Mature translate English
2,349 parallel translation
Olgun olan ben değilim demek.
Okay, I'm not mature enough?
Kusura bakma, demek istediğim görüştüğüm kadınların çoğu daha olgun.
What I'm trying to say is that most of the women I see tend to be more... mature.
Çok pişkince!
Real mature!
Biraz hırslı, biraz olgun, her şeyi biraz gibi.
He's a bit ambitious, rather mature. He is a bit of everything.
Seksi anneler, aç anneler, yaşlı anneler.
Hot moms, hungry moms, mature moms.
- Çok lezzetli. Tam olmuşlar.
Beautiful mature.
Oldun biri gibi olmayı bırak.
Stop being so mature.
Paige, sen çok akıllı, yetenekli ve olgun genç bir kızsın.
Paige, you are such a smart and capable, mature young lady.
Kilise bana yaklaşmaması için yasak koydu, biraz daha büyümemi bekleyecekti.
The Church forbade him to touch me until I was more mature.
Bunu anlayacak kadar olgun olmadığından korkuyordum.
I was, I was afraid that you wouldn't be mature enough to understand.
Bu yüzden grubu dağıtmadık.
That's really cool and mature.
Tam bir zaman kaybı çok amatörce davranıyorlardı.
They are a waste very mature.
Demek istediğim asla yeterince büyüyemezler.
I mean in never really mature.
Eğer bana ihtiyacı olan olursa, yukarıda çocuklarla takılıp, daha olgun muhabbetler edeceğim.
If anybody needs me, I'll be upstairs with the kids, having a more mature conversation.
"Olgun muhabbetinizi" bitirince, seninle biraz konuşabilir miyim?
When you're, um, done with your "mature conversation," can I talk to you for a second?
Bu olgun bir sanatçının tipik.
This was typical of a mature artist.
İnternette çok olgun biri gibiydi.
He just seemed so mature online.
- Tabii canım oldukça olgunca.
- No, they're very mature.
Bu çok olgunca değil ama odana her geldiğimde yatağında uyumak istiyorum.
It's not very mature, but every time I come into your room, I want to sleep in your bed.
Aslında sizin gibi özgün dimağlardan biraz daha olgunca bir şeyler beklerdim. Biraz daha yaratıcı aynı zamanda.
You know, I'd expect inspired minds such as yours to be a little more mature and, frankly, more creative.
Kim daha olgun?
Who is mature?
Ama önemli olan evleneceğin kız, akıllı olmalı, olgun olmalı.
But the point is that.. .. the girl you're going to marry must be a intelligent, mature person..
- Ciğerleri yeterince gelişmemiş.
- Her lungs aren't mature enough.
Yaşıma göre olgundum ben.
I was mature for my age.
Olgun. Çok olgun bir ses.
Mature, very mature voice.
Ne kadar da olgunsun.
Yeah, that's mature.
Gerçekten çok olgun bir davranıştı, Mark.
Mature. Really mature, mark.
Mıknatıs gibi. Çok olgunsun. Kadın ayarlamak için oğlunu kullanıyorsun.
Well, that's mature - using your son to get dates.
Size söylemiştim, ilahi gücüm bedenim onu taşıyacak olgunluğa erişmeden ortaya çıkamazdı.
I told you, my divine strength could not manifest until my body was mature enough to contain it.
Ayakları yere basıyor ve olgun.
She's down to earth. And mature.
Çünkü ben yetişkinim ve sen 15 yaşında salağın tekisin.
Because I'm mature, and you're a 15-year-old idiot.
Çünkü yetişkin insanlar seksin aşk olmadığını bilir.
Because mature people realize that sex is not love.
Çok güzel ve olguncaydı.
That was super cool and mature of you.
Gerçekten çok kötü. Annemle babam eve dönünce çıldıracak.
If you have to call mom and dad, maybe you're not mature enough to babysit me at all.
Zaten arabanın ön camı kırık.
( Whispers ) Mature. Fine.
Çok olgun görünüyor.
He looks very mature suddenly.
Ama görünüşe göre bu düzgün şekilde gelişememiş.
But, uh, this one... seems to have failed to mature properly.
- Ne kadar da olgunca.
Very mature.
Olgunluğun gözlerimi yaşarttı ama daha da büyüyüp bu işi kendin yapmalısın.
Oh, that's very mature of you, But also grow up and do it yourself.
Yetişkinler ne yapar onu düşün.
Think what a mature adult would do,
Ruhunun olgunlaşması için suçluluk duygusundan tamamen kurtulmalısın.
Your soul should mature to carry away the collected guilt.
Çöp torbalı çılgın adam üstüne üstüne geliyor ve sen olgun, mantıklı yetişkin istifini bozmuyorsun.
Crazy guy with a trash bag coming at you And you stay the mature, rational adult.
Bu yüzden de, planımı devreye soktum ve tüm gün adama eşek şakaları yaparak işkence ettim böylece randevuyu iptal edebilir diye düşündüm.
So... Basically, I did the mature thing And I tortured the poor guy with practical jokes all day,
Buna izin vermeyecek kadar olgunuz herhalde.
We're all way too mature to let that happen.
Evde okuyacaksınız ve hepiniz yetişkin konuları ve dili hakkında olgun davranacaksınız.
You will read it at home and you will all be mature about its adult themes and language!
Vay be, bunu söylerken sesin ne kadar da olgun çıktı.
Wow, you sounded so mature when you just said that.
Yetişkin kararı vermek zorundayım, sanırım.
I just have to do the mature thing, I think.
Yıllar sonra yetişkin bir adam olduğunda benim oturduğum sokağa gelmişti annesinin elbisesi ve kendi artıklarıyla kapı tokmaklarını siliyordu.
Years later, as a mature man, He could be found on my street, Polishing doorknobs
O olgunlukta değilsin.
You're not mature enough.
Biraz daha olgunlaştığını sanmıştım.
I thought you would mature a little.
Çok olgun bir hareket.
Very mature.