Lover translate English
7,689 parallel translation
Tekrar gelmenize sevindim.
Latin lover narrator :
Peki ya doktor mu?
Latin lover narrator :
Bakın ne diyeceğim?
Latin lover narrator : Do you know what?
Ve bu şuna sebep oldu.
Latin lover narrator : And that led to this.
Ve bu da bizi...
Latin lover narrator :
Bir şey daha vardı.
Latin lover narrator : There was one other thing.
Tabii ya.
Latin lover narrator :
Rehin alma işi dev bir başağrısına dönmüştü.
Latin lover narrator : Having a hostage was turning into a major headache.
Jane için ona bakire olduğunu söyleme vakti.
Latin lover narrator : Now it's time for Jane to tell him she's a virgin.
Pekala, ona hemen söyle.
Latin lover narrator : Okay, tell him right now.
Muhtemelen Luisa'nın nerelerde olduğunu merak ediyorsunuz.
Latin lover narrator : You're probably wondering where Luisa has been.
Yeterince açık olmak gerekirse Ben denedim.
Latin lover narrator : Full disclosure, I tried it.
Para ve, Rafael'in spermleriyle yanlış kadını döllemiş olduğu gerçeği.
Latin lover narrator : Well, money and the fact that she inseminated the wrong woman with Rafael's sperm.
Burada durup, size
Latin lover narrator :
Ve eğlence derken de şunu demek istedi.
Latin lover narrator : And by fun, he means this.
Marco ile de, lütfen Marco ile de.
Latin lover narrator : With Marco, please say with Marco.
Bir kıvılcım.
Latin lover narrator : A spark.
İşin aslı umutsuzca ona karşı bir şeyler hissetmemeye çalışıyordu.
Latin lover narrator : The fact that she desperately did not want to have feelings for him.
Hiç hoş değil, Rose.
Latin lover narrator : Ooh, not nice, Rose.
Hepsi bu mu?
Latin lover narrator : Oh, is that all?
Şunu belirtmekte fayda var ki, o park cezası
Latin lover narrator : It should be noted that was the last ticket
Ve Rogelio da öyle düşünüyordu.
Latin lover narrator : It did. And he was.
Ve böylece Rafael sonunda Jane'e gerçeği söyledi.
Latin lover narrator : And so Rafael finally told Jane the truth.
Keşke o kadar kolay olsaydı.
Latin lover narrator : Oh, if only it were that easy.
Aşkımı Amsterdam'a giden bir gemiye bindirdim.
I put my lover on a ship to Amsterdam.
Ve sevgilin, Lady Doutzen, ne zaman sana dönecek?
And your lover, Lady Doutzen, when will she return to you?
Cece'nin sevgilisi var demek?
Our Cece has taken a lover?
Ben terli sevgiliyim, bana öyle diyor.
I'm a sweaty lover, is what he says to me.
Yani o kadar ileri gitti ki onu aldatan sevgilisini oynaması için gerçek bir gey erkek tuttu.
I mean, he went so far as to hire an actual gay man to play his cheating lover.
Ders çalışmaktan kaçmayı o kadar çok istiyorsun ki yeni sevgilim hakkında yalanlar uyduruyorsun.
You're nuts. You want to avoid studying so much that you're making up lies about my new lover friend.
Selam, sevgilim.
Hey, there, lover.
Efsaneye göre bayan Whitmore her yılın bu gününde beyazlar içinde ve yasak aşkının kanına bulanmış halde mısır tarlaları arasında çığlık çığlığa koştururmuş.
But the legend goes... that lady Whitmore is out on this night every year dressed in white, covered in her lover's blood, running through the cornfields, screaming for her life.
"Diğerlerinden daha üstün olan aşık."
"A lover who towers above the rest."
Bu gizemli kişiyi bulmamız lazım.
We have to find who the mystery lover is.
Neden bu adamla olmayasın?
So why not take a lover?
O zaman o adamı arayan sensin.
Oh, then it's you who seeks a lover.
"Hepsinden iyi olan aşık."
"A lover who towers above the rest."
En üstün aşık o muymuş?
He's the sublime lover?
Ama sonra, aşık oldum, turne zamanında tanıştık, ve o zamandan beri işler daha kolay.
But then I found a lover, and he found me this touring work, and it's been easy ever since.
Sahte kral senin aşkın değil miydi?
The false king wasn't your lover?
Margaux ile tartıştığınızı biliyordum.
I knew you and Margaux had a lover's quarrel.
Ya sevgilimin ya da oğlumun hayatıydı. David'i feda ettim ve seni seçtim.
It was either my lover's life or my son, and I sacrificed David and chose you.
Kendisinden küçük sevgilisiyle kafayı çekip sevgilisinin ablasına tecavüz edip öldürmüşlerdi.
She was a 30-year-old woman. She and her much younger lover got high on drugs and raped and murdered his sister.
Genç sevgilinin adı da Benton Farland, 17 yaşındaymış ve cinayetten yargılanmış. Ama Amelia olay yerinden kaçmış ve bulunamamış.
The younger lover was Benton Farland, 17 at the time, convicted of murder for the crime, but Amelia fled the scene.
Terk edilen kıskanç âşık intikam peşinde mi? Ne?
Jealous lover gets dumped and seeks revenge?
Belki başka bir kıskanç sevgili ama bu bizi en başa döndürür.
So, another jealous lover maybe, but that just puts us back at square one.
Yanlış kıskanç sevgiliye odaklanıyormuşuz.
We've been focusing on the wrong jealous lover.
Eski bir sevgilisi ortaya çıktı belki kıskandınız.
An old lover surfaces, maybe you get jealous?
- Bir ornitoloji sever olarak hayvan davranışlarında bilgi sahibisiniz.
As a lover of ornithology, you're well-versed in animal behavior.
Aşığı Noah Kramer azılı bir uyuşturucu kaçakçısını temsil ediyormuş.
Her lover, Noah Kramer, represented a rather notorious drug trafficker.
Bir şeyi belirtmek için durdurmalıyım,
Latin lover narrator :