Marte translate English
75 parallel translation
Adı geçen Marte Herlof'un üç saygıdeğer vatandaşın şahitliğiyle cadılığı ilan edilmiş olup sorgulanması ve sonrasında da mahkeme huzuruna çıkarılması kararı çıkmıştır.
And whereas the said Herlof's Marte is denounced as a witch by three respected and worthy citizens, we rule that she be seized and brought before the Court.
Aç kapıyı, Marte Herlof.
Open up, Herlof's Marte
Marte Herlof'u arıyoruz.
We are looking for Herlof's Marte.
Marte Herlof'u gördünüz mü?
Have you seen Herlof's Marte?
Ben Papaz Absalon Pederssøn bölge sorumlusu olarak adı geçen Marte Herlof'un sorguya çekilmesini emrediyorum.
I order that the Notary of the Chapter the Reverend Absalon Pedersson take the said Herlof's Marte to confession.
Marte Herlof ateşe atılırken söyleyecekler.
To sing when Herlof's Marte is burned.
Marte Herlof, ruhban sınıfı karşısında günahlarını itiraf ettikten sonra acı dolu bir sorgulamaya tutuldu.
Herlof's Marte was subjected to painful interrogation after which she made a full voluntary confession in the presence of the assembled clergy.
Hayır, Marte.
No, Marte.
Ve bu kutlu günde... Marte Herlof kazığa bağlanıp yakıldı.
On this beauteous day, Herlof's Marte was successfully burned at the stake.
Marte Herlof yakalandığından beri çok değiştin.
You've changed since Herlof's Marte was arrested.
Marte Herlof peşimi bırakmadı.
Herlof's Marte did not forget me.
Büyükannem Merete'yi mi kastediyorsun?
You mean Marte.
Merete beni suçlarsa bana destek olacak mısın?
If Marte accuses me, will you stand by me?
Onlar da bu civardan Campo Marte tarafında evleri.
They Live around here, those houses by Campo Marte.
Ismarlanacak.
We order up from Verti's Marte.
Marte bile gelmiyor.
Not even Marte.
Marte zili çalıp "Aşağıda beklemeyi tercih ediyorum." derdi.
She just rings the bell and says, "I'll wait for you downstairs."
Marte'nin yerine uğradım.
I stopped by Marte's place.
İlk önce ailen, şimdi de Marte.
First your parents, now Marte.
Marte ile birlikte biraz dışarı çıkarız diye düşündük.
Marte and I thought we'd go out tonight.
Marte yakında gelir ve biraz dışarı çıkarız.
She's coming soon, and then we're going out.
Bu yüzden Marte'nin yerinde yedim.
I ate at Marte's.
- Marte buraya mı geliyor?
Marte is coming here?
- Marte'nin yanında mıydın?
You were at Marte's?
Marte ne zaman geliyor?
When's Marte coming?
- Eskiden Marte ile birlikte vakit geçirirdik.
- I used to see Marte a lot.
- Marte geç mi gelecek?
Is Marte coming later?
Böylece Marte'yi görmek zorunda kalmayacaksın.
That way you don't have to see Marte.
- Marte olmalı.
Must be Marte.
Marte, evet.
Marte, yes.
Kız arkadaşımla buluştum Marte'yi biliyorsun?
I met my girlfriend, We had something to eat in a café, then we went to a club. Marte, you know?
Marte ile mi birlikteydin?
You were with Marte?
Marte ile birlikte değildin.
You weren't with Marte.
Sen ayrıldıktan kısa bir süre sonra Marte aradı ve seninle konuşmak istedi.
Marte asked me to say hi to you. She called right after you left.
Ne de olsa Marte ile birlikte değildin.
You weren't with Marte, anyway.
Marte seni aramış olamaz çünkü benimle beraberdi.
She couldn't have called, because she was with me.
Marte ile birlikteydim.
I was with Marte.
Ve n'olur bana Marte'nın aradığını söyleme.
And don't try to tell me she called.
Sadece Marte'nın arkadaşıydı.
It was Marte's boyfriend.
Yemek çok nefis, Marte.
This really is good, Marte.
Ama Geirr, Marte'den daha kötü bir eş.
But Geirr is a worse partner than Marte.
Marte birinci ve ben de tartışmasız ikinciyim.
I have Marte in first place, and me in a solid second.
Marte, Gard'dan daha kötü durumda.
Marte is worse off than Gard.
Aferin, Marte.
Good, Marte.
Aferin, Marte!
Great, Marte!
Marte'yi ömrüm boyunca sırtlayacağımı mı sanıyorsun?
Think I plan on dragging Marte around for the rest of my life?
Marte nerede, bu arada?
Where is Marte, anyway?
Marte...
Marte...
Sen iyi misin, Marte?
Are you all right, Marte?
Geirr ve Marte.
Geirr and Marte.
İyi misin, Marte?
How are you doing, Marte?