March translate English

Andaç Akalın İyi seyirler.

- Charlie Gets Date Rated - Original air date March 27, 2014

Geçen yıl martın 23'ünde.

March 23rd, last year.

Burunlarından fitil fitil getireceğim.

Make Sherman's March feel like a 10K fun run.

Siz kuzey tepesini alın biz de yan tarafını alacağız.

You take the north hill, we'll take the flank. We march!

Monmouth hareket halindeyken, nasıl kendi işimize bakabiliriz ki?

With Monmouth on the march, how can we keep ourselves to ourselves?

Bay Castro,... bu yılın 16 Mart'ında müvekkilime bir mesaj göndermişsiniz ve demişsiniz ki,

Mr. Castro, you sent my client a text on March 16 of this year that says,

Alec, savaşmadan burada ilerlemene ve Steve Jobs'ı oynamana izin vereceklerini mi sandın?

Alec, did you really think they were gonna let you march in here and play Steve Jobs without a fight?

Ekim 1922'de büyük sevgi gösterileri altında Mussolini 30 bin faşist ile birlikte Roma'ya girdi.

For seven days in October of 1922 in a massive show of his popularity. Mussolini leads a march of 30,000 Blackshirts into Rome.

Roma'yı başarıyla işgal edişi giderek artan kendine güveni, çevresindekilerin dalkavukluğu ve nihayetinde toplumun da desteği ile daha kolay bir hal almıştı.

His successful march on Rome was eased by the process of expanding ego and adulation by the people around Mussolini and then eventually most of the public opinion in the country.

Hitler başından beri Mussolini ve onun Roma'yı işgalinden oldukça etkilenmişti. Richard Bosworth, Tarihçi yazar...

Hitler does seem early to have been very impressed by Mussolini and indeed by the march on Rome.

Tamam uygun adım yürüyerek geleceğim komik görünüyorsam bana söylersin.

Okay, but I'm gonna march in so that you can tell me if I look ridiculous.

Hamileliğim yüzünden kayışları takıp uygun adım yürüyemeyeceğim.

Um, I can't march with the harness, cause of my pregnant belly.

Kemikler bitene kadar 15 km yürüyüş mü?

15k march at the end too tough on the old bones?

"Kralların yükselişi olan baharın yükselişinin üzerinden iki ay geçti."

"But the two months march past the rise of spring as the rise of kings."

Soru : " 6 Mart 2013'de, Chippewa halkının Şefi Joshua Proudfoot'a bu evlat edinmeye itiraz etmemesini ikna için 10 bin dolar nakit rüşvet verdiniz mi?

"On March 6, 2013, did you send Chief Joshua Proudfoot of the Chippewa nation $ 10,000 in cash to induce the tribe not to object to this adoption?"

Ördekler için üzücü olsa da, buzun ilerlemesi önlemezdir.

Sadly for the ducks, the march of the ice here is unstoppable.

5 Mart 2007'de Lee Jae Kyung, Ha Neul Akıl Hastanesindeki Dr. Shin ile plan yaparak eski karısı Yang Min Joo'yu yedi yıl boyunca kapalı tuttu.

On March 5th, 2007, Lee Jae Kyung planned with Dr. Shin at Haneul Mental Hospital to imprison his ex-wife, Yang Min Joo, for seven years.

Yakınlaştıkça yavaşlayacaklar.

They would slow their march as they approach.

Onlar yürümeden önce biz yürüyeceğiz.

We march... before they do.

Oğullarının liderliğinde olduğu gibi Sidao'nun Çin'inin önüne gidersen ben de Karakorum'un kuzeyine, gerçek Moğolları savunmaya giderim.

As you lead your sons back into the jaws of Sidao's China... I will march north to Karakorum to defend the true Mongol capital.

Onlar hazır olsa da, olmasa da biz gideceğiz.

We march whether they are ready or not.

Güneye gittiğinde duvarı alırsan, övgüler alırsın.

When you march south, if you take the wall, you will be lauded.

