Masao translate English
105 parallel translation
KUNIKO MIYAKE MASAO MISHIMA
KUNIKO MIYAKE MASAO MISHIMA
Chikako Hosokawa, Masao Shimizu
Chikako Hosokawa, Masao Shimizu
Fotoğraf Masao Tamai
Photography by Masao Tamai
MASAO TAMAI
MASAO TAMAI
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
MASAO SHIMIZU EIKO MIYOSHI
Kameraman : MASAO Tamai
Photography MASAO Tamai
KEIKO OGASAWARA MASAO ODA, KO NISHIMURA
KEIKO OGASAWARA, MASAO ODA KO NISHIMURA
Çeviri :
Cinematography by MASAO TAMAI Production Design by SATOSHI CHUKO
Dikkat et Masao.
Be careful, Masao
TAKAKO IRIE YUNOSUKE ITO MASAO SHIMIZU
TAKAKO IRIE, MASAO SHIMIZU YUNOSUKE ITO
Görüntü Yönetmeni - MASAO KOSUGI Sanat Yönetmeni - JUNICHI OSUMI
Photography by MASAO KOSUGI Art Direction by JUNICHI OSUMI
EITARO OZAWA MASAO MISHIMA MIKIJIRO TAIRA EIJIRO TONO
EITARO OZAWA MASAO MISHIMA MIKIJIRO TAIRA EIJIRO TONO
SHIGERU KOYAMA, MASAO MISHIMA ve ISAO YAMAGATA
SHIGERU KOYAMA, MASAO MISHIMA and ISAO YAMAGATA
Sinematografi : TOCHIZAWA Masao Sanat Yönetmeni : OMURA Takeshi
Cinematography by TOCHIZAWA Masao Art direction by OMURA Takeshi
Masao'yu gördün mü?
Did you see Masao?
Masao'yu arıyorum.
I am looking for Masao.
Beni dinle Masao bu saçma fikirler nereden aklına geliyor?
Listen, Masao, where did you get all these silly ideas?
Çok kötüsün Masao!
You're so bad, Masao!
Masao, ne saçmalıyorsun?
Masao, what are you talking about?
Masako da aynı şeyi düşünüyor.
That's why Masao thinks this way
- Masao.
- Masao
- Masao!
- Masao
Masao?
Masao?
Masao, bak ne buldum.
Masao, look what I've got
Masao, Masao, hayır!
Masao, Masao, no!
Masao yapma, yapma!
Masao, no, no!
Masao...
Masao...
Masao'ya gelmesini söyleyeceğim.
I'll ask Masao to come over
Masao, Masao!
Masao, Masao
Masao!
Masao
Masao, ölmek ister misin?
Masao, do you want to die?
Masao, sen...
Masao, you...
Masao sen misin?
Is it Masao?
Evde yalnızca Masao var.
There's only Masao at home
Masao geleceğim demişti.
Masao said he's coming
Masao gelmiyor.
Masao is not coming
Masao'yla konuştum.
I talked to Masao
Masao hiçbir şey fark etmedin mi?
Masao, did you notice anything?
Masao dışarı mı çıkıyorsun?
Masao, are you going out?
Sensin demek, Masao.
Oh, it's you, Masao
Masao mu geldi?
Is it Masao?
Döndün demek Masao.
You're back, Masao
Masao'yla manastıra gitti.
She went to the monastery with Masao
Masao eskiden oraya çok giderdi.
Masao used to go there a lot
Masao bebeği görmek için geldi. Yuri'yle bahçede gezintiye çıktılar.
Masao came back to see the baby and went to the garden with Yuri
Masao buranın manzarasını sever.
Masao likes the scenery here
Masao, benim gerçek kocam sensin.
Masao, you are my real husband
Telefonda Masao'nun geri döndüğünü söyledim ona.
I just told him on the phone that Masao is back
Masao, bu akşamdan itibaren ayrı odalarda yatmaya bir son verin.
Masao, let's stop sleeping separately from tonight onwards
Masao.
Masao
Masao, hâlâ Buda heykelleri yapmak istiyor musun?
Masao, you still want to make Buddhist statues?