English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Mala

Mala translate English

1,108 parallel translation
Büyük mala!
The big load!
Para da mala bağlı.
- The money.
Mala ne oldu? Paraya ne oldu?
Why don't you have the dope, and why don't you have the money?
Şahane bir mala sahip olduğunu duyduysa bunun onu rahatsız edici bir duruma sokabileceğini sanmıyorum.
I doubt if hearing she's got a great pussy... puts her in an uncomfortable position.
Kesin bu akşam mala vuracağım.
I'll get laid tonight.
Şişeden çıkan yeşil renkli sikimsonik sıvıyla mala vuramazsın tamam mı?
You don't get laid with green shit that comes out of a bottle okay?
"Neden Mala artık oyun oynamaya bize gelmiyor?" diye sorduğunda
"Why won't Mala come and play with me anymore?"
"Mala vurmak" ya da "Allahını sikeyim" gibi lafları nereden öğreniyor?
Where does he learn phrases like "banging beaver" and "fuck God"?
Ama hasta değil... ve bütün gününü hapçı... alkolik... mala vuran babasıyla geçirmeyecek.
But he's not sick... and he's not spending the day with his pill-popping... alcoholic... beaver-banging excuse for a father.
Senin olduğunu bilseydik bu mala elimizi sürmezdik.
We would never have taken this shit if we'd known it was yours.
- Mala.
- MaIa.
- Bana Mala'dan bahset.
- tell me about MaIa.
Mala, kariyerinin zirvesindeyken gezegen savunmasında ikinci komutandı. Büyük General Jax-Ur'dan emir alırdı.
Mala, at the peak of her career, was second-in-command of Planetary Defenses answering only to the high general himself, Jax-Ur.
Jax-Ur ve Mala, iki harika savaşçı, birlikte yıllarca Konsey'e hizmet ettiler ; ta ki güç hırsı Jax-Ur'un aklını yozlaştırıncaya kadar.
Jax-Ur and Mala, brilliant warriors each, stood together in service to the council for years, till the thirst for power corrupted Jax-Ur's mind.
Jax-Ur ve Mala yönetimdeki Konsey'i yakaladılar, ve kesin olarak gücü ele geçireceklerdi. Ama bu hainlerin planlarını bilen genç bir bilim adamı onlara engel oldu.
Jax-Ur and Mala seized the ruling council, and would surely have held on to power if not for one young scientist who had learned of the traitors'plans.
Ama Konsey, Mala'ya anlayış gösterdi. Onun sadece emirlere uyduğunu düşünüyorlardı. Onun cezasını 20 yıla indirdiler.
But the council was sympathetic to Mala who they believed was only following orders and her sentence in the Phantom Zone was reduced to 20 years.
Mala, onu yere bırak.
MaIa, put him down.
Ama Mala böyle yapamaz...
But, MaIa, you can't- -
Ben Mala. Superman'in ikinci komutanıyım.
I am MaIa, Superman's second-in-command.
Mala çılgınlığı Metropolisli iş adamı Lex Luthor'u bile etkiledi. Bakın Kryptonlu eski mahkum hakkında neler diyor.
Mala-mania has even hit Metropolis mogul Lex Luthor who had this to say about the ex-con from Krypton :
Aslında, Brainiac bile Mala hakkında her şeyi biliyor mudur merak ediyorum.
The fact is, I wonder if even Brainiac knew the whole truth about MaIa.
Mala kendini düzeltmezse onu geri yollamak zorunda kalabiliriz.
If MaIa doesn't straighten out, we may have to send her back.
Mala.
MaIa.
Mala.
MaIa-
Mala düzelmezse onu geri yollamak zorunda kalabiliriz.
If MaIa doesn't straighten out, we have to send her back.
Kudretli Rao beni buraya Mala ile beraber gezegene hükmetmek ve intikamımı almak için getirdi.
almighty Rao has brought me full circle, MaIa giving me a planet to rule and a chance for revenge.
- Sen Mala'sın.
-... you're MaIa.
Mala Hayalet Bölge'den bir arkadaşını getirdi ve sokakları parçalıyorlar. Bütün kanallarda gösteriyorlar.
MaIa's let a friend out of the Phantom Zone, and they're tearing up the streets.
Mala onun kafasını ez.
MaIa, crush his skull.
Mala.
MaIa!
Bir oda dolusu çatlak muhabire para ödüyorum ve hiçbiri Jax-Ur'la Mala'nın nerede olduğunu bilmiyor mu?
I'm paying a roomful of crack reporters and not one has a clue where Jax-Ur and MaIa could be?
Superman'e söyleyin ; biz Mala'nın kulübesindeyiz.
tell Superman we're at MaIa's cabin.
Sahra Çölü sınırında Jax-Ur ve Mala bir kum fırtınası çıkartarak bazı binaları kumla kapladılar. Diğerleri de kumlar altında kaldı.
Here on the border of the Sahara desert Jax-Ur and Mala created a sandstorm that toppled buildings and buried others.
- değerli bir mala sahibiz.
A valuable commodity.
Ticari bir mala dönüştüm, bir değil çok kişiyle birlikte oldum.
Traded yearning for power, welcomed many rather than be owned by one.
İnsana ve mala karşı işlenecek suçlar süratle ve şiddetle cezalandırılacaktır.
Crimes against persons or property will be dealt with swiftly and harshly.
Zamanı gelince V-Altı uzmanları içeri girip mala baksınlar.
Once it's secured, get the V-Six people to identify the merchandise.
Mala vurdun mu?
Yeah. Screwed a slut.
Hiç mala vurmadıysan nasıl benimle devriye atacaksın.
How can you patrol with me if you've never been laid!
... yani kuşu ötüyor ama kamış pörsümüş, ve herif kıçını yalatacak olsa bile,... kendini mala vurduran tekerleklerden biri olarak saymak istemiyor.
Not the guy who's getting it up the old kazoo, but the guy who's doing it, he doesn't consider himself to be a faggot.
Acele etme, mala elimi sürecek halim kalmadı.
Don't rush. I'm in no condition to do another one.
Geçen hafta benim ufaklık yedi kere mala vurdu!
I had my Jimmy waxed 7 times last week.
İyi mala sahip olan tanıdığım tek insansın sen.
You're the only one I know who's got the good stuff.
Oğul babasıyla, yani satıcıyla, kız babası, yani mal buluşun mala hasarsız olduğunun garanti belgesi olan beyaz giysi giydirilmiştir.
Father-slash-seller arrives with daughter-slash-property... who's wearing a white dress to guarantee the merchandise is, you know, unspoiled.
Hadi Mala onunla ilgileniver.
Hey Mala, take care of him.
Mala'yı beğendin mi?
How was the girl Mala?
Bir bak şu kaliteli mala.
Take a look. It's quality material.
Sahipsiz bir malı, ticari bir mala dönüştürmekten başka bir şey değil.
It isn't. It's just turning an unowned object into a trade object.
Bu dava, mala hasar verme üzerine ve o da bunu yaptı.
This lawsuit is about property damage, and she did all of it.
Az önce attığın cep telefonu... Kişisel mala zarar vermektir.
And that-that cell phone you just tossed... vandalism of personal property.
Evet ama mala zarar vermek...
- Destroying property is not- -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]