English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ M ] / Memories

Memories translate English

9,680 parallel translation
Ben, şey... Anılarım hayal meyal oluyor ; gelip gidiyor, hepsi bu.
My memories get fuzzy, they go in and out, that's all.
İhtiyardan uzakta, yalnızken, hatıralarım netleşiyor gibiydi.
When I was alone, away from the old man, my memories seemed to become clearer.
Anılarımı kaybedemem.
I cannot be losing my memories. I can't.
Zihnini yeni anılarla doldurabilsek.
And fill your head up with entirely new memories.
Kafanı tamamen yeni anılarla doldur.
Fill your head up with entirely new memories.
Anılar için birkaç taş saklıyorum.
I'm just keeping a few pieces for the memories.
Sadece hatıra maksadıyla birkaç parça alıyorum.
I'm just keeping a few pieces for the memories.
Göreceklerin, duyacakların ve hissedeceklerin 500 yıldır ölü olan birisinin anıları.
What you are about to see, hear and feel, are the memories of someone who has been dead for 500 years.
Gitgide yeni anılar oluşturma yetini kaybediyorsun.
Gradually, you're losing the ability to create new memories.
Haber yayınları, amigdalayı aldatmayı sağlayacak ve gizli anıları yerinden çıkaracak ne olursa.
Newscasts, anything that can help us trick the amygdala, and help us pry loose those hidden memories.
Ve o yer hakkında hiç hoş olmayan anılarım var!
And I have extremely unpleasant memories of that place!
Saçma anıların bizi şimdi yakalatacak.
And now your wacky memories are going to get us caught.
Anıların olmadığı için şanslısın.
You're lucky, no memories.
Anı yoksa dert de yok.
No memories, no problems.
Duydum ve bu bazı kötü anıları aklıma getirdi.
I heard it. And it's bringing back some very bad memories.
- Hayır, hayır... onlar parçalanmış anılar.
- No, no... they're... they're fragmented memories.
Onların gençliği ailelerin hafızlarında... daima aynı kalacak.
Their youth will be carried forward in the memories of their families.
Bunlar kişisel eşyaları, anıları.
These are his personal things, his memories.
Alicia, senin için anılarını yükledi.
Alicia downloaded her memories for you.
Hatıralarımızı yitirmiş olmalıyız.
We must have lost our memories.
Bir masaya sığmaya çalışarak, taksicilerin beni almayı reddetmesiyle ya da tekerlekli sandalyemin Fransız fişlerinde şarj olmamasıyla bu anılar gölgelensin istemem.
I don't want those memories erased by the struggle to fit behind a table, the taxi drivers who refuse to take me, and my wheelchair power pack that won't charge in a French socket.
İyi anıların mı vardı?
Good memories.
İyi anılarım vardı. İyi anılar.
Good memories.
Bana ait bütün hatıralarının ben beş yaşındayken olması çok komik.
I think it's funny that all your memories of me are from when I was five.
Lanet fasulye torbasına izin verme Buranın tüm harika anılarını yok et.
Don't let that fuckin'bean bag destroy all the great memories of this place.
Eskileri andım.
This brings back memories.
Anıları, ölü bir memeliden canlı bir memeliye aktarabilir misiniz aktaramaz mısınız?
Can you or can you not transfer memories from a dead mammal to a live one?
O hatıralar kronolojik mi?
Are these memories chronological? I don't know.
Bill Pope mu? Hayır, Jerico ile. Ama Billy Pope'un hatıraları, kabiliyetleri, alışkanlılarından etkileniyor.
But he's influenced by Billy Pope's memories, skill sets, routines.
Hollandalı'nın bulunduğu son yere götürün Billy Pope'un hatıraları harekete geçsin, siz de izleri takip edin.
Take him to the last place you had the Dutchman, trigger Billy Pope's memories, and follow the trail.
Çocukluk anılarını geri getirir bu.
This should bring back some childhood memories.
Kötü hatıraları unutturmak için, bilirsin.
Just to remove bad memories, you know.
Çoğunlukla mürettebatı.. dışlamamak için Fransızca konuşuruz. genellikle çocukluk anılarını.
We often chat in French not to exclude the rest of the crew but to exchange memories of our childhood.
Anılarına bakacaksın.
You gotta filter through the memories.
Geçmiş anılarını gözünün önüne getir.
You need to look past those screened memories.
Zira ikimizle ilgili her şeyi zihninden sildim.
I wiped her mind of all memories of us.
Sen beni Küba'da sahilde terk ettikten sonra... o günleri hafızasından sildim.
Well, after you left me on the beach in Cuba... I took her memories of that time.
Ulaşabildiğim birkaç anı.
Just the few memories I could reach.
Bana yardım etmelisin. Kendimi canlandırmak için kayıp hatıralarımı kazımak
You have to help me dig up my lost memories for my self-portrayal.
David onları kaçırıp ve gazla hafızalarını silip Büro'da yetiştiriyor.
David takes them out from here, wipes their memories with the gas, and raises them in the bureau.
Chicago'daki herkesin hafızasını sileceksin, değil mi? - Pekâlâ...
You're wiping the memories of everyone in Chicago, aren't you?
O serum sadece Yandaşların hafızasını silmeyecek Evelyn.
Evelyn, that serum is not just going to wipe the memories of the Allegiant.
Gönlünde gizlemek istediği anıları.
Memories he wants to keep close to his heart.
Ben de onun anılarına değer veriyorum.
I treasured his memories too.
Hipokampüs kaçırmak için aşırı pahalı bir yöntem. Tavmatik anıları düzeltmek için.
An extremely costly method, of hijacking the hippocampus to clear... traumatic memories.
Adamım burası anılarımı canlandırıyor.
Man, this place brings back memories.
Annemin hatıraları var aklımda, gülerken.
I have memories of mom, laughing.
Güzel hatıraları akılda tutmalıyız.
The good memories we have, we get to keep.
Yani kayıp anılarını ortaya çıkartmak istediğin için buradasın.
So you're here because you want to uncover lost memories.
Onları çizerek bazı anılarını yeniden kazanmaya çalışabiliriz.
Good. We can try to regain some of your memories by drawing them.
Yürü!
♪ Towards our greatest memories ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]