Madman translate English
1,322 parallel translation
Kendinden nefret eden, büyük olasılıkla kirasını geciktirmiş bir çılgın deli... sonunda tırlattı.
Somehow, a demented madman, probably full of self-hate, and possibly a couple of months behind in his rent, finally snapped.
Bir çılgınla yaşamış olursun.
You'd live with a madman...
Ama ben bir deli olduğum için, bana hiç bir şey yapmayacaklar.
But because I'm a madman, they will do nothing to me.
Binlerce arı var. Beni deliye çeviriyorlar.
To the thousands, giving with me in madman in that garden...
Mr. Blonde kontrolünü kaybedene kadar orada olduklarını hissettirmediler bile.
They didn't let their presence be known until after Mr. Blonde became a madman.
Ama çılgının teki de değilim.
But I ain't no madman, either.
Hem de kocaman bir sorun. Benim sorunum, neredeyse beni de vuran silah delisi manyak, kafayı yemiş zırdelinin teki ile.
I got a big fuckin'problem... with any trigger-happy madman who almost gets me shot!
Eğer bu ülkede hak hukuk olsaydı bu deli herif etrafta böyle serbestçe dolaşmazdı.
If there was Law and Order in this country... that madman wouldn't be walking around free!
Delinin teki parça parça Gotham'ı havaya uçuruyor.
Some madman is blowing up Gotham piece by piece.
Jimmy Peake delinin teki, Dick.
Jimmy Peake's a madman, Dick.
"Ayakkabı satıyorum ve körkütük sarhoşum" diye bağıran :
An angry mob led by a balding madman screaming :
- Şaka mı bu? - Beni öldüren manyakla mı...
- You're dating the madman...
Babam bir sanatçı, bir ressam ve biraz çılgın.
My father is an artist, a painter and a bit of a madman.
Siktiğimin delisi!
Fucking madman!
Potansiyel deli bir adamin destegine güvenerek, bu sehir ne kadar saglikli yönetilebilir ki?
What kind of city are we running - when we depend on the support of a potential madman? !
Charlie Burke adli Bir delinin yanindaydim,
I was with a madman called Charlie Burke.
Delirmis!
He's a madman!
Cam gözlü deli adam mı?
That madman with the glass eye?
Hitler delinin teki.
Hitler's a madman.
Tüm ülkeyi kendisiyle birlikte dibe sürükleyecek bir deli olduğunu söylüyor.
He says he's a madman who's dragging... the whole country down with him.
Lois, deli bir adamın tahmini doğru çıktı diye... tüm uzay programını sabote edecek bir komplo var demek değil.
Lois, just because one madman's prediction came true... doesn't mean that there's a conspiracy to sabotage the entire space program.
Dr. Adler'in tedavisi, bu deliyi durdurmanın anahtarı olabilir.
Dr. Adler's cure could hold the key to defeating this madman.
Ben de o deliye yardım ediyor olabilirdim.
That could have been me helping that madman.
Wolverine, o deliyi tanıyor musun?
Wolverine, you know this madman?
Kafanızdan kanlar fışkırıverir..... ve hiçbirşey yapamazsınız. Çünkü ben deliyim!
Blood's gonna come out of your head and there's nothing you can do about it cos I'm a madman!
Bir çılgın, bir şarlatan tarafından sınıflandırıldım.
I was classed as a madman, a charlatan.
Adeta delirmişti.
He was like a madman.
Ne çılgın adamdı ama!
What a madman!
Ama bu tam bir çılgınlık.
But this one is a fuckin'madman.
Şu çılgınlıktan üç gram ver.
Gimme three grams of the madman. OK.
Bir gerizekalı bir deli adam mı?
A retard, a madman?
Bir deli kenti havaya uçuracak!
Madman threatens to blow the city sky-high!
Her ne olursa olsun, bir delinin işi olduğu kesin.
Either way, surely the work of a madman.
Öteki tehlikede olanlar ise, çıIgın bir adamın kaprisine rehin olmuş, otobüs yolcuları.
Others in jeopardy are the passengers of the bus, held hostage at the whim of a madman.
"ÇıIgın adamın kaprisi."
"The whim of a madman."
- Deli olduğumu düşünüyor olmalısınız.
- You must think I'm quite the madman.
Bir deliyle dövüşmeye gelip yerine bir tanrı mı buldun?
You come here prepared to fight a madman, and instead you found a god?
Bildiğin gibi ben deliyim, sorumluluğum yok.
Well, you see, I'm a madman, so I'm not responsible. - Uh-huh.
Deli gibiydi.
He was like a madman.
Delirmişti.
He was a madman.
Sen kahrolası deli adamsın!
You`re a fucking madman!
Bu gemiyi kullanan kesinlikle kafadan kontak!
Whoever's piloting that shuttle is a madman!
Walker bir deli.
Walker's a madman.
Ama o manyak bombayı kullanmayı planlıyorsa, şehri boşaltmalıyız.
But if that madman plans to use the bomb, we've got to clear the city.
Deliye benziyor.
He's like a madman.
Mary, Ma-ray, Deli adam.
Mary, "Ma-ray," madman...
Hayatımı, bildiklerimi bilerek ama deli bir adam diye tanınarak geçirmek istediğimi sanmıyorum.
I don't think I would like to live the rest of my life knowing what I know and being regarded as a madman.
- Deli yani.
- You mean he's a madman.
Katil bir deli.
A murdering madman.
Deli gibi davranıyorsun.
- You're acting like a madman. - I'll be back.
Deli birine göre hiç de fena değildi.
Well, that's not bad for a madman.