Macera translate English
2,712 parallel translation
Aksiyon, macera, romantizm.
Action, adventure, romance.
Macera, porno, cinayet, casusluk veya bir kaşıkla nasıl boz ayı öldürülür, hangi tür?
Adventure, porn, crime, spy, or how to kill grizzly bears with a spoon?
Her zaman diğer günler için macera olacak.
There will always be more adventures for another day.
Senin için güzel bi macera olabilir. Biz bir sefere çıkmıştık da, anladın?
We could use a killer like you on our quest, you know.
Kontes'le bir macera yaşamışlar.
He and Countess had an adventure.
Evet, kendisi pek Warcraft macera rol yapma olayını anlayamıyor.
Yeah, she doesn't really understand the whole Warcraft adventure-role-playing thing.
Macera yarışları için.
They're for adventure racing.
Sweetums, Pawnee'nin obez macera avcıları için büyük koltuklu bir eğlence treni yapıyor.
Sweetums is even building a plus-sized roller coaster for some of Pawnee's obese thrill seekers.
İnsanlar, ajanların savaş aşkı, macera tutkusu ya da vatansever bir coşkuyla harekete geçtiğini düşünme eğilimindedirler.
People tend to think spies are motivated by love of the game, desire for adventure, or patriotic fervor.
Bu bir macera!
It's an adventure.
Tamam, ama bize söz verdiğin o olağanüstü macera sözüne ne oldu?
And all the extraordinary, you promised, where is?
Ve eğer bu macera ruhuna ayak uydurmuyorsan, istediğin şeyi yapabilirsin.
And if you can't get into the spirit of adventure, then you can just do your own thing.
Siz neye macera diyorsanız, macera odur.
Adventure is what you make it.
Hadi ama macera ruhuna ne oldu?
- oh, come on. Where's your spirit of adventure?
Ne harika bir macera, Sybil Hanım.
What a wonderful adventure, Dame Sybil.
- İlginç bir macera oldu.
Yeah. Well, it's been an interesting ride.
Macera dolu bir hayatınız var.
Your life's exciting.
Tutkularınızla inanılmaz bir macera.
Tap into your senses and encounter unexpected wonder.
Tek bir yolculuk için bu kadar macera yeter bence.
Well, lads, I'd say that's enough adventure for one trip.
Servet, macera sonra...
After fortune and adventure.
Ben bu işe macera için atıldım.
I was in it for the adventure.
Yeni macera.
New adventure.
Muhteşem bir macera yaşarken bir yandan da insanlara yardım ettim.
I got to help people, while living an incredible adventure.
Artık yeni bir macera istediğimden de pek emin değilim.
Yes, well, I'm not sure I want an affair anymore.
Evet. İyi bir macera olurdu.
Ah, well, it would be an adventure.
Çok büyük bir macera yaşamak üzeresin.
You're about to have quite an adventure.
Buraya gelmenin inanılmaz bir macera olduğunu düşünüyordu.
She thought it was going to be this amazing adventure here.
Macera dolu bir dünya.
A whole world of experiences.
"Buraya macera aramaya geldim."
"I came looking for adventure."
- Macera dolu demek istiyorsun.
- Adventurous, you mean.
En büyük macera yanında paylaşacak birilerinin olmasıdır.
The greatest adventure is having someone share it with you.
Nasıl da büyük bir macera.
What a great adventure.
Ya da gidip biraz macera yaşayabiliriz.
Who was she? Or we couldjust go off and have some adventures.
Macera havasında olan var mı?
Anyone in the mood for adventures? 'Cause I am.
Hayat büyük bir macera değil.
Life isn't a big adventure.
Bir macera gibi geliyor.
Sounds like an adventure.
Macera! Heyecan! Uzay!
Adventure, excitement, space.
Ve bir macera yüzünden canın mı sıkılıyor?
What an adventure you annoyed?
Kennedy aya gideceğimizi açıklarken, bunu insanlığı giriştiği en büyük macera olarak tanımlamıştı.
When Kennedy announced that we would go to the moon, he said it was the greatest adventure on which man has ever embarked.
Macera mı?
Where'd you, uh,
Duyduğum kadarıyla iyi bir macera yaşamışsın.
From what I've heard, you've had quite an adventure.
Sen ailenin macera seven üyesisin, unuttun mu?
You're the thrill-seeker of the family, remember?
Bu oldukça büyük bir macera olacak!
This is going to be quite an adventure!
Önünde büyük bir macera var.
You've got a big adventure ahead.
Peki dün gece çok macera yaşadın mı?
So, was yesterday jam-packed with headline news or what?
Macera arıyoruz, öyle mi?
Qu-est que huh?
Ona büyük bir macera için söz vermiştim.
I had promised her this grand adventure.
Baba ve kız birlikte, büyük bir macera.
Father and son together a great adventure.
Sadece gelecek sefer işin içine biraz daha macera katmayı umuyorum.
I just was hoping next time we could be... a little more adventurous?
Bu tam bir macera olacak.
It's going to be an adventure.
Ama sana birçok, birçok ömür boyu yetecek macera sözü verebilirim.
You destroyed my heart, John, the hatred you feel towards me...