English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Makineli tüfek

Makineli tüfek translate English

442 parallel translation
Burası da makineli tüfek kulelerinin girişiydi.
And this was the entrance to the gun turrets.
Bavulumda birkaç makineli tüfek var.
I got a couple of machine guns in my suitcase.
Makineli tüfek.
Machine guns.
Ýçeri makineli tüfek sokmadýđýnýzdan emimsiniz, deđil mi peder?
- You're not packing a machine gun?
Yeni ve güçlü bir silah çıktı, Tommy hafif, ölümcül, arı gibi bir makineli tüfek ve cinayet böylece daha geniş kapsamda işlenebildi.
A new and powerful tool appears, the Tommy a light, deadly, wasp-like machine gun and murder henceforth is parceled out in wholesale lots.
- Makineli tüfek.
- Machine guns.
Fakat sonra şuradaki yamacın tepesindeki makineli tüfek sizi sıkıştırdı.
Then you were forced to cover by a machine gun that was right up on this other ridge.
2 $ yemekte makineli tüfek de var.
With the $ 2 dinner, you get machine guns.
Keşke makineli tüfek, dinamit ve zehirli gaz kullanmış olsaydı.
My only gripe is that he uses a dagger and a shoelace rather than a machine gun, dynamite and toxic gas.
Belki de bir makineli tüfek çalarız.
Maybe steal a machine gun.
30 kalibrelik 2 makineli tüfek, her biri için 1000 atışlık mermi.
You'll take two.30 caliber machine guns, 1,000 rounds of ammo per gun.
- Bir de makineli tüfek al.
- Take a machine gun with you.
Şu betondan iki büyük şey, hayvanat bahçesinin sığınağı muazzam makineli tüfek yuvaları.
Those two big cement things are the zoo bunkers, enormous pillboxes.
Makineli tüfek gibi sallayıp duruyorum.
I prattle on like a machine gun.
İki tane makineli tüfek görebiliyoruz efendim.
There's two machine guns that we can see, sir.
Makineli tüfek depoyu vurmuş olmalı.
- We must get to that position before they do. - Let's go.
- Bir makineli tüfek mermisi.
- A Spitfire?
Bir makineli tüfek yuvası tamamen yokedildi.
One machine gun completely destroyed.
Erbaşlar mühimmat deposundan makineli tüfek ve cephane alsın.
Non-coms, get bars and ammunition from the supply room. Get up on the roof.
Hafif makineli tüfek berbat.
Tommy gun stinks.
Rotayı değiştirmek gerekiyordu. Çünkü makineli tüfek ateşinden korunmalıydık.
It was necessary to change the route to avoid the friendly fire of a machine gun.
Alman sınır, makineli tüfek mevzileri, cesetleri teşhis.
German wire, machine gun posts, identification of bodies.
- Makineli tüfek ateşinde, efendim.
- Machine gun fire, sir.
Her taraftan gelen makineli tüfek ateşi vardı...
There were machine gun bullets landing all around- -
Makineli tüfek atışı yok.
This machine gun doesn't shoot.
Size daha iyi bir makineli tüfek arabası verirdim.
I'd better give you a machine - gun cart.
Bana bir makineli tüfek arabasında gezi teklif edildi.
I was offered a machine-gun cart ride.
Makineli tüfek arabası da nedir?
What's a machine-gun cart?
Bu bir araba ile bir makineli tüfek demek.
It's a cart with a machine-gun.
O makineli tüfek de onların.
That Bren's U / S, too.
Bu bir ağır makineli tüfek.
That's a heavy machine gun.
Tamamen açık bir sınır : 1400 mil ve etrafta bir makineli tüfek dahi yok.
An open border, 1400 miles without a single machine gun.
Yola bir makineli tüfek yerleştirin.
Haberhager. A machine gun for the highway. There.
Yeni bir makineli tüfek birliği kuracağız.
We'll set up a new machinegun group.
Hafif Makineli Tüfek Mangası, BSA Iwabuchi.
Light machine gun squad, PFC Iwabuchi.
- Makineli tüfek.
- Machine gun.
- Soldan dönüş yapıyor, Kanadında makineli tüfek var Pek Parisli havası yok.
- It doesn't turn left and apparently has messy machine-guns.
Makineli tüfek.
It's a machine gun.
Buradan ayrılırken yön değiştireceklerini söylediler ama uzaktan kulağımıza makineli tüfek sesleri geldi.
They would change direction when they left here, but we'd always hear the distant rattling of those automatic guns.
Ve bir süre sonra da, makineli tüfek sesi duydum.
And after a while, a machine gun.
Sadece 3 el silah sesi duyduk yaklaşık bir yarım saat sonra da makineli tüfek sesi duyduk.
Just three revolver shots, and about a half hour later, a machine gun went off.
Sadece 3 el silah sesi ve makineli tüfek sesi duydum.
Just three revolver shots and the machine gun.
Almanlar ormana doğru ilerliyor makineli tüfek ve havanlarla.
The Jerries are moving up into the woods... ... with machine guns and mortars.
İki tarafta barikat ve makineli tüfek telleri de var.
With a heavily defended roadblock and machine gun nests on both sides.
Yolun üst kısmında ağır top ve makineli tüfek mevkileri var.
They've got heavy guns and machine gun positions at the top of that road.
Ulysses, makineli tüfek.
Ulysses, the machine gun.
Makineli tüfek.
The machine gun.
Bir Makineli tüfek Scobie'nin sağ kolunu kopardı. Carson Dyle'ın karnını mermi doldurdu.
A machine gun separated Scobie from his right hand... and caught Carson Dyle full in the stomach.
Eğer gangsterler makineli kullanıyorsa sizde ajanlara otomatik silah, tüfek, göz yaşartıcı bomba verin.
If these gangsters wanna use machine guns then give your special agents machine guns, shotguns, tear gas.
Kulede bir sürü tüfek ve cephane var ama tek makineli silah var.
Lot of rifles and ammunition in that tower... but only one machine gun.
Hafir makineli bir tüfek aynı ölçüde iyi olurdu.
A Tommy gun would do just as good.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]