English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Md

Md translate English

19,874 parallel translation
Şimdiye ölmen lazımdı.
You should be dead.
Olabilirdi, lazımdı, olacaktı...
Coulda, shoulda, woulda.
Benimse aileme bakmam lazımdı.
And I had to take care of my parents.
Doğurganlık uzmanlık alanımdır.
I specialize in fertility.
Sana hep inanmışımdır Laura.
I always believed in you, Laura.
Seni yalnız bırakamadığım için buradasın. Gelmem lazımdı.
You're here because I couldn't leave you alone in my house, and I had to come today.
Ateşlememekten başka ne yapması lazımdı?
What's he supposed to do, not fire it?
- hiç anlamamışımdır. - Ne?
- had two sets of stairs.
Bu adamın size söylemesi lazımdı.
This guy, actually, he should have told you that.
Augusto benim hayat arkadaşımdı.
Augusto was my partner.
Sende böyle bir fikir yarattıysam büyük ihtimalle yapmışımdır.
If I gave you any thought, I probably would.
Maskotu savunmanız lazımdı.
You got to cover the mascot.
O tipideyken aklımdan tek geçen gerçek arkadaşlarımdı.
When I was in that blizzard, all I thought about were the real friends that I have.
Biraz teknoloji meraklısıyımdır ve bu inanılmaz makine.
Wow! I'm a bit of a tech geek, and that is one incredible piece of machinery.
Söylemedin çünkü beni koruman lazımdı.
Let me guess.
O gece benim son ve en iyi şansımdı.
That night was my best chance, my last chance!
Sadece garip. Demek istediğim, Rebecca uzun zamandır arkadaşımdı...
I mean, Rebecca has been my friend for a long time, and...
Ama o benim çocukluk âşkımdı ve sen onu Greg'ledin! Âşkın mı?
Well, she was my childhood sweetheart, and you Gregged her.
Lily benim yaşam kaynağımdı.
Well, Lily was my touchstone.
Sanırım bilmem gereken senin için yalnızca başka bir anı daha olacağımdı.
I guess I should've known that's what I would become for you... just another memory.
Anıların bilince atılan ilk adımdır.
Your memories are the first step to consciousness.
Emin olmam lazımdı sadece.
I just had to be sure.
- Çalışmam lazımdı.
I had to work.
Onlardan kurtulmamız lazımdı.
We had to get rid of them.
Belki doğru yapmamışımdır.
_
Zaten yeni bir çanta lâzımdı.
I need a new briefcase anyway.
Jonny Du Valle, liseden arkadaşımdır. Yaklaşık 20 yıldır falan Huntsville Cezaevinde müdür yardımcısı.
Jonny Du Valle, an old high-school buddy of mine, last 20 years or so, he's been the assistant warden down at Huntsville Penitentiary.
Güzel paylaşımdı.
Uh, good share.
Bütün cici kızların arkadaşıyımdır.
I'm friends with all the nice girls.
Ben harika bir aşçıyımdır.
I'm a great cook.
Hank Henshaw benim en iyi arkadaşımdı.
Hank Henshaw was my best friend.
Çok çalışkanımdır.
I'm a hard worker.
Düşmanımın düşmanı ortağımdır.
The enemy of my enemy is my new partner.
Ücretin pek değişmeyebilir, hatta hiç değişmeyebilir ama bu da senin için bir adımdır, Ker-rah.
And the money won't be much different, or any different, but this is a step up for you, Ker-rah.
İlla bazı şeyleri havaya uçurman lazımdı.
You got to blow stuff up.
Belki ben de kılıç sallamalıyımdır ikimiz de aynı Kraliçe tarafından hüsrana uğradık.
Perhaps I should take a swing, as we are both frustrated with the same queen.
Belki de başından beri haklı olduğunu anlamışımdır.
Perhaps I realized you were right all along.
Her zaman Altın Kızlar'daki Blanche'den hoşlanmışımdır.
Well, I always did have a thing for Blanche on "Golden Girls."
- Her zaman haklıyımdır.
I'm always right.
Jonny benim en iyi arkadaşımdı.
Jonny was my best friend.
Yıllarca suçluluk duygusu beni yiyip bitirdi çünkü küçük kardeşimin iflah olmaz bir eroin bağımlısı olmasına giden yolda ilk adımdı, biliyor musun?
I was consumed by guilt for years because that was the first step in my baby brother becoming, like, a hardcore heroin addict, you know?
Bu önemli biri olmak için tek şansımdı ve elimden alındı.
This was my one chance to be somebody better, and it's been taken away from me!
Sana hep nazik davranmışımdır.
'I've always been sweet on you.'
- Basın yoktu ama tıklım tıklımdı.
No press. All packed.
Bu filmin emekliliğimizi karşılaması lazımdı!
This film was gonna pay for our retirement!
Karavanı kilitlemem lazımdı.
I just had to lock the van.
Dünyanın iyiliği için bu kıyametin bir anlamı olmasını sağlamak benim yegane amacımdı.
It was my purpose, a means to an end, for the good of the world.
Deena, o benim arkadaşımdı.
Deena, he was my friend.
Bu gemide kaybedenler benim malımdır!
All the losers aboard this ship are nothing but my property!
O bir yatırımdı!
It was an investment!
Zhu Dan Wu benim ortağımdı.
_

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]