English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ L ] / Lube

Lube translate English

375 parallel translation
Arabasını yakındaki bir yağlamacıya götürdü.
She took her car around for a lube job.
Ne zaman bir iki litre yağa sıkışırsan bana haber ver.
Anytime you're hard up for a couple of gallons of lube oil, you just let me know.
Yağını kontrol edin.
A lube job, please.
Şuradaki son büyük yağlama işi için gitti derdim.
I'd say it's gone for that last big lube job up yonder.
- Meme ucu yağı? - Hayır.
- Some titty lube?
- Hala yağlama yapıyor.
- Still giving lube jobs.
- Arabanı yağlaman gerek?
- You have to lube your car?
Yeterli ve bol çeşitli ön sevişme imkanı ile çift uyarıcı ile tarifi mümkün olmayan zevkleri tadabilirsiniz.
With enough foreplay and plenty of lube, it's amazing the pleasures that such double stimulation can bring.
- U-Lube
- U-Lube It.
Beklerken yağlama ister misiniz?
Lube job while you wait?
Hey, bayım, tertibatınızın yüksek oktanlı benzin ve teflonla yağlanmasını ister misiniz?
Hey, Sir, grease your gears with high grade oil and teflon? Best lube jobs in town!
İndirimli oto yağlama?
Discount lube job?
Yani rahibeler tamirciye dedi ki eğer beni yalarsan sana, Meryem Ana duası okuyacağım.
So the nuns says to the mechanic... "No, but if you give me a lube job, I'll throw you some Hail Marys".
Aslında, şerif, elektrikle birbirlerini tatmin ediyorlar gibi bir şeydi.
Actually, Sheriff... it was kind of like a tune up and lube job.
Şimdi doktorluk diplomanı elinden alıyorlar ve sen de mecburen arka sokaklarda kaçak yağ alma ameliyatları yapmak zorunda kalıyorsun.
Now they take away your medical license and you have to perform black-market liposuctions in the back of a Jiffy Lube. Hey, you know.
Pistonlar ve borular yüzünden mi?
Because of all the pistons and the lube jobs?
İşten sonra, yeni bir Jiffy Lube tanıtıp ACE ödüllerine katılacağım.
And after work, I gotta dedicate a new Jiffy Lube and cohost the ACE Awards.
- Demek Jiffy Lube.
- Wow, Jiffy Lube.
Çık git buradan tamirci bozuntusu.
Get out of here, you Jiffy Lube reject.
Hemen-hallet yerlerinde yağı değiştirdin, değil mi?
It's from those quickie - lube places, isn't it?
Ucunu da uyuşturucu jelle yağlarsın.
And you lube up the tip with lidocaine jelly.
Tanrım, saçına ne yaptın, Jiffy Lube?
God, who did your hair, Jiffy Lube?
Araba yağlar ve Lucky Strikes içerler.
All the world's a gasket and a lube job and a pack of Luckys.
Bu uyarıcıyı alacağım.
I think I fancy a French tickler. And a lube tube....
Ben telefonu kullanmak için geldim ve Yollar Kralı paketini kakaladılar. Rot balans, şok sistemi, zırh bakim, antifriz.
I just came in to use the phone, and they got me for the whole Road King package - alignment, shocks, Armor All, stem lube.
Biraz yağlayıp yavaş yavaş yerine sokacaktım.
I was gonna... lube it up and ease it in there inch by inch... like a gentleman.
Ben mi? En son işim araba çalmaktı.
My last job was at a Quick Lube.
Uuh pahalı yağ.
That lube's expensive.
- Burayı tamirci dükkânı mı sandın?
What are we? Jiffy Lube?
Ciddiyim ya. Motor yağı kutusuna gir de seni rafa koysunlar bari!
I mean it, man, maybe you ought to pull into a jiffy lube and have'em put you up on the rack, you know?
Lube ve Liza'yla bir kaç gün geçirmek istesem de...
As much as I would love a couple of days of lube and Liza- -
Ağzı motor yağı dolu bir çalıntı mal tüccarı... otomatik silahlar, hepsi sabıkalı bazı Asyalı serseriler... DVD göstericilerle dolu bir garaj ve psikopat davranışlar.
We've got a fence with a lube hose in his mouth automatic weapons, priors on every one of these Asian punks a garage full of DVD players and generally psychotic behavior.
Bugün kocam geliyor ve bir kreme ihtiyacım var.
My husband's coming today and I need some lube.
Neden doktorların anlamadığı Homo sapiens sapiens yerine... motor yağı değiştirmek değil?
Why not run a lube rack for all the surgeons know about... Homo sapien sapiens?
Bir 89 Comanche getirdim. Biraz elden geçmesi gerekiyor.
I got this'89 Comanche out there... it needs a lube job, new points and plugs.
Eğil de diğer yanaklarını mıncırayım.
AND WITHOUT LUBE. AND THAT'S A BAD THING?
Tamam, hazırsın.
TUBE OF LUBE. THERE, YOU'RE ALL SET.
Bundan sonra kremi kendim sürerim.
I'll lube my own crankshaft from now on.
- Deliği yağla. - YağIıyorum.
- Lube up your corn hole.
O kadar ucuz ki, içinde tavuk kızarır.
WHAT'S WRONG WITH THE LUBE? THAT GREASE IS SO CHEAP,
Kayganlaştırıcı krem.
It's lube. Lubrication.
Kurursa, bununla yağlayıp, devam et.
If she dry, just lube up with this and you'll be good to go.
Hatasız kul olmaz.
Nobody step in the lube.
Kayganlaştırıcı birşey olmadığı için tükürdü.
With lack of some type of lube he spat.
Tamam, o zaman biraz sonra seninle yukarıda görüşürüz.
OK, well, then I'll see you upstairs for a jiffy lube.
"Yatağın sağ tarafındaki kayganlaştırıcıyı bile kaldırdı." " Yardım et.
HE EVEN MOVED THE LUBE TO THE RIGHT SIDE OF THE BED.
Yıkama ve yağlama, lütfen.
One wash and lube, please.
Yağ ve yağlama.
Oil and a lube.
Antifriz.
[Laughing] Stem lube.
Bizimkinin nesi var?
"LUBE"?
"Kayganlaştırıcıya gelince..."
AND AS FOR THE LUBE,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]