Markham translate English
388 parallel translation
Yapabileceğim bir şey var mı? Gerçekten onun yaptığını düşünmüyorsun, değil mi?
Markham, you don't really think she's done it, do you?
Acele et, Markham.
Hurry up, markham.
Sahne amiri Markham'ın deliline ne diyorsunuz?
What about the evidence of markham, the stage manager?
- Nasılsınız, Bay Markham?
How do you do, mr. Markham? Nice.
Bana öyle geliyor ki Bay Markham biz sanatçıların iki yükümlülüğü var.
You know, it seems to me, mr. Markham, that we as artists have a double function.
Şimdi Bay Markham, biz sanatçılar bu iki yükümlülüğümüzü her zaman yerine getiriyor muyuz?
Now, mr. Markham, between artists... ahem. Do we always fulfill our double function?
Bay Markham, düşüncelerinizi okudum.
Uh... mr. Markham, i read your thoughts.
Bayan Markham oynuyor.
Mrs. Markham acts.
Bayan Markham alt katta bir yerde.
Markham is somewhere downstairs.
Şu duruşma işi... Duruşmayla ilgili duygularımın karmaşık olduğunu itiraf ediyorum.
Markham... about this trial... i confess to feeling very uneasy about it.
Hayat oyun yazarlarınızdan daha acımasız olabiliyor.
Life can be less kind than your dramatists, mr. Markham.
Aman Tanrım, onun masum olduğunu mu... Evet, masum.
Good lord, do you mean to say you think she's... innocent, my dear markham, yes.
Bunu düşünün, Bay Markham.
And who did? Think it over, mr. Markham.
Bunu düşünün, Bay Markham.
think it over, mr. Markham.
- Hayır. Evet. Bay Markham'ım bana eşlik edecek vakti var.
Markham is free to join me.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum ya sen Markham? Evet, Sir John.
I really don't kno w where to begin this thing, do you, markham?
Bunu duyalım, Bayan Markham.
No, no. Let's hear it, mrs.
Mesele nedir, Markham?
What is it, markham?
Ama Bayan Baring'in hiç ziyaretçisi yoktu.
But miss baring did not have any visitors, only mrs. Markham every now and again, and mr.
Sadece Bayan Markham, Bay Fane ve Bay Stewart çay içmeye gelirdi ve şu bey, ismi neydi?
Fane and mr. Stewart to tea and mister...
Ve siz ikiniz orada durmuş bakıyorsunuz.
And you, too, mr. Markham. Standing there, grinning.
Markham, Stewart, Druce. Fane.
Markham, stewart, druce... fane.
- Markham?
Markham? Yes, sir?
Peynir güzel bir rol olacak.
The cheese will be a fat part, markham.
Markham.
Markham.
Bay Markham yeni oyunumda bana yardım ediyor.
Mr. Markham is helping me with my new play.
Evet, Markham. Her şeyi öğrendin. Zavallı budala.
Well, markham... you have it all.
Tamam, sahib Markham.
Yes, Markham sahib.
Markham'dan, 48 saattir bir haber yok.
No word from Markham in 48 hours.
İnanılmaz. Markham'ın başına gelen bu.
It's incredible, but that's what happened to Markham.
Sana söyleyip rahatlamak istediğim ilk şey şu ki : benim gerçek adım Bailey değil, Markham.
Now, the first thing I wanna get off my chest : My name isn't Bailey, it's Markham.
- Markham.
- Markham.
Jeff Markham mı?
Jeff Markham?
Pekala, dostumuz Markham New York'ta yaşıyordu.
Well, our friend Markham lived in New York.
Bu eski bir dostum, Jeff Markham.
This is an old friend of mine, Jeff Markham.
Adım Jeff Markham ve 10 günden beri bana bir şeyler satmaya kalkışmayan hiç kimseyle konuşmadım daha.
My name is Jeff Markham, and I haven't talked to anybody... who hasn't tried to sell me something for 10 days.
Merhaba Markham.
Hello, Markham.
Hazır mı, Bay Markham?
Ready, Mr Markham?
- Bayan Markham.
- Miss Markham?
Alo, Markham.
Hello, Markham?
Başkan Thaddeus Markham, Texas Eyaletler Arası Demiryolu Şirketi "
Thaddeus Markham, President, Texas Interstate Railroad. "
Şu Markham, tatlı dilli biri için 100,000 dolardan vaz mı geçmiş demek istiyorsun?
You saying he smooth-talked Markham out of $ 100,000?
Chicago'da, Markham Sübyan Evinde.
The Markham Home for Boys.
General Markham Kızılderililerle barış yapmak istiyor.
Gen. Markham wants to make peace with the Indians.
Sorun nedir, Bay Markham?
Markham?
- Bayan Markham şimdi nerede?
Markham now?
Şimdi Bay Markham...
Now, mr.
Bayan Markham, bu sabah kocanızla birlikte gelmeniz ne güzel.
That makes these things... ah, mrs. Markham, so good of you to come with your husband this morning.
O bendim. Yoksa ben...
Or did i... you know, markham, i never know.
Fane'den bir haber var mı, Markham?
Any news of fane yet, markham?
İşte senin polisin, Markham.
There's your policeman, markham.