Ludes translate English
51 parallel translation
Üç hap, iki sarma ve yarım şişe de votka var.
We have ups, downs, three ludes, two jays and half a bottle of vodka.
- Metaqualone var mı sizde?
- You got ludes?
Hayır, hiç metaqualone yok, keşke olsaydı.
No, I don't have any ludes, I wish I had ludes.
Sizler sakinleştirici eroin ve uyuşturucu almaktan başka bir işe yaramazsınız.
All you do is drop ludes, then Percodans and angel dust.
- İkimizde ikişer tane kuaalut aldık.
We each did about two'ludes.
Ekstasiler kuaaluttur zaten.
Rainbows are'ludes.
Nerede bu haplar?
Where are the ludes?
Uyuşuklar, araba kullanmamalı.
People on ludes should not drive.
Hap falan ister misin?
You want some ludes?
İyi de, aşırı doz da olabilir. Kızın banyosu eczane gibiymiş... kokain, yatıştırıcılar, Nembutal.
Well, it could've been an O.D. They found a regular pharmacy in her bathroom... coke,'ludes, Nembutal.
Bir şey mi istiyorsun, moruk?
Want some ludes, dude?
Hap ister misin?
You want any ludes?
Eroin mi? "Quaalude mi?"
Some smack? Ludes?
Canın çıkıncaya kadar çek kenara.
Pull over till the ludes wear off.
* Ludes, * trees, * grass, * stars, * crank.
Ludes, trees, grass, stars, crank.
Ot, toz ve işte bu!
"'Ludes, Angel Dust...
Hastanede çalışanların çoğu hap peşinde hapçılardır.
A lot of these hospital workers are pill poppers looking for'ludes.
Sinir hapı olduklarını sanmış.
He thought they were ludes.
Toz haline getirilmiş kokainim var.
I got these new'ludes in powdered form.
Lude, Extacy, ne almak istersin aşık çocuk?
Ludes? X? What's your poison, lover boy?
Hapla kafa bulurdum, paten disko kraliçesi.
I was high on ludes, queen of the roller disco.
Kokaine, marihuanaya, alkole, kadınlara ve hıza bağımlıydım.
But I'm addicted to coke, weed, booze, ludes and speed.
Quaaludes, Pre-ludes, Meskaline, Methadone, Metha-dust, melek tozu,
Quaaludes, pre-ludes, mescaline, methadone, metha-dust, angel dust,
Mercedesinin arka koltuğunda bir şişe viski,.. ... ve birkaç hapın etkisiyle uyuya kalıncaya kadar
Until he fell asleep behind the wheel of his Mercedes with the help of a bottle of scotch and a handful of ludes.
Peki neden bu tür bir uyuşturucu türünün, annenin diyet haplarını ezip pipoyla içmek yerine yada Ludes, PCP'ye göre düşüncelerimizi açmak için daha iyi olduğuna inanıyorsun?
So why do you think it's this family of drugs that's so good for opening our minds as opposed to ludes, PCP, or smashing up your mother's diet pills and smoking'em in a pipe?
- Senin uyuşturucuya ihtiyacın var.
- You need some fucking ludes.
"Ludes", "Dreamers" ve "Johnny Boys."
I've got ludes, dreamers, Johnny Boys. Tell you what, I'll- -
Hiç ahlâk dışı bir şeyler var mı peki?
Oh, man. You got any ludes?
Sert şeftali likörü ve bir çift hapım var.
I got the peach schnapps, couple ludes.
Muhtemelen sadece hap almak için burada çalışıyor.
'She probably only works here to get'ludes.'
Uyuşturucu, sakinleştirici, yatıştırıcı ilaçlar dışında.
Except crack, jack, crank, meth, ludes, Vicodin, blow, acid, uppers, poppers,
Düşük dozda methaqualone içeriyor. Yatıştırıcılar, haplar ve ecstasy.
Low doses of methaqualone- - downers, ludes, disco biscuits.
Özgür düşüncelerimizi hayata geçirmek için yatıştırıcıları bonibon gibi tüketiyoruz.
In order to stimulate our free flowing ideas. Which is why, we're popping these ludes like they're MMs.
Yatıştırıcılar şu an Donnie'nin üzerinde etkisini gösteriyor.
Looks like those ludes, are woking their magic on Donnie right now.
Tabii çok geçmeden insanlar yatıştırıcıyı kötüye kullanmaya başladı. 1982 yılında Amerikan hükümeti diğer hükümetler gibi izlemeye aldı.
Didn't take long for people to start abusing ludes,'course, and in 1982 the U.S. Government Schedule One'd them, along with the rest of the world.
Saat dörtte birkaç tane yatıştırıcı hap aldım.
At 4 pm I popped a few more ludes.
Saat sekiz buçuk olduğunda birkaç tane daha aldım.
By eight thirty, I popped a few more ludes.
Yatıştırıcılar nerede?
Where are the ludes?
Yatıştırıcıları al!
Get the fucking ludes!
- Alt taraftan yatıştırıcıları al.
- Get the ludes, downstairs.
Yatıştırıcıları al.
Get the ludes.
Ayık kafayla ölmeyeceğim ben, al lan şu yatıştırıcıları!
I will not die sobber, get those fuckin ludes.
Onlarla idare etmeye çalışıyorum, bu yüzden burada bekleyemem.
Just took some ludes to kind of smooth it out, so I'm right in that sweet spot.
Sana biraz esrar bulmalıyız dostum.
We gotta get you some ludes, son.
Çok çekici biri.
He's got really good'ludes.
Eğer sakinleşmek istiyorsan kanıt odasında yatıştırıcı haplar var ama çıkarmaya kimse izin vermez. Hey!
Oh, if you want calm, there's some ludes in evidence, if anybody would ever let me get them out.
Ludes.
Ludes.
Ludes ya da Valium var mı?
- Ludes or a Valium?
Hey bayım!
'Ludes?
Ahlâk dışı mı?
ludes?