Mansfield translate English
303 parallel translation
Dickon, Mansfield'i takip et!
Dickon, follow Mansfield!
Ev sahibi William Mansfield ve şerifin yeğeninin kocası Lester Winthrop.
William Mansfield, his landlord, and Lester Winthrop who married the sheriff's niece.
Henry "T-Dub" Mansfield vurularak öldürüldü.
Henry "T-Dub" Mansfield was shot and killed.
Bu eyalette yaşayanların kendi yararları gözetilerek işbu vesile ile muhbirin kocası Robert Mansfield'ın vakit geçirmeden salıverilmesi üzerinde anlaşılmıştır.
In the best interests of the people of this state, it is hereby agreed that Robert Mansfield, husband of the informant, shall be released at the earliest possible opportunity.
" Robert Mansfield'ın şartlı tahliye emri Bowie Bowers'ın ölü ya da diri bir şekilde yakalanması için sağlanan istihbaratın doğruluğu kanıtlanır kanıtlanmaz verilecektir.
"The order for Robert Mansfield parole will be given as soon as information required for the apprehension of Bowie Bowers is proven true and results in his capture or death."
- Benden sözlü emri almanız akabinde...
- You'll release Mansfield
-... Mansfield'ı serbest bırakacaksınız.
- upon receipt of word from me.
Mansfield'in sesi bu odayı doldurdu.
Mansfield's voice filled this room.
Mansfield çayırına yakın bir yerde mi?
Somewheres down by Mansfield Meadows?
Yabancı adam, zamanın ünlü silahşorlarından Coe Mansfield idi.
AND MY NEIGHBOR KILLED HIM. WHEN THEY WENT THROUGH THE STRANGER'S POCKETS, THEY FOUND OUT THAT HE WAS COLE MANSFIELD,
Mansfield'den daha hızlı silah çeken kişiyi arıyorlardı.
THE TERRITORY STARTED COMING AROUND
İçki içip silahlarıyla oynuyorlardı.
TO SEE THE MAN WHO WAS FASTER THAN MANSFIELD. THEY DRANK HEAVY. THEY SHOT UP THE TOWN.
James K. Hackett, Richard Mansfield, William Gilette...
James K. Hackett, Richard Mansfield, William Gillette...
Ben bir Jayne Mansfield bekliyordum.
I'd hoped for a Jayne Mansfield,
Jayne Mansfield'a benzememenin dışında, pek hizmetçiye benzemiyorsunuz.
Not only do you not look like Jayne Mansfield, you're not my idea of a maid either,
Yapmasana Mansfield.
Really, mansfield.
Evet, Mansfield birini boynuzundan vurdu.
Yes, mansfield shot one in the antlers.
Ortalıkta görünmüyor çünkü Mansfield ona "teneke" dedi.
Yes, she's gorn off Because mansfield said "tin" to her.
Tanrı Jayne Mansfield uyutsun.
God rest Jayne Mansfield. And a blue.
Mike Mansfield yeni Largo ajansını açıyor.
Mike Mansfield, starting up the new Largo Agency.
'Millwall 2, Mansfield 2.
'Millwall 2, Mansfield 2.
1950 yılı yapımı bu filmde, film müziği...... Richard Song parçasının adı nedir? Bu filmde Jayne mansfield baş rol oynamıştı?
"What Little Richard song was the title of a 1950s movie starring Jayne Mansfield?"
Nereye yollayalım Mr. Mansfield?
Where do you want it mailed, Mr. Mansfield?
Mansfield Dağı'nın doruğu sanırım 4,393 gibi bir şeydi.
Highest point is Mount Mansfield, I believe... which is 4,393... something.
Çünkü yarın Sir Thomas Mansfield'ın avı var ve Miles Folcanet bugün oraya gidiyor gümüş dolu bir çantayla.
Because tomorrow is Sir Thomas Mansfield's hunt... and Miles Folcanet will ride over there this morning... with a purse full of silver.
Jayne Mansfield'in büyük göğüsleri vardı bilirsin.
