English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Memento

Memento translate English

389 parallel translation
Ölüm döşeğindeki kocanı hatırlatacak bir hatıra mı arıyorsun?
You're Looking For A Memento To Remember Your Dying Husband?
Evet, biz de bir hatıra aramaya geldik.
Yes, Uh, We Are Here Looking For A Memento, Too.
Bir hatıra.
It's a memento.
"Hatıra" sevgilim. "Ra," "ram" değil.
"Memento," darling. "To," not "tum."
Ben de sana bir hatıra aldım.
I got a memento for you too.
"Hatıra," sevgilim. "Hatıra."
"Memento," darling. "Memento."
Yadigardır, tabii böyle paraları toplamaktan hoşlanıyorsanız.
It's a memento, that is if you collect rare banknotes.
Ve size bayan, hatira olarak masanin üstündeki... nadir parçayi birakiyorum.
And to you, Miss O'Shaughnessy, I leave the rara avis on the table there as a little memento.
Bir kaç fotoğraf, notlar.
A few snapshots, a memento.
Ufak bir anı.
Little memento.
Bize bir yadigâr bırakmış.
It left a memento.
Bu yüzden yanımda bir çeşit hatıra götürebildiğim için kendimi çok şanslı sayıyorum.
And so I consider myself extremely lucky... to be able to take with me a sort of memento.
Böylesine küçük bir hatıraya bağlanacağını düşünemezdim.
I'd never have thought you'd attach such importance to a little memento.
Seyahat hatıralarım.
A memento of my travels.
Sen de bu yüzden Henrik'den çocuk istiyorsun. Tutunacak bir dalın olsun diye. Yitik bir aşkın hatırası gibi.
That's why you want a child by Henrik, to have a hold on him or as a memento from a lost love.
Bu geceki hikayemizin hatırası olarak Büyükanne Cheney'den birkaç bin tane vazo yapmasını istedik.
Thinking our audience... might be interested in obtaining a memento of tonight's story... we asked Grandma Cheney... to whip up a few thousand more vases.
Benden bir hatıra olarak bunu al.
Take this as a memento of me.
Değerli olması bir yana, aynı zamanda bir anmalık.
Not only is it valuable, but it's a memento.
Bana, memento olduğunu söylemişti.
He told me : "It's a memento."
Alın. Bunu, ondan bir hatıra olarak kabul edin.
Here, keep it as a memento of him.
Bu bir hatıra.
This is a memento.
- Ne biçim bir soru!
- What a question! Keep it as a memento.
Size o kızı hatırlatacak küçük bir yadigar.
A little memento to remind you of that girl.
Neden bir yadigar isteyeyim ki?
Why would I want a memento?
Bu Minobu gezisinden daha güzel bir hatıra nerden bulurum?
Where'll I find a better memento of this trip to Minobu?
Günahkâr aşkımın bir anısı.
A memento of my sinful romance.
Ve yanında hatıra olarak taşıyor.
He kept this photo as a little memento.
Şey, bir tanesini hatıra olarak alıp alamayacağımı merak ediyordum.
Well, I was wondering if I might pick one up as a memento.
Bay Wilson, bir hatıra istediğinizi söylemiştiniz.
You said that you wanted a memento.
Yoksa "memento more".
Or "memento mori".
Bu, şimdi elimde kalan tek hatıra.
This is the only memento I have now.
O zamanlara ait tek hatıra o.
It's the only memento from that time.
Güzel bir arkadaşlığın anısı olarak lütfen sizde kalsın.
Please keep it as a memento of a beautiful friendship.
Onun için yaptıklarımıza karşılık, memnuniyetinin küçük bir ifadesi.
A little memento of his appreciation for what we've done for him.
Bay Enzor bu madalyayı Bay Morgan'a anı olarak verdi.
Mr. Enzor gave this medallion to Mr. Morgan as a memento.
Bunu bir hatıra olarak almanı istiyorum.
I want you to have this as a personal memento.
Bir hatıra.
A memento.
Sizin güzel evinizin ziyaretimin bir hatırası.
A memento of my visit to your lovely home.
Bit hatıra alabilir miyim.
Can I have a memento?
Yanında bir hatıra götürebileceği sözünü verdim.
I did promise her she could take a memento with her.
Agnes'ten bir hatıra alabileceğine dair sana söz verilmişti.
You were promised a memento of Agnes'.
Bir hatıra alabilir miyim?
Can I have a memento?
Herhangi birinin asla sahip olamadığı en büyük takımdan.. ... çok kıymetli bir hatıra.
A very precious memento of the greatest posse any man ever had.
Ziyaretinin anısına.
A memento of your visit.
O bir hatıra.
It's a memento.
Hatıra mı?
A memento?
Çocuklar ve ben bunu bir anı olarak tutmanızı istiyoruz.
The boys and I want you to have this as a little memento.
Büyük olasılıkla bir çocukluk hatırası.
Probably a childhood memento.
Siz ve karınız için harika bir hatıra olacak.
It'll be a great memento for you and your wife.
Burada hatıra yok.
No Memento There.
Cazibesine karşı koymayacağım.
The last tender memento of our venetian honeymoon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]