Loc translate English
210 parallel translation
Kendi eller ellerimle kilit...!
I made sure... But it is loc...!
Sen bir salağı cezbediyorsun, ben bir hamburgerciye davet ediliyorum ve Loc her gece eczanede tanıştığı birini getiriyor daha çok duş başlığı ve bir kutu aspirinle.
You hook a schnook, I'm invited to Hamburger Heaven for dinner and Loc shows up each night with a man from the drugstore with more shower caps and quarts of aspirin.
- Sıra sende Loc.
- You're on, Loc.
Loc ve Pola ile konuşmak ister misin önce?
You won't talk to Loc and Pola first?
- Loc'un orman bekçisini gördüm.
- I saw Loc's forest ranger.
Evet ve Pola, Illinois ve Loc...
Yes, and Pola, Illinois, and Loc...
Vietnam'da komünist güçler Loc Ninh'e saldırdı.
In Vietnam, communist forces attacked Loc Ninh.
Bir sorun görürseniz geri dönün.
- Don't worry If you see the loc come back
Winterland, bu grubun grup olarak ilk sahneye çıktığı yerdi.
"Winterland" a fost primul loc în care formatia a cântat ca "The Band".
Biz de oraya gittik. Fort Worth, Texas'daki o batakhaneye.
Am mers în acest loc, infam, în Fort Worth, Texas.
Büyük bir yerdi.
Un loc mare...
İçeri girdik ve o kocaman yerde sadece üç kişi vardı.
Intrãm acolo si, în acest imens loc, erau cam 3 oameni în rândul publicului.
Orada sinirlenebileceğimiz kadar insan bile yoktu.
Dar nu erau suficient de multi oameni în acel loc pentru a avea de ce sã se batã!
Rulet rekorları bu efsanevi yerin tam ortasındaydı. Yani Tin Pan Sokağı'nda.
"Roulette Records" era situat în inima acestui loc mistic, "Tin Pan Alley".
Loc-Nar'ı istiyorlardı, ama babam söyleyemezdi onlara.
The wanted the Loc-Nar but my father would not tell them.
Loc-Nar.
The Loc-Nar.
Kutsal Put'unun elinde ışıldayan Loc-Nar'ın gücüyle _
By the powers of the glowing Loc-Nar in your idol's hand -
- Kutsal Loc-Nar'ı çalmanı.
- To steal the sacred Loc-Nar.
- Loc-Nar da ne?
- What is this Loc-Nar?
Ancak Kutsal Loc-Nar'ı elinde tutan Ullatec'e kurban verebilir.
The sacrifice to Ullatec can only be performed by its possessor.
O ve sen Kraliçenin kalesine gidip, Loc-Nar'ı çalacaksınız.
You and he will steal the Loc-Nar.
Loc-Nar'ı her kim ele geçirirse, Ard'a götürecek.
Whoever gets the Loc-Nar will return it to Ard.
Loc-Nar!
Loc-Nar!
Loc-Nar küresi olduğunu sandığım şeyleri görünce, gülesim geldi.
As I saw the Loc-Nar, I had this funny feeling.
Majesteleri Loc-Nar kayboldu, çalındı.
Your Majesty, the Loc-Nar has been stolen!
Ellerine verilen sihrin gücüyle, Loc-Nar -
By the power of the magic Loc-Nar placed in your hands -
Loc-Nar benim!
- The Loc-Nar is mine!
Fakat Den Loc-Nar'la Dünyaya dönebilirsin.
But Den, with the Loc-Nar you could return to Earth.
Cronauer işin içinde olduğu için şüpheleniyorum.
It involves Cronauer, which makes me suspicious immediately. An Loc.
An Lac'a giden tek yol 1-A.
Route 1 A, sir, is the only route to An Loc, sir.
- An Lac.
An Loc.
İzin belgesinde An Lac yazıyor.
His pass say An Loc.
Kahretsin.
An Loc? Shit.
Senin hayatını An Lac'ta kurtaracak kadar aptalmışım!
And I'm stupid enough to save your bullshit life at An Loc.
Ben, Wax, Lew-Loc, bir de koca götlü Chauncy.
Me, Wax, Lew-Loc... that motherfucking faggot ass Chauncy.
- Lew-Loc mangalın başında oyalanıp duruyor.
- Lew-Loc over there bullshitting on the grill.
Ah, çok kötüsün.
Oh, T-Loc. You're so bad.
T-Loc ile başlama şimdi.
Don't start up with T-Loc.
Bulgular stabil. 2 dk. şuur kaybı.
Vitals stable. LOC for two minutes.
Şuurunu kaybetmiş.
LOC on the scene.
CCS 354, vardığımızda bilinci kapalıydı.
CCS 354, LOC at the scene.
kuzenim semt köpeğini görün, sokağın karşısında yaşıyor.
See, my cousin Loc Dog lived right across the street.
Semt köpeği Amerikanın en kötü gece kabuslarındandı.
Loc Dog was America's worst nightmare.
- Semt köpeği!
- Loc Dog!
Semt köpeği burda mı?
Is Loc Dog here?
Semt köpeği bana burada nasıl hayatta kalınacağını öğretmişti.
Loc Dog was gonna teach me to survive in the hood,
Hey, Loc, dostum.
Hey, Loc, man.
Semt köpeğin arabası en iyisi değildi mahallemizde ama yağmur ve karda bizi yarı yolda bırakmazdı.
Loc Dog didn't have the flyest ride in the hood, but it was reliable in rain, sleet or snow.
- # # Hey, bebeğim, belki'de yapabilirsin # #
- Yo! Yo, yo, Loc.
- Yo! Yo, yo, Loc. Loc, gel buraya.
Loc, come here.
Hey, Çabuk toplanalım yoksa bu insanlara birşey yapacam.
Hey, let's raise up outta here'fore I loc up on these people.