesion in the temporal lobe.

Yan lobdaki sorunlarda bu sık görülür.

In the temporal lobe, it's very common.

Hala beynin yan lobunda...

We still think that the temporal lobe...

Beni karıştırmayın, Leopold ve Lobe'dan beri tek el kazanamadım.

Don't look at me, I haven't won a hand since Leopold and Lobe.

İşte, şurası. Karaciğerin sol lobu normalden büyük.

There we have it - the left lobe of the liver is greatly enlarged.

Karaciğerin solu büyümüş ve yayılmış büyümüş, evet,..

Left liver lobe enlarged and extends enlarged, yes.

- Yan bölme kazancı.

- Side lobe gain.

Sonra ayakta, göğsüne gömülerek adamın kalbine yaslanmak ister, ama adamın yün fanilasının altındaki göğüs kemiği ve sol akciğerinin üst lobuna denk gelir.

Then, in standing, she sank to that part of his body she took to be his heart, but which, beneath his woolen undershirt, was his breastbone and the upper lobe of his left lung.

Amcasıyla bugün ilgilenmeliyim çünkü yarın ön lobu kesilecek.

I don't have a lot of time. I only have his uncle for the day... because he's scheduled for a frontal lobe severance tomorrow.

Kulak memesini dişlemek, kalçaları sıkmak, falan filan.

Nibbling the ear lobe, kneading the buttocks, and so on and so forth.

Mal acayip, beyninizi renkten renge sokar.

Stuff'll tie-dye your frontal lobe in Technicolor.

Sağ ön lobuna bakmak istiyorum.

I want to take a look at the right frontal lobe.

Mermi, sol gözün üst kısmından kafatasına girmiş, beynin ön lobu ve beyinciğin içinden geçerek kafatasının arka tarafından, sol'occipital parietal suture'nin yanından çıkmıştır.

The bullet penetrated the skull above the left eye, traversing the left frontal lobe through the cerebellum and then exited from the skull at the back of the head by the left occipital parietal suture.

- Herkes sinir sistemi hücrelerinin sayılarına göre değil yan loblara olan oranla ölçüldüğünü bilir.

I was speaking facetiously, of course. - Of course. Everybody knows they are measured not in quantity but in respect to their ratio to neurons in the parietal lobe.

Beynimin sol lobunda iki santimetrelik bir lezyon varmış.

WELL, I HAVE A TWO-CENTIMETER LESION ON THE LEFT LOBE OF MY BRAIN,

Moturun sesinden, kam milinin arızalı olduğunu anlardım ama şimdi kam milinin nerede olduğunu ve nasıl söküleceğine dair en ufak fikrim yok.

I knew from the sound of the engine that the cam shaft had a flat lobe, but I didn't have the vaguest idea of where the cam shaft was or how to remove it.

Çünkü kam milinin üzerinde arıza var.

That's because there's a flat lobe on the cam shaft.

Bir hastalık var, Geçici lob epilepsisi.

There is one illness, temple lobe epilepsy.

Geçici lop epilepsin bulunmuyor.

You do not have temple lobe epilepsy.

Hastanın kırık bir bileği var ama..... benim endişem kısa süreli travmanın parietal lobda bıraktığı etki.

The patient has a fractured ankle, but I'm more concerned about the short-term trauma of the parietal lobe. I'm concerned too.

Sadece kulak memesini.

It wasn't his ear, it was only the lobe.

Programım, warp alanının ön kısmını genişletmeli.

My program should extend the forward lobe of the warp field.

Bakın, sağ ön lobdan girmiş.

See, it... it hit the right frontal lobe.

Beyinde eksik bir ön lop, belki.

A missing frontal lobe, perhaps.

Frontal lob merkezinin etrafını sarıyor gibi.

It seems centred around the frontal lobe.

Bilgisayar, frontal loba yakınlaş.

Computer, enhance frontal lobe.

Frontal lobdan dalga dalga yayılarak başlıyor.

It initiates a serotonin cascade in the frontal lobe.

Büyük bir travma geçirdiniz -

You've had extreme trauma to your occipital lobe.

Ön lopa 40 megavat.

Forty megawatts to the frontal lobe.

Yine de, beyin loplarının karışmış olduğu kanıtını elde ettik.

However, there is evidence of early occipital-lobe involvement.

Ancak beynin ön lobları hasar görmüş.

However, there is evidence of injury to the frontal lobe.

He's got a contusion of the lobe and a possible dislocated malleus.

He's got a contusion of the lobe and a possible dislocated malleus.

Ne zaman bir lop karıncalansa, bu sadece tek bir şey anlamına gelir - fırsat.

When a lobe tingles, it means only one thing - opportunity.

Parakorteks, Betazoid telepatik lobudur.

The paracortex is the Betazoid telepathic lobe.

Klingon. üç başlı lobda, kafatası dış iskeleti kırık.

Klingon. Shatter cranial exoskeleton at the tricipital lobe.

Bugün kılçıklı balık dilimi servis ediyorlar.

They're serving spiny lobe-fish today.

Parietal loba doğru hasar var.

There's damage to the parietal lobe.

Sol şakakta, küçük bir ezik veya çürük bulundu.

On the left temporal lobe I found a small sign or bruises.

Ön sağ bölümde çok kan birikmiş.

There's a large haematoma in the right frontal lobe.

Beyninin küçük bir parçasını almak zorunda kaldık.

We had to remove a little section of your frontal lobe.

Ancak çeper lobunda yapısal bozukluk buldum.

But I did find a small structural defect in the parietal lobe.

Şakak lobunu taradım ve birkaç dakika önce yaptığım başka bir taramayla karşılaştırdım.

I just scanned his temporal lobe and compared it with the scan I performed just a few minutes before.

Sağ orta lopta bir yoğunluk olduğunu görebilirsiniz.

You can see there's a density in the right middle lobe.

ya da kulak memen kadar.

Or the lobe of the ear.