Mariko translate English

- Mari-chan ile birlikte mi?

- With Mariko?

- Mariko-san mı?

- Is she Miss Mariko?

Mariko, Tashiro-kun'u hatırlıyor musun?

Mariko, do you remember Mr. Tashiro?

Mariko-san. Munakata-san.

This is Miss Mariko Munakata.

Mariko niye bu kadar gecikti?

Why is Mariko taking so long?

Mariko-san.

Mariko.

- Mari-san, ne zaman döndünüz?

- When did you get back, Mariko?

Benim.

Mariko.

"Mariko, burada ne işin var?" demişti.

He said : " Mariko, what are you doing here?

Mariko'ya gönderdiğin mektubu okudum.

I read the letter you sent Mariko.

- Bugün Mari-chan yok mu?

- Isn't Mariko here?

- Mari-chan...

- Mariko...

Yapma, Mari-chan!

Come on, Mariko!

İş için aramış olabilirdi.

Mariko, it could have been a business call.

Şimdi benimle gezeceksin.

You have to go out with Mariko.

Mari-chan?

Mariko?

Mari-chan!

Mariko!

Mari-chan canını sıkan çok şey olduğunu biliyorum.

Mariko, I know how you feel, but don't get nervous.

- Mari-chan! - Öyle değil mi?

Mariko, what's wrong?

- Şimdilik anlamıyorsun. - Neyi?

Mariko, you don't understand.

Mari-chan, ben o kadar eski miyim?

Mariko, I'm old-fashioned?

Mariko, bak. Çalı bülbülü yine geldi.

Look, Mariko, a warbler.

Ondan nefret ediyorum!

Marry me! Marry Mariko!

Niyetin bu değil! Mari-chan!

What you're saying is childish, Mariko!

- Mariko nerede?

- And Mariko?

Ama iyi bir bardı, Mariko-san.

But it's a good bar, Mariko.

Sen de iç.

You too, Mariko.

Fakat, Mari-chan...

But, Mariko...

Mari-chan, önemli değil!

Easy, Mariko! I'm going to divorce him!

Mari-chan, git bir bak.

Mariko, go have a look.

Mariko, bir insan nasıl olur da öyle birden ölüverir?

How can a man die so easily? So suddenly?

Beklettim, Mari-chan.

Sorry I'm late, Mariko.

Mari-chan.

Listen, Mariko.

Mari-chan.

Look, Mariko.

Mariko.

Mariko.

Mariko'yla konuşmak istiyorum.

I want to talk to Mariko.

- Mariko-san?

- Mariko-san?

- Mariko Nagoya.

- Mariko Nagoya.

Mariko-san burada çalışmıyor.

Mariko-san does not work here.

Mariko-san sayanora bile demeden uzaklara gitti.

Mariko-san gone way. Not say sayonara.

Mariko Nagoya burada mı?

Is Mariko Nagoya here?

Mariko Nagoya-Webber'i arıyorum.

I'm looking for Mariko Nagoya-Webber.

Bak, Mariko Nagoya.

Look, Mariko Nagoya.

Mariko Nagoya.

Mariko Nagoya.

Oh, Nagoya Mariko.

Oh, Nagoya Mariko.

Sen Mariko Webber'sin, değil mi?

You're Mariko Webber, aren't you?

Senden burada kalmanı isteyemem, Mariko.

I can't ask you to stay here, Mariko.

Güzel bir kızsın, Mariko.

You're a wonderful girl, Mariko.

Hadi, Mariko.

Come on, Mariko.

- Mariko?

- Mariko?

- Hey, Mariko?

- Say, Mariko?