English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ L ] / Lockdown

Lockdown translate English

1,663 parallel translation
Lawson'ın ekibi, patronları öldürüldüğünden beri güvenliği sıkılaştırmışlar.
Looks like Lawson's crew is on lockdown since the boss was killed.
Kelepçele!
Lockdown!
Tecrit!
Lockdown!
- Kilit altındayız. Ne?
We're on lockdown.
Kilit altında olmamız mı?
Lockdown? Yeah, I mean, whatever.
İmzalayabilir misin?
- Can you sign for it? - Lockdown.
Çünkü uygulanması gereken kural bu.
- Department policy is a lockdown.
Yürüyoruz. Kilit altındayız bilmiyor musunuz?
- We're in lockdown.
Kilit altında olmak o anlama gelmiyor.
That's not what lockdown means.
Kilit altındayız ve çocukları taşıyoruz.
We're in lockdown, moving kids, God knows what's happening,
- Seni kapatıyorum.
This Ia lockdown. A what?
Gözle görülen kimyasal sızıntılar kontrol altına alındı ama yine de kapatma ve karantina emri verdim.
All discernable chemical leaks have been contained, But I'm still ordering a lockdown and quarantine.
Dinle, revir kilit altındadır.
Listen, the infirmary's under lockdown.
Kızıl ötesi kameralar, hareket algılayıcıları, bir olay olduğunda kilitlenen kapılar.
Infra-Red cameras, motion sensors, lockdown doors.
Kilit sürgüsü.
Lockdown bolt.
Hayır, bak, kapatma işlemi çalıştığında tüm algılayıcılar çalışıyor ve sürgüler kapanıyor.
No. No, look, once a lockdown is called, All these sensors go hot
Koridora gitmek için kilitli kapıyı geçmen gerek.
You got to beat the lockdown door to the corridor.
Nate, "Kilitlenme" dediklerinde hapishanedeki tüm kapılar sıkıca kapanacak.
Nate, when they call "Lockdown," Every door in the prison seals tight.
Kilitleyin!
Call lockdown!
Kilitlenme.
Lockdown.
Kilitlenme için 5, 4, 3...
Lockdown in 5, 4, 3...
Kilitlenme.
A lockdown.
Tamam, birinci düzey, pasif kilitleme.
Okay, uh, level one, passive lockdown.
Bu yerler çok sıkı korunan, girilmesi mümkün olmayan yerlerdir.
These places are on total lockdown, completely impenetrable.
Binanın tüm çıkışları kapatıldı.
The entire building is on lockdown.
Gates'in tamamiyle kapatılmasını emrediyorum.
I'm ordering a full lockdown of the gates. Now.
Marcus, bu adamı yakalamadan kapıları açmıyoruz.
Marcus, the lockdown stays until we find this guy.
Kapatmayı kaldır.
Call off the lockdown.
- Sistem kendini kilitledi.
- System lockdown.
- Sistem kapanmasındayız!
- We're in lockdown!
Ingrid'e kapanma yüzünden ulaşamayız.
We can't get to Ingrid'cause of the lockdown.
Ingrid, kapanma içeriden tetiklenmiş.
Ingrid, the lockdown was triggered from the inside.
Dr. James'in ses takip yazılımı Edwin'den sinyal aldı, ama kapanma sırasındaydı ve... ve...
Dr. James'voice tracker picked up Edwin's signal, but... it was during the lockdown and... and...
- Kapanmayı tetikleyen.
- She triggered the lockdown.
Kapanmayı başlatan kod ile onun güvenlik kameralarını başlatmak için kullandığı kod aynı.
The code that was used to trigger the lockdown... is the same one she used... to call up surveillance cams on her tablet.
Bu bina tecrit altına alınmıştır.
This building is under lockdown.
API şu anda güvenlik tecridi altında.
API is now under security lockdown.
Walker, kalenin kilit sistemini açmanız gerek.
PERIMETER LOCKDOWN Walker, you're going to have to override the Castle lockdown.
Sistemi kilide almadım ki.
- I didn't put the system into lockdown.
Onu, Hoyt'un bizim tecridimizde olmasının Jane için daha güvenli olacağına ikna ettim.
Convinced him it was safer for Jane if we moved Hoyt into our lockdown.
Hapishaneyle görüştüm, adam hâlâ orada.
I spoke with prison authorities. He's in lockdown.
State Sokağı'ndaki şube, genelde reklam evrakları ve kredilerle uğraşır ama bodrum katındaki kilitli odada hamiline tahviller bulunuyor.
State street... mostly commercial papers and loans, But they do have bearer bonds in a basement lockdown room.
Seni içeri tıkmadığım için şanslısın.
You're lucky that I don't put you in lockdown.
- Laboratuar otomatik olarak kendini kilitleyecek.
The lab's gonna be on automatic lockdown.
Burayı kilit altına alıyorum.
I'm putting this place on lockdown.
Binayı kilit altına alın!
What's going on? Lockdown!
Selam, şu an tecritteyim.
Hi, I'm on lockdown.
Unutmuştum. Biri ayak tırnağını kestiği çıtçıtı çaldıktan sonra çift sürgülü bir kilit sistemi taktırmıştı.
Oh, I forgot, someone stole his toenail clippers which you could seriously use by the way and he installed a herculean dual bolt lockdown mechanism.
Hadi çocuklar, birkaç dakika sonra kapılar kilitlenecek hemen gitsek iyi olur.
Come on, guys, we only got a couple minutes till lockdown.
Tamam ben buldum.
I found it. " Lockdown.
Burada, cezaevinde mi?
Here in the lockdown? - Sure. - Okay.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]