Marion translate English
1,410 parallel translation
Marion, doğum günü partisi hazırladı.
Wait until tomorrow.
- Marion, özel bir kadın.
Marion's prepared quite a birthday feast. - Marion is a special woman.
Hadi Marion başla!
- Shut up! Come on, Marion.
Marion, ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin?
! Listen to what you're saying!
Berbat bir aşık olmalısın, yoksa Marion şimdiye kadar çoktan geri dönmüş olurdu. Hey, Charlie şuna bak :
Marion must think you're a lousy kisser or else she'd be back by now.
" Charlie Chaplin, Marion Davies'le ilgilenmeye devam ediyor.
" Charlie Chaplin continues to pay ardent attention to Marion Davies.
Önceki geceyi Marion'la Montmartre'da yemek yiyip dans ederek geçirdi.
He's spent the evening at Montmartre dining and dancing with the fair Marion the other night.
Gözlerini Marion'un sarışın güzelliğinden alamadı.
He never took his eyes off Marion's blonde beauty.
Marion!
Marion!
Seni seviyorum Marion!
I love you, Marion!
- Cehenneme git! " İşte köşküm ve yatım. İşte Marion Davies'im.
- Here's my mansion and my yacht, here's my Marion Davies all stuffed and mounted.
Eşyalı ve hazır. " Ama Marion kaleden hiçbir zaman çıkamaz. Çünkü çıkarsa anlar ki aslında hiç yaşamamış.
But Marion could never leave the castle'cause if she did she'd realize she'd never really lived.
Chaplin'in Marion'la ilgili bazı niyetleri var.
Chaplin has designs on Marion.
Marion! Getir hadi.
Bring it in!
Hanımlar beyler, karşınızda Marion Davies, Yeni Serseri.
I give you Marion Davies, The New Tramp.
Belki Marion uyanıktır.
Maybe Marion's awake.
"Altına Hücum". Oyuncular : Charlie Chaplin ve Marion Davies.
"The Gold Rush," starring Charlie Chaplin and Marion Davies.
Marion?
Marion?
WR, sen Marion'u odasına götürüp ona bunları ver.
WR, why don't you take Marion to her cabin and... you give her these.
Marion'la Lolly nerede?
Where's Marion and Lolly?
Peki ya sen Marion?
And you, Marion?
Kendisi için neyin en iyi olduğunu ancak Marion bilir.
Only Marion knows what's best for her.
Tek istediğim Marion'u mutlu görmek.
No. All I want is to see Marion happy.
Yapabilecekse Marion, sen de ona inanıyorsan durma. Git.
If he can, Marion, and if you can believe him... then go.
Marion!
Marion.
WR'ın Marion'u gerçek bir komedide oynatması için üç yıl daha gerekti.
It took three more years for WR to let Marion do a full-fledged comedy.
Charlie'nin öngördüğü gibi Marion başardı.
As Charlie predicted, she triumphed.
O ve adamları Nottingham'ın şeytani Şerif'inin başına büyük belalar açıyorlardı. Robin, kalbini Marion'a kaptırmıştı.
It is known that he and his band of merry men... plagued the evil Sheriff of Nottingham... and that he romanced and won the heart of Maid Marion.
Ama hikâyelerinde daha da fazlası vardı. Hikâye saklandı ve zamanla unutuldu. Zaman labirentinde anılar birbirine karıştı.
But there was more to their story- - a tale kept secret, then forgotten... lost in the maze of time and shifting memory- - for Robin and Marion had a child.
- Marion'a evlenme teklif edeceğim. - Ne?
Monday I ask Marion to marry him.
Ama Marion seni seviyorum.
- I love you.
Ben inandığım bir şeyi yapıyorum ve siz de gayet normal olan şeyleri anlayamıyorsunuz.
You had to paint me as I Marion was, so let me now but.
Neden bir yavru gibi süslendin?
- When Bennett first told me about Marion... - Marianne. - What?
Çünkü bu özel hayatım, kişisel bir şey.
- Marianne. You said Marion. - Which is it?
- Bennett bana ilk Marion'dan bahsettiği zaman...
- When Bennett first told me about Marion...
Marion dedin.
You said Marion.
Kütüphaneci Marion geldi çocuklar.
It's Marion the Librarian, boys.
O olmasa, sen Kaplan'da oturmuş, kağıt kamışla gazoz içerken senin 21'deki masanda yeni Marion Frank Stokes oturmuş yeni fıstığıyla eğleniyor olurdu.
Without him, you'd be sitting in Kaplan's sucking club soda through a paper straw while your table at 21 was occupied by the new Marion Frank Stokes and his twat du jour.
Ama Marion farklıydı.
But Marion was different.
Ben Marion.
I'm Marion.
Marion'a söz verdiği mutluluk için.
The happiness he promised Marion.
Küçük Louis'in mutluluk hakkında yaptığı konuşmadan sonra Marion önüne gelen aşık olmaya başladı.
After Little Louis'spiel about happiness, Marion started falling in love with all and sundry.
Marion, en iyi içkiler hep sendedir.
Marion, you always have the best moonshine.
Nasıl istersen Marion.
You do as you like, Marion, dear.
Marion, gel de sana anlatayım.
Marion, come outside so I can explain it to you.
Marion, ne oluyor?
Now, Marion, what's going on?
Onu tek etkileyen Marion.
- Marion only affects him.
Marion'un sadakatsizliğini kanıtlayarak mı?
- By proving Marion's unfaithful?
- Ama Mario.
Marion?
Adı Marion'dı.
Her name was Marion.
- Marion!
- Marion!