Malına translate English
1,649 parallel translation
Bankanın malına zarar verebilirsin.
You might break them. Don't touch the bank's equipments.
Castro daha fazla Birleşik Devletler malına el koydu.
Castro seizes more united states property.
Başkasının malına zarar vermekle ve ağır kusurlu olmakla suçlandım.
I was charged with gross negligence disregarding someone else's property.
Şehir malına zarar veriyorsunuz.
You're defacing city property.
Mesaini bu kadar düşünüyorsan o pisliği sorun çıkarmaktan ya da devlet malına zarar vermekten tutuklayabilirdin.
You could've booked the little shit for disturbance, damage to property, if you're so concerned - - About your time sheets.
Belediye direğe verdiğim hasarın yarısını benim ödememi istiyor. Belediye tüzüğü, bir kazada şehir malına zarar verilmesi halinde, bahsettiğiniz durumu şart koşuyor.
The city demands, I pay for half the lamppost.
Sizinle her konuşmasında, bu onun kalan enerjisinden birazına daha mal oluyor.
Each time she talks to you, it costs her a little of whatever energy she has left.
Ve malınıza değil canınıza, en yakınlarınızın canına zararım dokunacaktır.
And it won't be your property that gets damaged.
Öyleyse bu virüs hepimizin hayatına mal olur.
Then This Virus Will Kill Us All.
Fakat gerçek şu ki ; Dr. Stark'ın Nesne'yi örnekleme kararı milyonlarca dolara mal oldu ve Eureka'daki öteki en iyi bilim adamlarının hayatına.
Yet the fact remains that Dr. Stark's decision to sample the Artifact cost millions of dollars in damage, and the life of another of Eureka's finest scientists.
O Nesne'yi kafana takmıştın. Kim'in hayatına mal oldu.
You were obsessed with the Artifact, and it cost Kim's life.
Ve şimdi de sevdiğin kadının hayatına mal oldu.
And now it's cost the life of the woman you loved.
Bazen bu arkadaşlarına mal olur.
Sometimes at a cost to your friends.
Donanma'nın sırrının ajanlarımın hayatına mal olabileceğini siz anladınız mı peki?
And do you understand the Navy's secret could cost my agents their lives?
Bu, bunun gibi başka hafta sonlarına mal olmayacak ama, tamam mı?
I mean, if it, you know, means a weekend away, like this one.
- Bu yaptığın adamın hayatına mal olabilir.
You may have cost that man his life.
Bay Hollywood'a göre, Jason, Gedda'ya sürüyle paraya mal olmuş, ve sonra ona terslenmiş, ki tek başına bu bile... Gedda'nın, Jason'ın Pezzulo'nun oğlu olduğuna bakmadan... hakkında vur emri vermesine yeter.
According to Mr. Hollywood, Jason cost Gedda a lot of money, and he dissed him, which is more than enough for Gedda to order out a hit on someone, even if Jason is Pezzulo's son.
New York Vergi Dairesi kayıtlarına göre bu Çin malı satan şirket, son üç yılda en az yedi defa Larry adına icra emri çıkarttırmış.
According to the new york state tax board, they're a chinatown novelty distributor who have filed no fewer than seven liens against laughing larry in the past three years.
Ama bu Molly'nin hayatına ya da çıldırmasına mal olacaksa o zaman beni öldürür.
But if it costs Molly her life or her sanity, it'll kill me.
Bir toplantıya dalıp, malı konferans masasına koyacak ve " Uyuşturucu almak ister misiniz?
Waltz into a board meeting, slap your drugs down on the conference table... and be, like, " Hey, you guys wanna buy drugs?
Polisin hatası bir masumun daha hayatına mal oldu.
The mistake of the police has caused another innocent person's death.
Etrafına çit çektiğiniz bir şeyi kendi malınız haline getirebilirsiniz ; etrafına bir duvar ördüğünüzde bir şeyleri kapatabilirsiniz.
You can make something property if you can build a fence for it, you can enclose something, if you can build a wall around it.
Kim bilir şu John'u bulmanın adamlarına kaç güne mal olacaktır.
Who knows how long it would have taken for your guys to find this John.
Şu anda Vadim'in 50000 dolarına mal oldun.
What a loser.
Mal varlığına el koyacaklar.
They're gonna seize your assets.
İki kat iyi malı piyasanın yarı fiyatına kim satabilir?
Who can afford to sell shit twice as good for half as much?
Malıma yüzde bir, iki, üç, dört, beş oranında yabancı madde katıp adına Mavi Büyü dersen buna marka ihlâli denir. Sen neden söz ediyorsun Frank? Söylediğim şu :
What the fuck are you talking about, Frank?