You know that Jayne Mansfield had some big breasts.
Jayne Mansfield'in, kafası vücudundan ayrılırken çıkarttığı gerçek sesi duymak size fazla gelecekse sizin için aşırıysa o zaman belki de Disneyland'e gitmeniz daha uygun olabilir.
If hearing the actual sound of Jayne Mansfield's head being severed from her body is too intense for you, well, then, you know, more power to you. Maybe you should try Disneyland. It's probably more your speed.
Jayne Mansfield'ın kesik kafasıyla nasıl rekabet edebilirim ki?
How can I compete with Jayne Mansfield's severed head?
Jayne Mansfield bu akşam izinli herhalde.
- Have you decided yet? I don't see Jayne Mansfield. She must have the night off or somethin'.
Bu arabanın içinde kendimi Jayne Mansfield gibi hissediyorum.
I feel like Miss Jayne Mansfield in this.
Seagrave, seninle gerçekten... Jayne Mansfield kazasının... detayları üzerinde çalışmak istiyorum.
Seagrave, I really would like... to work out the details... of the Jayne Mansfield crash with you.
Bu da Seagrave ve benim yapacağımız yeni kaza Jayne Mansfield.
This is the next one Seagrave and I are gonna do... Jayne Mansfield.
Jayne Mansfield kazasını bensiz mi yaptın?
You did the Jayne Mansfield crash without me?
Beyzbol finallerinde sayı turu vurduğunu ya da Jayne Mansfield'la ormanda olduğunu ve onu bir yılanın soktuğunu.
Like, you know, you're hitting a home run in the World Series, or you're in the jungle with Jayne Mansfield - and she gets bit by a snake.
- Jayne Mansfield'ı tanıyor musun?
- You know who Jayne Mansfield is?
Prens Mansfield yakında Rusya'ya gitmek için yola çıkacak. Yanında ona eşlik edecek dahi bir çocuk olmasını istiyor.
Prince Mannsfeld is leaving for Prussia... and seeks a prodigy to accompany him.
Kızı Mansfield Park'ın girişine bırakmam söylendi.
I was told to drop her at the entrance of Mansfield Park.
"Bütün gördüklerimden sonra Mansfield Park'ta mutsuzluktan başka hiçbir şey bulamayacağım."
"And I can augur nothing but misery from all I've seen at Mansfield Park."
"Doğruca Mansfield Park'a, hayatın daha masrafsız olacağı yere taşındı."
"She's moved into Mansfield proper, where life is decidedly less expensive."
Mansfield Park'da Fanny şerefine bir balo düzenleyelim!
A ball at Mansfield Park in honour of Fanny!
Hem ailene daha yakın olursun, hem arkadaşlığımızı en iyi şekilde geliştirebilirim hem de Mansfield Park ailesiyle dostluğumuz gelişir.
You can stay close to your family, and I can continue to improve and perfect my friendship and intimacy with the Mansfield Park family.
Mansfield Park'taki lüksten biraz uzaklaşman belki aklını bir nebze olsun başına getirir.
A little abstinence from the luxuries of Mansfield Park might bring your mind into a more sober state.
Herneyse, Mansfield'dan ne haberler var?
So, what is the news of Mansfield?
burası olup olacağı Porshmouth, Mansfield ise evim.
Portsmouth is Portsmouth, and Mansfield is home.
Seni Mansfield'a geri götürmeye geldim.
I've come to take you back to Mansfield.
Biz de Mansfield Park'ta neredeyse yabancılaşmıştık.
We've had our fill of estrangement at Mansfield Park.
Günaydın, Mansfield Park!
Good morning, Mansfield Park!
"... aynı zamanda Mansfield Parklı, Sir Thomas Bertram'ın da yakın arkadaşıydı. "
"but Mrs. Rushworth's father, Sir Thomas Bertram of Mansfield Park."
"Susan Mansfield Park'ta yaşamaya başladı."
"Susan came to live at Mansfield Park."
Jayne Mansfield.
Jayne Mansfield.
Jayne Mansfield'ı seven el bu mu?
And why not?