Artık yürüyüş olmayacak Sifu.

There will be no such march, Sifu.

Son savaştakinin yarısı kadar askerin ve atın var.

You have only half the men and horses you had on the last march.

Böylelikle Holbein, 1538 yılının Mart ayında Brüksel'e doğru yola koyulur.

Holbein is dispatched to Brussels in March 1538.

Dave adında bir adama 27 Marttan beri müstehcen selfie fotoğrafları yolluyor.

She's been e-mailing suggestive selfies to a man named Dave since March 27th.

Arkasında tarihin 15 Mart olduğunu gösteren bir banka var. Fakat bu geçen haftaya kadar tutsak olduğu hikayesine uymuyor.

There's a bank sign behind him listing the date as march 15th, but that doesn't match up to his story that he's been imprisoned until last week.

Ya bu akşam olur ya da oraya gidip sabah neden kahvaltıyı kaçırdığını söylerim.

Yeah. Tonight, or I'm gonna march myself in there and I'm gonna tell them exactly why you missed breakfast this morning.

Mart'ta gidiyorum, üç ay daha var diyor.

I go in March, and he says, "three more months."

Yaşam boyu bağlılık, orta yaş bunalımı, kalp krizi geçirme ihtimali... Bir sürü şey.

Lifelong commitment, your march towards middle age, having a stroke... a bunch of stuff.

Başkan Ronald Reagan, Mart'ta kendisine yapılan suikasttan sonra ilk kez basın açıklaması yaptı.

The President Ronald Reagan held his first press conference today since the attempt on his life in March of this year.

- Jem'e birlikte yürüyüşe gideriz demiştim.

te, Steve? - I've said I'll take Jem to t'march.

Bugün Sınır Dövme yürüyüşü var.

Today's the Beating of the Bounds march.

- Amy, yürüyüş burada bitiyor.

Amy, the march ends here.

Hadi yürüyüş başlasın!

So, let the march commence!

Yolun kalanında yürüyüşe öncülük etmeyi halledebilir misiniz sizce?

Think you can handle leading the march the rest of the way?

- Bando çalıyor.

The march.

- 17 Mart 2012'de ölmüş. - Ne demek ölmüş?

Died march 17, 2012.

Kardeşim, evet hemen saldırmamıza gerek yok ama birlikleri hazırlayın en azından.

My brother, yes, we need not march, but... at least marshal our forces.

Savaşa gitmeden önce, krallığın yaşadığımı ve iyi olduğumu bilmesi gerek.

The kingdom must know that I'm alive and well before we march into war.

Aslında Mart 2014'te bir gurup astranom Big-Bang'in ürettiği yer çekimi dalgalarını saptadığını iddia etti.

In fact, in march of 2014, a group of astronomers claimed to have detected gravitational waves produced by the big bang.

Zamanın getirdiklerinden biri daha.

Another clang in the march of time.

Bak, bunu tüm gün ya da tüm gece yapabiliriz ama ikisini birden yapamayız.

Look, we can march all day or all night, but we can't do both.

Bu güvenli yer bir günlük mesafede, batıda.

This place of safety is a day's march to the west.

Evet, biri martta, diğeri nisanda oldu.

Yeah, one in March and one in April.

İleri!

March!

- Evet, Sherman denize doğru ilerlerken adamlarına "aman vermez bir köpeğe rastlarsanız, vurun" demişti, tamam mı?

- Yeah, well, on Sherman's march to the sea, he told his men, he said, "you come across any bloodhounds", "you shoot'em," right?

Şey... Mart'ın 24'üydü herhalde.

March twenty... fourth.

Ben o kadar Gay Hakları Geçit Töreninde bizim binbir güçlükle kazandığımız sivil özgürlüklerle dalga geçesiniz diye yürümedim.

I didn't march in all of those gay rights parades so you guys could make a mockery of our hard-won civil liberties.

Sakın mazeret sunayım deme.

Any pretext, go on a march.

Güneşin altında çember çizmelerini izlemek için mi?

And watch them march circles in the sun?