Yani 50.000 Amerikalının canına mal olan bir savaşta mücadele eden ordu uyuşturucu kaçakçılığı yapıyor demektir.
Which means that even as it fights a war that's claimed 50,000 American lives, the military is smuggling narcotics.
Biliyorsun yaptığın bir insanın hayatına mal olabilirdi.
You know, what you did might cost a man his life.
Savaş alanında, tereddüt hayatına mal olabilir.
Hesitation in battle field can cost your life.
Hayatımın kalanına mal olsa bile o askerlerin hepsini öldüreceğim.
I'm gonna kill every one of those soldiers if it takes me the rest of my life.
- Eminim bu durum kıçına mal olacak.
- You bet your ass we got a situation.
Senin showun o çocuğun hayatına mal olacak.
Your show could cost him his life.
Mal varlığına bakmamız gerekiyor.
I need to look into the estate.
Tabii ben de senin tüm mal varlığına sahip olsaydım boşanmak isterdim.
If all your properties were in my name, I ´ d do the same.
Ağır cezanın E paragrafı, 102. maddesi uyarınca 1. dereceden cinayet suçuyla Vietnam Cumhuriyeti vatandaşı Suan-Van-Hey'i diğer suçları örtbas etmek için öldürmekten ilgili kanunun 23. maddesi uyarınca ölüm cezasıyla cezalandırılmasına ve sanığın tüm mal varlığına el konulmasına suçlu Belov Alexey Nikolaevich'in
To convict of... offence under paragraph E clause 102... of the Criminal Code of RSFSR, namely murder in the first degree of the citizen of Republic of Vietnam Suan-Van-Hey with the intention of concealing the other offence... and in accordance with the clause 23 of the Criminal Code of RSFSR to sentence him to the exceptional measure of punishment, death penalty, and seizure of all property.
Bu belgeyle servetimi ve mal varlığımı üç eşit pay hâlinde ilk evliliğimden olan kızım Elvira Louis Blake'e eski eşim Leydi Elizabeth Mary Sedwick'e ve yeni kurmuş olduğum Blake Sanat Vakfına bırakıyorum. "
Elvira Louise Blake, my ex-wife Lady Elizabeth Mary Sedgwick, and to newly-formed Blake Charitable Foundation For the Arts. "
Sıska keşler bütün malımı burunlarına çekiyor.
Your skeleton-ass, motherfucking drug-addict ho's snorting up my shit.
"bu projeler için, çok fazlasına mal olacak".
"for these projects, and it will cost so much".
"Açlıktan ölme noktasına gelmişsem, kimin malını çaldığım umurumda olmaz!"
We either robbed or died
'İntikam benimdir dedi Tanrı. " Monte'nin şeytani amaçları hayatına mal olduysa, benimkinden çok yüce bir elin işidir.
- "'Vengeance is mine', sayeth the Lord. " Look, if Monte's wicked deeds cost him his life, it was the work of a hand mightier than my own.
Söyleyeceğimiz bir söz birilerinin yaşamına mal olabilir.
One misplaced Word can cost lives in What We do.
Yeah, Öyleyse verilen emirleri uygulaman bazılarının yaşamına mal olacak.
Yeah, well, following orders sometimes will cost lives.
Çalışma hızına bakıyorum da Beşinci Cadde'dekilerin tekrar mal depolama fırsatı bulmasına şaşıyorum.
Wow. Ava, at the rate you work, I'm surprised Fifth Avenue had time to restock.
Bu, hayatına mal oldu.
It cost her her life.
Dünyayı değiştirmek zorunda olduğunu hissederdi. Bu, hayatına mal oldu.
She always had to change the world, and that got her killed.
Belki de bu hayatına mal oldu.
Maybe it cost him his life.
kendisi terapistim, ve bana yaklaşık olarak, tek kişilik 7 gün süren karayip adalarına tekne turuna mal oldu..
That's my therapist, and it's cost me the equivalent of a seven-day all-inclusive singles cruise to the Caribbean.
Bu kutudaki evrakların askeri bir üsten alındığına dair güçlü bulgular var diğer bir deyişle federal maldan sahtekarlıkla mal çalmak.
The documents in this box Are believed to have been obtained on a military base... that is to say, federal property, under false pretenses.
Dur, eğer onu böyle bir yerde kullanırsan, sen de çarpılırsın. Eminim çarpılırım. Ama daha önemlisi, efendisini korumak canına mal olsa bile, bir uşağın görevidir.
A-And, what you saw in the notebook is her latest work, a manga titled Millennium Legend :
İşimize sekte vurdu. Bu durum hayatına mal olabilir!
He undercut us and he may have cost that kid his life!