Marcia translate English
670 parallel translation
- Merhaba Marcia.
- Oh, hello, Marcia.
- Hayır, hiç sanmıyorum Marcia.
- No, I don't think so, Marcia.
Marcia.
It's Marcia.
Evet Marcia.
Oh, yes, Marcia.
Hemen gitme Marcia.
Don't go now, Marcia.
Benim burada olduğum bir ara uğra Marcia.
Drop by sometime when I'm here, Marcia.
Marcia çok güzel bir kız, değil mi?
Marcia's a very pretty girl, isn't she?
Marcia'ya ilgi duymamdan korkuyorsun.
You're afraid I'll become interested in Marcia.
Marcia efendim.
Well, Marcia, sir.
- Marcia.
- Oh, Marcia.
Marcia!
- Oh, Marcia! - Oh.
Marcia, kız arkadaşım ve Freddie onun erkek arkadaşı sinirlerimin bozulduğunu ve sizin böyle sorunlardan anladığınızı söylediler.
Marcia, she's my girlfriend, and Freddie, that's her friend, they they say it's my nerves, and that you know about such things.
Kızım Marcia.
My daughter, Marcia.
Kuzenin Marcia da orada mıydı?
Was your cousin Marcia there?
- Merhaba Marcia.
- Hello, Marcia.
Günaydın Marcia.
Good morning, Marcia.
- Çocuklar, bu Bayan Marcia Jeffries.
- Boys, this is Miss Marcia Jeffries.
Ben, kalabalıkta başka yüzler arayan Marcia Jeffries.
This is Marcia Jeffries, looking for more faces in the crowd.
Tanrım, Marcia. Sanırım kendine sıkı birini bulmuşsun.
By golly, Marcia, I think you've got yourself quite a fella there.
Bu çocuk ürkek olabilir ama sana epey vurulmuş gibi.
That boy may be bashful, Marcia, but he's pretty sweet on you.
Marcia, onu otele götür ve bir oda ayarla.
Marcia, take him over to the hotel and get him a room.
Bak Marcia, onu sen buldun, burada tutmak da senin görevin.
Now, Marcia, you found him. Now it's your job to keep him here.
Marcia, ben yaptığım her şeye tüm içtenliğimi katarım.
Marcia, I put my whole self into everything I do.
Pazartesi, Salı, Çarşamba ve Perşembelerimin de kızı, Marcia Jeffries.
Not to mention Monday, Tuesday, Wednesday and Thursday. Marcia Jeffries.
Marcia!
Marcia!
Sana soğuksun mu demiştim Marcia?
Do I call you...? Call you a cold fish, Marcia?
Marcia.
Marcia.
Marcia?
Marcia?
Marcia, program için gelip almamı istemiştin.
Marcia, you told me to pick you up in time for the show.
Marcia, buraya gelmelisin.
Marcia, you... You gotta come over.
Marcia, tatlım, bu bir ölüm kalım meselesi desem bana inanır mısın?
Marcia, honey, do you believe me when I say it's a matter of life and death?
Marcia, buraya gel bir dakika.
Marcia, come out here a minute.
Marcia, bir dakika buraya gelir misin?
Marcia, will you come out here a minute?
Marcia, demek istediğim, milyonlarca insanın bana inanması söylediklerimi yapmaları beni korkutuyor.
Marcia, what I'm trying to say is, all of them millions of people believing in me doing what I tell them to scares me.
Bunlar bilmediğimiz sular, Marcia.
That's mighty tall grass, Marcia.
Ve gittikçe daha derinlere dalıyoruz.
We're getting in deep, Marcia.
Evlen benimle, Marcia olur mu?
Marry me, Marcia will you?
- Marcia, seni görmek isteyen bir hanımefendi var.
- Marcia, there's a lady to see you.
İncil üzerine yemin ederim Marcia.
On a stack of Bibles, Marcia.
Bak Marcia sana neleri borçlu olduğumu unutuyor değilim.
Look, Marcia I'm not forgetting what I owe you.
- Bu konuşan sen değilsin, Marcia.
- Doesn't sound like you, Marcia.
Aynada kendine bak Marcia.
Look at yourself in the mirror, Marcia.
Marcia, sen nesin biliyor musun?
Know what you are?
Marcia, beni duyuyor musun?
Marcia, can you hear me? Get up!
Haydi, Marcia, aç kapıyı.
Come on, Marcia, open up.
Acele et dedim, Marcia.
I said, hurry up on this door, Marcia.
Kulağa nasıl geliyor, Marcia?
How's that sound to you, Marcia?
Marcia, sadece bekle ve gör.
Marcia, you just wait and see.
Beni sen yarattın, Marcia.
You made me, Marcia.
Marcia, nereye gidiyorsun?
Marcia, where you going? !
Evet ama sen de biliyorsun, Marcia bugün hiç gelmedi.
Yes, but you see, Marcia never showed up all day.