English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Marshals

Marshals translate English

938 parallel translation
Wheaten hikayesini anlatir, senin dosyalar da incelenirse, aninda 47 serif burada peydahlanir ve sen de hapisi boylarsin.
Once Wheaton tells his story and they investigate your record, 47 marshals will be here and you'II end up in prison.
Yardımcılarınla birlikte girip, çıkarın şu herifi.
You and your marshals go and get him out.
Şerifler ve ben genelde iyi geçiniriz eğer, uh... Birbirimizi iyi anlarsak.
Marshals and I usually get along better when we understand that right away.
Çavuş, bu askerlere içecek bir şeyler ver de rahatlasınlar.
Sergeant, be taking the marshals and give them a wee drop of comfort.
İngiltere'de de ona karşı savaşmış olan askerlerle konuştum. "Çöl Fareleri" den mareşallere dek...
In England, with men who had fought against him... from field marshals to desert rats.
- Marshallar, Marianalar, lwo Jima.
- The Marshals, Marianas, Iwo Jima.
Ve tüm o polisler trenin içinde bizi bekleyecekse bundan daha güzeli olur mu?
And with those marshals out of town, riding that train, waiting for us what could be nicer?
Tren, polisle aramıza girer girmez koşacağız.
As soon as the engine gets between us and the marshals, make a run for it.
Oradan, Şerifin ofisindeki birini mıhlayabilir.
From here, he can draw a bead right on the marshals'office.
Yarattığın sempati ve zarafetin ordum ve feldmareşalimden daha baskındı.
Your sympathy and your grace were stronger than my army together with my field marshals.
Müsadere olmamalı, polis gücü ve gazetelerde hiçbir kötü haber olmamalı.
With no dispossess, no marshals, and no bad publicity in the papers.
İfademi polis müdürüne verdim. Ketchikan'da bir kaç gün kalayım diyorum.
I gave my statement to the marshals.
Binbaşı De Clairefons'un ataları arasında haçlılar... Fransız mareşaller ve Cumhuriyet generalleri bulunmaktadır. Yaşasaydı kendi de onlardan biri olacaktı.
Major de Clairefons belonged to a great military race of Crusaders Marshals of France, and Generals of the Republic which he surely would have become.
Şiddet artarsa sonunda US Marshall boy gösterecektir.
More violence will follow and then the U.S. Marshals will show up!
Oklahoma ve Kızıldereli Toprakları 1889 yılında 19 marshals.
The Oklahoma and Indian Territory year of our Lord, 1889. 19 marshals.
ondokuz marshal ve bir mahkeme 180.000 ( 70.000 mil2 ) km2'lik bir alan için...
Nineteen marshals and one court to cover near 70,000 square miles.
Senin adamların bayağı bir toprağa bakıyormuş.
Your marshals do cover a lot of territory.
Ama artık iki Birleşik Devletler şerifimiz var, bir hafta içinde burada olacaklar.
But we've got two US marshals coming in a week.
Beş Amerikan mareşalini hakladık.
Split the guts of five United States marshals.
Earpler, Morgan, Virgil ve Wyatt, kasabanın şerifleriydi. - Doktor Holliday de onlarlaydı.
Morgan, Virgil and Wyatt, who were the town marshals, along with Doc Holliday.
Bu tür numaralara karnım tok benim.
I leave fool stunts like that to marshals.
Chen Lee bir ordu marşalın besleneceğini sanmış olmalı.
Chen Lee must've thought it was for a wagonload of marshals.
Burada beş marşal daha var.
I got five more marshals out here.
Dışarıda beş marşal falan yok.
There's no five marshals out there.
- Onu yakalaman için 100 marşal gerek!
- You'll need 100 marshals to get him!
Birazdan bir grup marşal burada olacak.
There'll be a party of marshals coming soon.
Şu bahsettikleri Riderra altın hırsızlığı var ya... A.B.D. Ordusu beni dinlese... o kunduracıyı Meksika'da arıyor olurlardı.
Now that Riderra gold robbery they're talking about here... if them U.S. Marshals would take any advice... they'd look for that there shoemaker down in Mexico.
Bay X, adaleti engellemekten vazgeçecek misiniz yoksa polis memurunu çağırmak zorunda...
Mr. X, are you going to stop obstructing justice or must I ask the marshals to...
O lanet olası polislerin saldırısı dedim!
An attack by those damned Marshals, I said!
Ulusal Güvenlik Güçlerinden gelen bir ekip,... çevik kuvvet ekipleri ve üç polis şefinden oluşmakta
The pursuit force will consist of a unit of the National Guard part of the tactical riot squad of a city police department and three federal marshals
Kolluk kuvveti yok hiç.
Has no marshals.
Bana arka çıkması için kolluk kuvvetine ihtiyacım yok.
I don't need no marshals to back me up.
- Kolluk kuvvetleri var.
- Has marshals.
Kolluk kuvvetleri sağlam ahlaklı adamlar olmalı.
Marshals have to be men of strong moral fiber.
Tanrının ve onurlu Teksas Eyaleti'nin bana verdiği yetkiye dayanarak sizleri Greater Vinegarroon bölge mahkemesinin kolluk kuvvetleri olarak ilan ediyorum.
By the power vested in me... through God and the great and honorable State of Texas... I hereby proclaim you to be marshals of the court... of the county of Greater Vinegarroon.
Kolluk kuvvetleri ülkenin fırsatlarla dolu olduğunu görmüştü.
The marshals found that the land abounded in opportunities.
Sizleri bir yıllığına, kolluk kuvvetlerimin yanında koruyucu gözaltında bulunma cezasına çarptırıyorum.
I hereby sentence you to one year... under protective custody of my marshals.
Yargıç'ın kolluk kuvvetleri için işler kötüye gidiyordu.
It was steps going down for the Judge's marshals.
Yargıç Roy Bean ile dört kolluk kuvveti.
Judge Roy Bean and four marshals.
Komiser bizi pusuya yatırdı.
A posse of Marshals ambushed us.
Her yer komiser doluydu.
There was Marshals all around.
Bununla birlikte arkanızda da şu iki mareşal var.
still you have two marshals at your back.
Biz market polisiyiz Amerika'daki market rafları ve buzdolaplarındaki adaleti sağlıyoruz.
We're market marshals... bringing justice to the produce aisles and freezer sections of America.
Dedektif, in arabadan.
Hold up! Federal marshals.
Savaş bakanı, maliye bakanı ve ordunun iki mareşali birkaç general, pek çok milletvekili ana hissedarları arasındadır.
It counts among its major shareholders the Minister of War the Minister of Finance, two marshals of France, several generals, many deputies.
- Tamam. Sonunda uçağı iki federal polis karşıladı.
So two federal marshals meet the plane.
Napolyon'un on iki komutanının minyatürleri. Jean-Baptiste Jacques Augustin'in ellerinden çıkmış.
Twelve miniatures of Napoleon's marshals by Jean-Baptiste Jacques Augustin.
Oraya Federal ajanlar ve medya üyeleri istiyor.
She wants federal marshals and some members of the press there.
Bunlar federal ajanlar.
Those are federal marshals.
Marshals.
Marshals.
- Hayır, fatura koleksiyonu değil kredi sponsoru de buna.
- Not bill collectors we're credit marshals.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]